Covid-19 Haritası

Haritanın En Riskli Bölgeleri Neresi?

Covid-19 haritası kapsamında incelemeler yapıldığı zaman temel manada fark edilen detaylar;

• Haritanın en riskli bölgesi açık ara İstanbul’dur. Neredeyse yerleşim yer olan tüm bölgelerinde Covid 19 vakasına rastlanmıştır.

• Yurtdışı giriş çıkışlarında en net şekilde hedef olan noktaların başında gelen İstanbul’un özellikle nüfus yoğunluğunun da oldukça yüksek bir seviyede olması sebebi ile salgın yayılma oranı maksimum dereceye ulaşmıştır.

• İstanbul’un sonrasında Ankara ve İzmir gibi nüfus yoğunluğunun diğer şehirlere göre daha yüksek olduğu kentlerde de bu sorun görülmüştür. Bu sorunun ikinci dalga biçiminde yeniden nüksetmesi durumunda asıl tehlike oluşturan şehirlerin de bu büyük şehirler olduğunun da belirtilmesi gerekiyor.

Bu hususlar alınan önlemler ile kontrol altına alın aya çalışılıyor. Ne derece net bir şekilde önlemlere uyulursa ülkemizin hastalığın boyunduruğundan kurtulmasının da o kadar kolay olacağının belirtilmesi gerekir.

Haritanın En Rahat Bölgeleri Hangileri?

Covid-19 haritası kapsamında küçük şehirlerimizde çok büyük sorunlar meydana gelmemiştir. Kişilerin özellikle ilk temizlenen şehirlere baktığı zaman Tunceli’nin başı çeken illerden olduğunun da altı çizilmelidir. Bu salgının durdurulması için belirli bir süre ile şehirlerarası ulaşım da askıya alınmıştır. Fakat bu askıya alma kararı çıkıncaya kadar İstanbul’da yer alan birçok kişinin tatil yörelerine gittiği görülmüştür.

Özellikle Balıkesir gibi illerde vaka sayısının ve karantina altına alınan yaşam alanlarının buy derece yüksek olmasının sebebi salgının başlama noktası olan İstanbul’dan giden kişilerdir. Bu tip yaşantılar İtalya’da da görülmüştür. Öncelikle ülkenin sadece bir kısmında meydana gelen salgın korku ve panik sebebi ile kişilerin ülkenin dört bir yanına yayılması ile beraber tüm ülkede etkin olmuştur. Ülkemizde alınan önlemler ile beraber bu tür sorunların ortadan kaldırılması mümkün kılınmıştır.

Salgının Son Durumu Nedir?

Ülkemizde salgın vakalarının azalması ile beraber normalleşme sürecinin başlayacağı düşünülüyor. Bu noktada salgının etkisinin kırılmasının sadece pamuk ipliğine bağlı olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Bu alanda önlemler alınmazsa eski hale dönmenin sadece 1 hafta içerisinde gerçekleşeceği de uzmanlar tarafından altı çizilen detaylardandır.

1 Haziran itibari ile normalleşme süreci başlamıştır. Bu normalleşme süreci ile beraber kişilerin sosyal mesafe ve maske ile yaşamaya alışması gerekiyor. Bu iki önlemi bir arada alan kişilerin salgından olumsuz yönde etkilenmesi söz konusu olmayacaktır. Aynı zamanda kalabalık olan kapalı alanlardan uzak durmanız tavsiye ediliyor. açık havanın salgının yayılımının kısıtlanması için harika biri faktör olduğu da görülüyor.