Birleşmiş Milletler 77'inci Genel Kurulu çerçevesinde ABD’nin New York kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rockefeller Plaza'da düzenlenen Türk Amerikan Ulusal Yönlendirme Komitesi (TASC) yemeğinde önemli açıklamalar yaptı. Terörle mücadelede Türkiye’nin en ön safta yer aldığını belirten Erdoğan, ‘’PKK-YPG'den DEAŞ'a ve FETÖ'ye kadar, hiçbir ayrım yapmadan, tüm terör örgütleriyle mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz. Terörün kanlı ve karanlık gölgesini bölgemizin üzerinden muhakkak kaldıracağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TASC etkinliğinde şu açıklamalara yer verdi:
Asimilasyon yerine entegrasyon
"Geldiğimiz noktada, Türk-Amerikan toplumunun belirli bir olgunluğa eriştiğini müşahede ediyoruz. Sahip olduğunuz ortak değerler etrafında birleştiğiniz sürece, üstesinden gelemeyeceğiniz zorluk yoktur." diyen Erdoğan, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Türklerle bir araya geldiğinde sık sık vurguladığı bir husus olduğunu ifade ederek, "Biz asimilasyona ne kadar karşıysak, entegrasyonu da o derece kuvvetli bir şekilde destekliyoruz."
ABD’den müttefik ruhu bekliyoruz
"Amerikalı dostlarımızın PKK-YPG ve FETÖ'yle mücadelemizde müttefiklik ruhuna yakışır şekilde iş birliği içinde hareket etmesini bekliyoruz. FETÖ elebaşının ve örgüt mensuplarının Türk adaletine teslim edilmesi için Amerikan makamları nezdindeki girişimlerimizi titizlikle yürütüyoruz. 15 Temmuz gecesi 252 insanımızı alçakça katleden, Meclisimize bomba atan, demokrasimize kasteden bu yapının maşeri vicdanla birlikte hukuk önünde de mahkum olması gerekiyor. Sizlerin de bu terör örgütlerinin gerçek yüzlerini mümkün olan her platformda anlatmayı sürdüreceğinize inanıyorum."
Çözülemeyecek sorun yok
"Biz, NATO'da beraber miyiz? Beraberiz. NATO'nun en önemli ilk 5 ortağından bir tanesi de Türkiye. Gerek parada, gerek kara gücünde bütün bu destekleri veren en önemli ilk 5 ülkeden bir tanesi Türkiye. Öyleyse Türkiye'nin konumu gayet iyi anlaşılmalı, iyi bilinmeli ve kararlar, adımlar buna göre atılmalıdır."
Tahıl koridorundaki adımlarımız takdir topladı
"Güçlü ve güvenilir bir NATO müttefiki olarak attığımız bu adımlarda verdiğimiz destek hepinizin malumudur. Bölgede yedinci ayını dolduran acımasız savaşın kazananı olmayacağını, küresel ekonomik etkilerinin az gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, tüm dünyayı olumsuz etkilediğini de her vesileyle vurguluyorum. Özellikle İstanbul Sözleşmesi'yle tarım koridoru konusunda attığımız adımlar, gelişmiş ülkelere değil, az gelişmiş ülkelere veyahut fakir ülkelere karşı Türkiye'nin tarım koridorunda attığı adım herkesin takdirini toplamaktadır. Yükselen enflasyonu, artan gıda ve enerji fiyatlarını, dünyanın geri kalanı gibi sizler de can yakıcı bir şekilde hissediyorsunuz."
Kalıcı barışla sonlandırmak istiyoruz
"Türkiye olarak, savaşın diplomasi yoluyla sonuçlandırılmasına, bölgesel ve küresel ölçekteki menfi etkilerinin giderilmesine yönelik çabalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden ihraç edilmesi amacıyla Birleşmiş Milletlerle birlikte yürüttüğümüz gayretler sonucunda sağlanan İstanbul Mutabakatı, bu çabaların en somut örneğidir. Burada yakaladığımız olumlu iklimi önce ateşkese, ardından da kalıcı barışa tahvil etmeyi istiyoruz. Uluslararası toplumun ve dostlarımızın da samimi desteğiyle inşallah bunu da başaracağımıza inanıyorum."
Yapılamaz denilenleri yaptık
"Akıl ve vicdan sahibi herkes, 2002'nin Türkiye'si ile 2022'nin Türkiye'si arasında dağlar kadar fark olduğunu kabul edecektir. Bugün bölünmüş yollarıyla, otobanlarıyla, hızlı tren hatlarıyla, tünelleriyle, havalimanlarıyla, Asya'yı Avrupa'ya bağlayan Marmaray'ı, Avrasya Tüneli, köprüleriyle ulaşım altyapısını tamamlamış bir Türkiye var. Hepsinden öte İGA'sıyla, dünyada ilk 3 içerisinde yer alan havalimanıyla bir Türkiye var. Diğer taraftan Çanakkale Köprüsü'yle dünyada ilk 3 içerisinde yer alan bir köprüye sahip. Bütün bunlar bu dönemin içerisinde oldu. Ve herkesin 'Bunlar yapamaz, yapılamaz' dediklerini bizler gerçekleştirdik. Şu anda Çanakkale Köprüsü, havalimanımız dünyada bir örnek. Pandemi döneminde dünyadaki havalimanları tamamen 'stop' derken, bizimki çalışıyordu, çalıştı ve hala da özellikle kargo taşımacılığında dünyada ilk 5'in içerisinde yer alıyor."
Karada ve denizde kendisini savunan bir Türkiye var
"Bugün Ege'de, Karadeniz'de, Doğu Akdeniz'de haklarını savunma konusunda kararlı davranan, ordusu ve diplomasisi güçlü bir Türkiye var. Bugün, kendine sığınan 4 milyonu aşkın mazlum ve mağdura kucak açan, onlara sahip çıkan, insanlığın vicdanı olmuş bir Türkiye var. Mültecileri Ege'de, Akdeniz'de, denizde boğan bir ülke yok. Tam aksine onları denizden toparlayan bir Türkiye var. Bugün, dünyada barış için çaba harcayan ve netice alan siyasi etkinliğe ulaşmış bir Türkiye var. Bugün, rekor büyüme oranlarıyla ekonomisi başarıdan başarıya koşan, bölgesinde ve ötesinde politikaları takdirle takip edilen, krizlerle başa çıkma kapasitesini en üst düzeye çıkarmış bir Türkiye var. Her ziyaret edişinizde, inanıyorum ki, sizler de Türkiye'de gerçekleşen bu büyük dönüşümü bizzat görme fırsatı buluyorsunuz. 'Bu değişiklik ne kadar zamanda oldu? Ne çabuk oldu? Geçen gelişimizde bunlar yoktu, şimdi var' diyenleri hep görüyorum. Bu bir gerçeği ortaya koyuyor. Türkiye sürekli değişiyor. 'Durmak yok, yola devam' diyoruz. Bununla birlikte dünyada özellikle rekabeti esas alan bir anlayışla yola devam ediyoruz. Büyüyen, güçlenen, itibarı artan Türkiye'nin burada sizlere de güven aşıladığını biliyorum."