Cumhurbaşkan Erdoğan'dan Büyük Tepki: TÜSİAD ve Faiz Gündeminde İdi

İlim Yayma Ödülleri sahiplerine verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı törende çok önemli açıklamalarda bulundu. Törenin tüm detayları haberimizde.

20.12.2021-11:45 - (Son Güncelleme: 20.12.2021-11:45)

İlim Yayma Ödülleri sahiplerine verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katıldığı törende çok  önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Neymiş faizleri düşürüyormuşuz, benden başka bir şey beklemeyin. Yaptığımız sınırlı faiz indirimleri bu tablonun gerekçesi olamaz.' şeklinde konuştu.

ERDOĞAN TÜSİAD'A YÜKLENDİ

TÜSİAD'a çok sert sözlerle eleştiri yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını aramayın bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi cibiliyetinizi gayet iyi biliyorum.' ifadelerine yer verdi. İlim Yayma Ödülleri sahiplerine verildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlim Yayma Vakfınca Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 2021 İlim Yayma Ödülleri Töreni'nde, ödül alanları tebrik etti. Erdoğan yapmış olduğu konuşmasında TÜSİAD'a çok sert sözlerle yüklendi. Tarihi ilim ve irfan cehdiyle dolu İlim Yayma Cemiyeti'nin mücadelesinin 1951 yılında başladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, vakıf statüsüyle de yarım asra yaklaşmış olan  bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Cemiyetin 178 şubeye, 189 öğrenci yurduna, 67 eğitim merkezine ulaşan 70 yıllık tarihinin yeni nesillere örnek olacak mücadele örnekleri ile dolu olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, tek amacı insan yetiştirmek olan bu cemiyetin, milletin, özellikle de yeni nesillerin milli ve manevi değerlerini güçlendirmek amacı ile verdiği hizmetlerin saymakla bitmeyeceğini söyledi. Kendisinin de İlim Yayma Cemiyeti'nden hizmet aldığını ve o hizmetle yetiştiğini sözlerine ekleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: 'Rahmetli Menderes'in hakim kıldığı demokrasi ve özgürlük ikliminde, cemiyetimizin öncülüğünde ülkemizin ilk imam hatip okulu açılmıştır. Vakfımızın kurucularından birinin de rahmetli Turgut Özal olduğunu hatırlatmak isterim. Nesiller boyunca elden ele taşınan bu hizmet bayrağı inşallah bizden sonra da aynı şekilde dalgalanmaya devam edecektir'. dedi. 'Bugün de cemiyetimiz öğrenci yurtlarıyla eğitim merkezleriyle burslarıyla ödülleriyle yerli ve milli duruşuyla ülkemiz sivil toplum kuruluşları arasında öncü bir role sahip. Mutluyum, özellikle de büyük ödülü, herhangi bir torpil söz konusu değil, Prof. Dr. Zekai Şen hocamızın almış olmasından dolayı da mutluyum.' şeklinde konuştu. 'Zira İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Zekai Şen hocamızdan İSKİ'de çok istifade ettik. Zira Veysel Eroğlu hocamızla birlikte onlar da o zaman İSKİ'yi gerçekten tırmandırdılar ve susuz İstanbul'u suya kavuşturdular. Kendilerinden Allah razı olsun.' dedi. Güven, gönüllülük, fedakarlık, samimiyet, kuşatıcılık, emanet, ehliyet ve vefa değerleriyle faaliyetlerini yürütmeye devam eden cemiyetin hayırlı hizmetlerini arttırarak devam edeceğine inandığını belirten Erdoğan, 'İlim Yayma Ödülleri'nin akademi dünyasında gördüğü ilgi cemiyetimizin ve vakfımızın bu alanda da sağlam bir temele sahip olduğunu gösteriyor' dedi. 'Milli, ahlaki, dini, manevi ve kültürel değerleri benimseyen, koruyan, geliştiren, vatanını ve milletini seven bir neslin yetişmesi misyonuyla yürüttüğünüz çalışmalarda ömrüm vefa ettikçe yanınızda olacağım.' şeklinde konuştu.' Kuruluşundan bugüne kadar İlim Yayma Cemiyetine hizmetlerine, malıyla mülküyle vaktiyle kalbiyle katkısı olan herkesten Allah razı olsun' şeklinde konuşan Erdoğan, cemiyetin kurucularından, destekçilerinden ve bağışçılarından ahirete irtihal edenlere Allah'tan rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet dilelerinde bulundu. Cumurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayma Vakfı tarafından Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen 2021 İlim Yayma Ödülleri Töreni'ndeki konuşmasında ilk emri 'oku' olan bir dinin mensupları olarak eğitim ve öğretimin hayatın merkezine yerleştirilmesinin gerekli olduğunu bildirdi. Medeniyetimizin ilim irfan sahiplerinin her yerde tefekkür ettiği, ter döktüğü, ürettiği eser verdiği çağlarda en parlak dönemlerini yaşadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna karşılık ilme, irfana sırtımızı döndüğümüz, tefekkür yerine dedikoduya, üretmek yerine birbirimizle uğraşmaya başladığımız dönemlerde de medeniyetimizin irtifa kaybetmiş olduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Madem yitik kaybedildiği yerde aranır ve bulunur, öyleyse bizim de işe ilim irfan bayrağını yükselterek başlamamız gerekiyor' dedi. 'Gönül coğrafyamızın gözü her konuda olduğu gibi bu hususta da bize dönüktür. İşte bunun için ulu bir çınarın dalları gibi köklerimizi en derinlerden besleyerek, önce bölgemizi, sonra tüm dünyayı kuşatacak şekilde her alana dal budak salmaya çalışıyoruz.' şeklinde konuştu. İki gün önce Türkiye Afrika Liderleri Zirvesinin kapanışının yapılmış olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: 'İstiyorduk ki bu buluşma, bu birliktelik, bu dayanışma nasıl ki buradan farklı bir şekilde hitama erdi yine buradan ayağa kaldırdı. İnsanlığın asırlardır türlü şekilde karşısına çıkan vahşetle, zulümle, sömürüyle, riyakarlıkla, adaletsizlikle yüzleştiği bir dönemde bu elbette çok büyük sorumluluktur' dedi. 'Nitekim attığımız her adımda bu ağır yükün kimi zaman gönül ferahlatan, kimi zaman can acıtan tezahürleriyle karşılaşıyoruz. Mazlum ve mağdurların gözlerinde beliren umut ışığı bizi ne kadar ferahlatıyorsa çarpık düzenden nemalanan zalimlerin pervasız saldırıları da o derece canımızı yakıyor.' şeklinde konuştu.

EKONOMİK SANCILAR SALGINLA BİRLİKTE HIZLANDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ziya Paşa'nın şiirinde yer alan 'Bir abd-i Habeş dehre olur baht ile sultan/Dahhakın eden mülkünü bir Gave perişan/İkbaline idbarına bel bağlama dehrin/Bir dairede devredemez çenber-i devran/Zalim yine bir zulme giriftar olur ahir/Elbette olur ev yıkanın hanesi viran' şeklinde ki satırları seslendirerek, insanlara zulmedenlerin o çok güvendikleri evlerinin bir gün viran olmasının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. Tarihin kendini dünyanın ve insanlığın hakimi sanan nice kudret budalasının hüsranına şahitlik ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün o kifayetsiz muhterislerin isimlerini kimsenin hatırlamadığına vurgu yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, günümüzün zalimlerin sonunun da farklı olmayacağını dile getirerek, şu ifadedeleri kullandı: 'Küresel yönetim ve ekonomi düzeninde bir süredir zaten yaşanmakta olan sancılar salgınla birlikte hızlanmıştır. Bizim de tek gayemiz işte bu süreci yani dünyanın devranının dönüşündeki değişimi mazlumlar ve mağdurlar lehine yönlendirebilmektir' dedi. 'Elbette bu mücadelenin çok derin ve geniş bir arka planı bulunuyor. Coğrafyamızda Anadolu'nun kapılarının ecdada önce güneyden sonra doğudan açılmasıyla başlayan çok çarpıcı bir hikayemiz var. İstanbul'un fethiyle çağ açıp çağ kapatacak mahiyet kazanan bu hikaye Yavuz'un hilafeti devralmasıyla birlikte oldukça farklı bir seviyeye ulaştı' şeklinde konuştu. 'Anadolu'daki varlığımızı Haçlı seferleriyle başlayıp Çanakkale Savaşlarına, Milli Mücadelemize ve nihayet günümüze kadar uzanan nice badirelere rağmen sürdürmeyi başardık. Çok çile çektik, çok fedakarlık yaptık, çok bedel ödedik ama hamdolsun mücadele sancağını asla yere düşürmedik. Bilhassa son iki asrımız sürekli bir uçtan diğerine savrulduğumuz arayışlarla geçti' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İlim Yayla Cemiyetini kuranların ve onlardan bayrağı devralanların yüreklerini yakan ne kadar mesele varsa hepsinin de yaşanılan bu savrulmaların eseri olduğunu bildirdi. Kudüs davasından, geçtiğimiz yılın temmuz ayında nihayete erdirilen -Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin müzeye çevrilmesi konusuna kadar bunun pek çok örneğin sayılabileceğini anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: 'Bizim düşmana karşı verdiğimiz mücadele vatan topraklarıyla birlikte tüm kutsallarımızı koruma mücadelesiydi. Bizim vesayete karşı verdiğimiz mücadele tarihimize, kültürümüze, değerlerimize sahip çıkma mücadelesiydi' dedi. 'Bizim darbecilere karşı verdiğimiz mücadele varlığımızın gayesi olan özgürlüğümüze, geleceğimize, haysiyetimize sahip çıkma mücadelesiydi' şeklinde konuştu. 'Bizim emperyalizme karşı verdiğimiz mücadele hakkı, adaleti, hukuku, hakkaniyeti üstün tutma, insanlığımızı koruma mücadelesiydi. Hangi unvanı taşırsak taşıyalım, hangi görevde bulunursak bulunalım amacımız buydu. Bugün de aynı mücadeleyi veriyoruz' diyen Erdoğan, 'Yarın da inşallah aynı yolda yürümeyi sürdüreceğiz.' ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN SON 19 YILI YENİ BİR SAFHAYA GEÇİŞİN SEMBOLÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 19 yılının Cumhuriyet tarihinin de ötesine geçen kadim bir mücadelede yeni bir safhaya geçişin simgesi olduğunu bildirerek, ülkede sadece demokrasiyi güçlendirmekle, sadece hak ve özgürlükleri genişletmekle kalmadıklarını aynı zamanda asırlık özlemleri de giderdiklerini söyledi. Attıkları her adım ile birlikte bu ülkenin insanlarının inançlarıyla değerleriyle kültürleriyle vatan topraklarında var olma azminin asla bitmeyeceğini gösterdiklerini belirten Erdoğan, ülkede eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, şehircilikten spora kadar her alanda kurulan güçlü altyapıyla milleti hak ettiği hayat standartlarına kavuşturduklarını ifade etti.

FAİZLERİ DÜŞÜRÜYORMUŞUZ BENDEN BAŞKA BİR ŞEY BEKLEMEYİN

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle devam ettirdi: 'Eğer artık Türkiye küresel krizlere karşı bu derece dayanıklıysa krizleri fırsata çevirme konusunda bu derece özgüven sahibiyse gerisinde işte bu güçlü altyapı vardır. Şimdi aynı mücadeleyi ekonomide veriyoruz 'dedi. 'Aslında son 8 yıldır yaşadığımız her hadisenin bir tarafında ekonomi hep vardı. Gezi olayları sırasında ağaç bahanesiyle hedef alınan projelerimizi tüketmeyin, ekonomiyi çökertin kampanyalarını ekranları başında bizi izleyenlere söylüyorum, hatırlayın. O gün yine ekonomi demiyorlar mıydı? FETÖ ihanet çetesinin 17/25 Aralık'tan 15 Temmuz'a kadar başlattığı tüm darbe girişimlerinde ekonomimizi sinsice kıskaca alma çabalarını hatırlayın' şeklinde konuştu. 'Terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz sınır ötesi harekatları engellemek için uluslararası alanda ekonomimize kur ve faiz üzerinden kurulan kumpasları hatırlayın. Ülkemizin diplomatik ve güvenlik hassasiyetlerini savunduğumuz için ekonomimize mahvetmek amacıyla alenen savrulan tehditleri hatırlayın' diyen Erdoğan 'Büyüme rakamlarımızla üretimimizle istihdamımızla ihracatımızla bütçe dengelerimizle tüm göstergeler ülkemiz bakımından küresel çapta bir başarıyı işaret ederken kurda yaşanan dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor' diyerek sözlerine devam etti. 'Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu.' dedi. '19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon bu durumda değil miydi? Buydu' ifadelerini kullanan Erdoğan, sözlerine şu sözler ile devam etti: 'Biz, aldığımız kararlarla attığımız adımlarla faizi de enflasyonu da ve hatırlayın 6 sıfırı attığımız zaman bana karşı çıkanlar 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyen köşe yazarları şimdi yine aynı şeyleri söylüyorlar. Anırdılar mı? Hayır' diyen Erdoğan, 'Ama bunlar şu anda hala köşe yazarı. Aynı şeyleri bunlar yine yazıyorlar. Anırsalar da anırmasalar da elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil' dedi. 'Diğer ülkeler hayata geçirdiğinde alkışlanan her adım, Türkiye teşebbüs ettiğinde akıl dışı bir saldırıyla karşılaşıyor. Ülkemizin yatırımla, istihdamla, üretimle, ihracatla büyümesi yerine, sanayisiyle, teknolojisiyle, finansıyla, alt yapısıyla dışarıya bağımlı kalmasını isteyenler, var güçleriyle direniyor' şeklinde konuştu. Bu kadar altyapı, üstyapı çalışmalarıyla 19 yıldır bir mücadele verildiğini özellikle bildiren Erdoğan, 'Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda attığımız adımları bir yere koymak mümkün mü? Havalimanları, 26 havalimanından 56'ya çıkarken artık Anadolu'dan evine yarım saat mesafede gidebilme imkanını yakalama lüksüne ulaşmış bir Türkiye varken, kimse bunu konuşmuyor' dedi. 'Türkiye büyüyor, kimse bu büyümeyi konuşmuyor. Sıkıntılar var ama unutmayın ki Allah'ın yardımı ve milletimizin ferasetiyle bu mücadeleden de alnımızın akıyla çıkacağımızdan ben şüphe duymuyorum' şeklinde konuştu.

EY TÜSİAD VE YAVRULARI, SİZE SESLENİYORUM

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce vesayetin kirli oyunlarına, dün sınırlara dayanan terör örgütleri üzerinden gerçekleştirilmeye çalışılan karanlık senaryolara hangi inanç ve iradeyle direnildilerse bugün de ekonomide aynı mücadeleyi verdiklerini ifade etti. Fiyat artışlarının, insanların günlük hayatları üzerinde yol açtığı sıkıntıyı elbette bildiklerini dile getiren  Erdoğan, 'Kurdaki dalgalanmanın, fiyatlar üzerinde oluşturduğu istikrarsızlığın ve bunun yol açtığı belirsizliklerin elbette farkındayız ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, küresel güç baronlarına nasıl direndiysek, bunlara karşı da direneceğiz' dedi. 'Şimdi buradan sesleniyorum, çekinme yok. Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, tek göreviniz var; yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz? ' şeklinde seslenen Erdoğan 'Önce onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibiliyetinizi de gayet iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka ama bizim derdimiz bambaşka. Biz, vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yürüyoruz' dedi. 'Siz ise 'Acaba biz bu hükümeti nasıl çökertir de isteyeceğimiz, sömüreceğimiz bir yönetimi iş başına getirtiriz.' bunun için gayret ediyorsunuz. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek.' şeklinde konuştu. Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: 'Dün millet olarak kendi canımız ve kanımız pahasına, ülkemizin istiklalini ve istikbalini korumuştuk. Bugün de malımızla, paramızla aynı fedakarlığı yapacağız. Koronavirüs salgını esnasında bu söylediğim kurum, kuruluşlar acaba ne kadar milletin yanında yer aldılar? Acaba kaç tane hastane kurup da devlete yardım ettiler?' şeklinde konuştu ve devam etti 'Biz, en zor anda bile şehir hastanelerimizi kurduk. Anadolu'nun en ücra köşelerine kadar bunları yaygınlaştırdık, acaba bunlar ne yaptı? Hiç' dedi. 'Türkiye'nin ekonomide olağanüstü hale ihtiyacı olabileceği değerlendirmesinin akıl karışıklığının ötesinde bir durum olduğunu vurgulayan Erdoğan,' 'Bu ülkeyi, emperyalistlerin çizdiği haritaların cazibesine kapılıp bölmeye çalışanların silahlarından çıkan kurşunlara terk etmedik ve terk etmeyeceğiz. Bu ülkeyi 1 dolar karşılığında vatanlarını satanların ellerine de bırakmadık bırakmayacağız. İnşallah bu ülkeyi döviz kuru üzerinden yeniden şekillendirmek isteyenlere de teslim etmeyeceğiz. Bu vesileyle, sorunsuz açıklamalarla, milletimizi karamsarlığa sürüklemek, yalan yanlış haberler yayarak piyasaları korkutmak isteyenlere itibar edilmemesi gerektiğinin altını bir kez daha çizmek istiyorum.' şeklinde ifadeler kullandı. Hükümetin uygulamış olduğu ekonomi politikasının, kur tarafındaki konjonktürel dalgalanmalar dışında tamamen belirledikleri doğrultuda devam ettiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisinin bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da serbest piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde yoluna devam edeceğini bildirdi.

DÖVİZ KURUNDAKİ İSTİKRARI, PİYASANIN KENDİ İŞLEYİŞİ İÇİNDE SAĞLAYACAĞIZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti: 'Aynı şekilde kontrollü 'Kambiyo rejimi' gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız. Ekonomide bir kural vardır, dere yatağında akar ve bizim de şu anda takip ettiğimiz yol budur' dedi. 'Buradan tüm vatandaşlarıma, ekonomide verdiğimiz mücadelede devletlerinin ve hükümetlerinin yanında daha güçlü şekilde yer almaları çağrısında bulunuyorum. Geldiğimiz noktada sırf daha çok kazanç hırsıyla, fiyatları şişirmekle, stokçuluk yapmakla, dün ülkemizi darbe ile esir almaya çalışanlara destek çıkmak arasında bir fark kalmamıştır' şeklinde konuşmasına devam eden Erdoğan', 'Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. Pazartesi gününden itibaren, ciddi manada finans dünyasında sıkıntılar yaşanacakmış. Ya bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler' dedi. 'Biz nasıl ayakta dimdik duracağız' demiyor, pazartesiden itibaren bu tür sıkıntıların olacağından bahsediyor. Bunlar aynı zamanda keramet ehli galiba. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil, biz dimdik ayaktayız' şeklinde konuştu. Göreve geldiklerinde, Türkiye'nin IMF'ye 23,5 milyar dolar borcu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu anlatan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: 'Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervini 135 milyar dolara kadar çıkardık. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum. Cumhurbaşkanıydım. Daha sonra bir düşüş yaşandı, yoktum, Cumhurbaşkanıydım. Şimdi yeniden 100 milyar doların üzerine döviz rezervimiz çıkmış vaziyette' dedi. 'Toparlayacağız, daha yukarılara bu rakam çıkacak. Herhalde George, Hans bunlar gelip de bizim Merkez Bankamızın döviz rezervini yükseltmeyecek. Biz yükselteceğiz, bundan hiç endişeniz olmasın. Nasıl 27,5 milyar dolardan döviz rezervini alıp buralara getirdiysek şimdi yine aynı şekilde daha yukarılara bunu çıkaracağız ve çıkarıyoruz. Bizim kasamız boş değil, kasa mevcudumuz gayet iyi' şeklinde konuşan Erdoğan', 'Türkiye'ye karşı oynanan oyunun en etkili silahı haline gelen döviz kurunu dengeye oturtmak da fiyatları makul seviyede tutmak da bizim elimizdedir. Şayet bugün, her birimiz üzerimize düşeni yaparsak emin olun birkaç ay içerisinde çok daha güçlü, büyük, müreffeh Türkiye'nin kapılarının önümüze açıldığını göreceğiz' dedi. 'Biz buna yürekten inanıyoruz. Bize inanan, bize güvenen her vatandaşımızı da seferberlik ruhuyla ülkemizin gelecek yarım asrının, bir asrının belirleyicisi bu vizyona sahip çıkmaya davet ediyoruz.' şeklinde konuştu.

ÖDÜLLER

Bilal Erdoğan törende bir konuşma yaptı ve 'Bu ödüllerin itibarı ancak bu ödüller verildikçe ortaya çıkacaktır. Bir ödül, iki ödül, 5 ödül, 10 ödül derken, İlim Yayma Ödülleri akademik dünyada inşallah hak ettiği yeri alacaktır' şeklinde ifadeler kullandı. Törende, 'Büyük Ödül'ün sahibi Prof. Dr. Zekai Şen, ödülünü Başkan Erdoğan'ın elinden teslim aldı. Doç. Dr. Hümeyra Özturan'a ise 'Sosyal Bilimler' ödülü TBMM Başkanı Şentop tarafından teslim edilirken, Prof. Dr. Mustafa Soylak'a 'Mühendislik, Doğa ve Sağlık Bilimleri' alanında alacağı ödül, AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım tarafından teslim edildi. Düzenlenen ödül törenine, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanvekili ve eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Milli Savunam Bakanı Hulusi Akar, AK Parti Genel Başkanvekilleri Binali Yıldırım ve Numan Kurtulmuş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik gibi isimlerin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, Demirören Medya Yatırımları Tic. AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören, İTO Başkanı Şekip Avdagiç ile akademi dünyasından çok sayıda davetli katılım sağladı.

YORUM YAZ..
Modal