Cumhurbaşkanı Erdoğan uzun süredir inşaatı süren ve bugün bitirilmiş olan CS0'nun yeni binasının açılış töreninde açıklamalarda bulunuyor.
'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI'
Açılış programımıza yurtdışından teşrif eden ve az sonra icralarını dinleyeceğimiz kıymetli sanatçılarımıza 'ülkemize hoş geldin' diyorum.
Geçen hafta kaybettiğimiz CSO emekli başkemancısı Oktay Dalayser'i şahsım ve milletim adına yad ediyorum.
CSO'da 30 yılı başkemancı olmak üzere 45 yıl görev yapan sanatçımız geride müstesna bir miras bıraktı. Kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet, ailesine ve sanat camiasına sabırlar diliyorum.
Açılış programımızı koronavirüs tedbirleri nedeniyle kısıtlı bir katılımla gerçekleştirmek zorunda kaldık. Salgını hep birlikte tedbirlere uyarak en kısa zamanda atlatmayı düşünüyoruz. Gerek siyasi çalışmalarımızı, gerek görüşme ve kabullerimizi salgın gerçeğine göre düzenliyoruz.
Konser salonumuzun açılışını ülkemizin kültür ve sanatı için son derece önemli olduğu için ertelemek yerine hemen gerçekleştirmeyi seçtik. Hemen yanımızdaki bina maalesef talebi karşılamaya yetmiyordu.
Göreve geldiğimizde yarım yamalak da olsa bazı fizibilite çalışmaları yapılmıştı. Bu çalışmaları yeniden ele alarak eksikleri giderdik, projeye hız verdik.
'YENİ BİNA 5 BLOKTAN OLUŞUYOR'
Uzun dönem sürüncemede kalan bu projeyi bizzat takip ederek tamamlamayı başardık. Dünyadaki emsalleriyle yarışacak şekilde inşa edilen CSO Konser Yerleşkesi 14,5 hektarlık alan üzerinde 5 bloktan oluşmaktadır.
Bu projede 2023 kişilik konser salonu, 500 kişilik mavi salon, 600 kişilik tarihi salon, sergi salonu, hediyelik eşya mağazası ve 10 bin kişilik açık konser salonu mevcuttur. Her ihtiyaca cevap verecek şekilde tasarlanmıştır.
'TÜM GÜZELLİKLER NOTALARA BURADA YANSIYACAK'
Sadece mimari açıdan değil, teknik özellikleriyle de özel bir mekandır. Büyük ve küçük konser alanları dünyaca ünlü akustik uzmanlarıyla doğal akustik prensibine göre inşa edilmiştir.
Salgın şartlarının hafiflemesiyle burası inşallah Başkentimizin ortasında sanatseverler için bir sanat ve müzik vahasına dönüşecektir. Her dilden ve her telden dünyanın sesi burada toplanacak, içimizdeki tüm güzellikler notalara burada yansıyacaktır.
'TÜM SANATSEVERLERE HAYIRLI OLMASINI DİLİYORUM'
Her açıdan göz kamaştırıcı bu muhteşem eserin tekrar Ankara'ya ve tüm sanatseverlere hayırlı olmasını diliyorum. Bu eseri şehrimize kazandıran Kültür ve Turizm Bakanlığımızı, başta sayın bakan ve ekibini, projede görev alan mimarından mühendisine, işçisine, herkesi şahsım ve milletim adına canı gönülden tebrik ediyorum.
Merhum Yahya Kemal'e göre bizim devlet kurma ve askerlik dışında dünya ortalamasının fevkinde olan 3 büyük sanatımız vardır. Yahya Kemal bujnları mimari, musiki ve şiir olarak sıralıyor.
Tarihimize baktığımızda mimari ve şiirle beraber musikinin de kültrümüüzde çok önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz. Türk sanat müziğine hayat veren perde ve makamlar, kökü bin yıllara giden uzun serencamın yoldaki işaretleri mahiyetindedir.
Merhum Yahya Kemal, Itri şiirinde bu gerçeği şu şekilde ifade ediyor:
Tâ Budin'den Irâk'a, Mısr'a kadar,
Fethedilmiş uzak diyarlardan,
Vatan üstünde hür esen rüzgâr,
Ses götürmüş bütün baharlardan.
O dehâ öyle toplamış ki bizi,
Yedi yüz yıl süren hikâyemizi
Dinlemiş ihtiyar çınarlardan.
Türk müziği hem bu kadim birikimin, hem asırlık yolculuğumuzun, hem de bin yıllık hikayemizin özü ve özetidir. Horasan erenlerinin hikmetini, Maveraünnehir'in bereketini, Anadolu'nun irfanının bugüne taşıyan bir hazinedir. Türkü ve şarkılarımız bizim bu topraklardaki varlığımızın seste, güftede vücut bulan abideleridir.
Sanat müziğinden halk müziğine kadar tüm müzik dallarını kültür deryamızı zenginleştiren birer nehir olarak görmemiz gerekiyor. Türk müzik tarihinde Itri'nin yeri neyse, Karacaoğlan'ın yeri de orasıdır.