Tüm dünyayı saran Coronavirüs herkes gibi çocuklar üzerinde de olumsuz etkiler yarattı. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Kutay,"Öncelikle aileler kaynağı belli olmayan, sosyal medyada yalan yanlış paylaşılan bilgilere itibar etmesinler. Coronavirüsün çocukları etkilemediğini söylemek, onları bu hastalığa karşı korunmasız bir hale getirebilir. Yetişkin bireyler ne yapıyorsa aynı korunmayı çocuklar için de sağlamalıyız. Özellikle tekrar etmek gerekirse ailelerimiz çocuklarına el yıkama alışkanlığını mutlaka kazandırmalı, çocukların ellerini yıkamadan yüzlerine sürmemelerini sağlamalı. Acil durumlar dışında dışarıya çıkmamalıyız , çıkmak zorunda kalırsak da en az 1 metre mesafeyi koruyalım. Çocuklarımıza el temizliğini öğretelim. Okullara ara verilmesini tatil olarak görmeyip çocuklarımızı dışarıya park ve bahçelere salmayalım.” ifadelerini kullandı.
'VİTAMİNLER BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLENDİRİR'
Özellikle bağışıklık sisteminin geliştirilmesinin çocuklar için çok önemli olduğunu tekrarlayan Kutay, “Bağışıklığı güçlü olan çocuklar sadece Coronavirüslerinden değil pek çok hastalıktan rahat kurtulabilirler. Ancak aileler özellikle kişisel hijyen konusuna dikkat etmeli, çocuklarına 20 saniye el yıkamayı alışkanlık haline getirmeliler. Çocuklara diş fırçalama alışkanlığının kazandırılması önemli. Çocukların özellikle doğal probiyotik kullanmaları bu dönemde önemli. Aileler çocuklarını hazır gıdadan uzak tutmalı, vitamin, protein ve mineral açısından zengin yiyeceklerle beslenmelerini sağlamalı.” dedi.
Enfeksiyon hastalıklarına yakalanan çocuklarda yaygın görülen belirtinin ateş olduğuna vurgu yapan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Kutay, grip ve korona virüsü gibi enfeksiyon hastalıklarına bağlı gelişen hastalıklarda, çocuklarda en yaygın görülen belirtinin ateş olduğunu söyledi.
Kutay, "Bir çocukta ateşin olması, vücudunun o hastalıkla mücadele ettiğini gösterir. Ateş 38 derecenin üzerinde değilse, aileler paniğe kapılmamalı, durumu gözlemlemeliler. Ateşin 2 günden fazla sürmesi, hiç 38 derece altına düşmemesi , beslenme bozukluğu ve uykuya meyilli gibi durumlarda vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmalılar. Özellikle düşmeyen ateş 2 yaş ve altı çocuklarda tehlikeli hastalık belirtisi olabilir. Ateşin yanı sıra çocukta kas ağrısı, kırgınlık, kuru öksürük, burun tıkanıklığı, hapşırık, ishal ve mide bulantısı görülebilir. Aileler, çocuklarını hasta olduklarında dışarı çıkarmamalı, bol bol sıvı ile beslenmelerini sağlamalı, özellikle sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelerine dikkat edilmeli, tek kullanımlık mendiller kullanmalı, özellikle kişisel hijyen ve el yıkamaya çok özen göstermeliler.” şeklinde konuştu.
'GRİP VE SOĞUK ALGINLIĞI KARŞILAŞTIRIYOR'
Toplumda genellikle grip ve soğuk algınlığının karıştırıldığına dikkat çeken Kutay, “Grip ani başlayan bir hastalık, soğuk algınlığı ise yavaş yavaş başlayan bir hastalıktır. Gripte ateş ve titreme daha fazla, soğuk algınlığında ateş daha az görülür. Gripte belirgin bir halsizlik ve kas ağrısı olabilir ama soğuk algınlığında bu daha az ve hafif seyreder. Gripte öksürük daha fazla, soğuk algınlığında daha az görülür. Baş ağrısı gripte daha fazla görülür, soğuk algınlığında ise baş ağrısı daha az görülür. Soğuk algınlığında hapşırma, burun akıntısı daha fazla görülür, gripte ise bu daha az görülür. Gripte çocuklar uykuya daha fazla meyillidir, yemek iştahından kesilebilirler. Böyle bir durumda mutlaka uzman bir doktora başvurulması ve klinik bulguların takip edilmesi gerekiyor.” diye konuştu.