Gazeteciler olarak devamlı seyahat durumunda olduğumuz için ömrümüz uçaklarda, havaalanlarında, otellerde geçiyor. Bu derecek çok kullanınca otel ve havayollarının da ‘ayrıcalıklı’ müşterilerinden biri haline geliyorsunuz.
Havayolu jargonunda bunun kısaltması CIP; yani Commercially Important Person (Ticari Önemli Kişi). Biraz daha uğraşarak milletvekili, üst seviye bürokrat veya vergi rekortmeni olursanız da VIP; yani Very Important Person (Çok Önemli Kişi) olursunuz.
Ben uzun bir zamandır yalnızca CIP’yim; VIP olursam onu da açıklarım.
CIP’nin en büyük kolaylığı havaalanlarında anlaşmalı özel locaları size vermeleri. Burası güvenlik, check-in, aprondan uçağa geçiş gibi birçok sıkıcı aşama için özel banko, görevli ve hizmet verdiğinden seyahatin eziyetli kısmını alıp götürüyor. Ücretsiz yiyecek / içecek seçeneklerini de unutmamak lazım. Dünyanın en pahalı tarifesine sahip havaalanı restoranlarını aklınıza getirirseniz ne derece önemli olduğunu kavrarsınız.
Bunun yanında iç hatlarda özel bir araçla uçağa götürülme vaziyeti var ki en iyisi o. Havaalanı kargaşasına hiç girmeden anında uçağın içindesiniz.
Ben sürekli Türk Hava Yolları’nı tercih ediyorum. Gerçekten dünya havayolu firmaları içinde oldukça iyiler. Zaten ciroları da bunun kanıtlarından biri. Star Alliance üyesi olmalarının ardından özellikle yurtdışı CIP locaları ve hizmet birimleri de gelişti; tadından yenmez hale geldi.
Son Ankara seyahatimde iç hatlar için İstanbul’da yeni açılan CIP locasını kullandım. Çok güzel olmuş ancak 09:00 sandığım uçağım meğer 08:40’mış; girişimle uçağa binişim bir oldu.
Özetleyecek olursak CIP:
*Özel bankoda check-in işlemleri,
*Ücretsiz yiyecek / içecek. Alkollü içecekler de var,
*Rahat geniş koltuklar, TV, radyo, masaj, vs.
*Duş, mescid, tuvalet.
*Ücretsiz kablosuz internet ve kullanıma açık masaüstü bilgisayarlar,
*Bazı havaalanlarında yatak,
*Çoğu zaman güzel bir pist / uçak manzaralı camlar.
*Özel araçla uçağa götürülme.
Daha ne olsun?
Son Dakika Kültür-Sanat Haberleri için aşağı kaydırın.