19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Münasebetiyle Temsilci Genç Buluşması ve TRT Spor Yıldız Tanıtım Programı’nda konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşma başlıkları şu şekilde:
DEMOKRASİ DERSİ VERENLER SESSİZCE SEYREDİYOR
''İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Filistin topraklarında başlayan katliamlar, sürgünler, baskınlar, haydutluklar son haftalarda yeniden zirve yapmıştır.
Herkesin gözü önünde çoğu çocuk ve kadın yüzlerce masum insan teknolojinin son ürünü ağır silahlarla öldürülüyor. On binlerce insanın evleri başlarına yıkılıyor. Dünyaya demokrasi, insan hakları, hukuk, adalet, özgürlük, güvenlik vaazı veren uluslararası kurumlar ve devletler ise bu zulmü sessizce seyrediyor.
NE DİYORLAR, ERDOĞAN BU ŞEKİLDE KONUŞMAMALI
Öbür taraftan bize de ne diyorlar? Erdoğan bu şekilde konuşmamalı. Ne yapmalı? Alkış mı tutmalı? Biz zulmü gördüğümüz yerde en yüksek eda ile haykıracağız.''
İşte Filistin'de gördüğünüz gibi 8 yaşında, 10 yaşındaki çocuğun babası, annesi, kardeşleri şehit ediliyor. O çırpınarak, ağlayarak onların arkasından gidiyor ve şu ifadeye bakın: 'Baba yolun açık olsun.' Babası için şehadete kavuştuğu bu yolculukta 'yolun açık olsun' diyecek kadar bizim şuurumuz var. Biz de o yavruyla beraber bu şehadet yoluna çıkanlara 'yolunuz ve yolumuz açık olsun' diyoruz.''
HAKLININ GÜÇLÜ OLDUĞUNA İNANIYORUZ
''Birileri şöyle demiş, böyle demiş. Onlar bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren; eğer hak, adalet, demokrasi diyorsak gereğini yapacağız. Güçlüyüm, öyleyse haklıyım. Hayır. Güçlü her zaman haklı diye bir şey yok. Haklının güçlü olduğuna inandığımız bir dünyayı kurmak için Türkiye var.
Son nefesini her masum çocuğun feryadı, evi başına yıkılan her masum insanın çığlığı dünyadaki tüm siyasi, ideolojik, ekonomik çıkar hesaplarını kökünden sarsmaya yeterli olmalıdır. Kudüs'te, Gazze'de ve diğer tüm Filistin şehirlerinde ölen çocuklar değil, insanlığın bizatihi kendisidir. Yıkılan evler Filistinlilerin değil, insanlığın başına çökmektedir.''
BEDEL ÖDEMEKTEN ASLA ÇEKİNMEYECEĞİZ
''Bugün İsrail'in zulmü altında inleyen insanların feryatlarına kulak tıkayanlar, hakları alçakça çiğnenen mazlumları görmezden gelenler, aslında kendi felaketlerinin zeminin hazırlamaktadır. Medeniyetimizin ve ecdadımızın bize emri zalime karşı çıkmak, mazluma kol kanat germektir.
Gençlerimizle birlikte dünyanın her yerinde olduğu gibi Filistin'le yaşanan zulme karşı çıkmayı sürdüreceğiz. Gençlerimizle birlikte kapımıza sığınanlara veya elimizin ulaştığı tüm mazlumlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Şayet zulme direnmek ve mazluma sahip çıkmak için bir bedel ödenmesi gerekiyorsa bunu da ödemekten asla çekinmeyeceğiz.''