Cildimizi Gerçekten Tanıyor muyuz?

Cildimiz hiç yanımızdan ayırmadığımız, kimi zaman da zorunlu bir aksesuar olarak onunla yaşamak zorunda kaldığımız, en önemli varlık sebeplerimizden biridir. Vücudumuza bir şey olduğunda, bir tarafımız morardığında, yara-bere içinde kaldığında hemen telaşa kapılırız; keza, cildimiz de ruhumuz denli hassastır.

Bunun psikolojik yaşantımızla da bire bir ilgisi vardır. Kendimizi iyi hissettiğimizde, cildimize, görüntümüzü, sağlığımıza önem verirken; kendimizi kötü hissettiğimizde ilk gözden çıkaracaklarımızdan biri yine cildimiz olur.

Cildimizi tanımak bize, yapacaklarımızı ve uzak duracaklarımızı da göstermek açısından, önemli göstergeler sunacaktır. Yaş faktörü, genetik etkiler, gündelik yaşam rutinlerimiz, yaptığımız seçimler onun da üstünde çeşitli etkiler bırakmayı sürdürür. Bu yönde, ara ara kabuğumuza çekilerek, kendimizi aynada izlemek, derimizin sınırlarını keşfetmek, içimize dönüp bu konu hakkında düşünmek de, sağlığımız hakkında araştırmalar yapmak da cildimizi tanımamıza yol açacaktır. Cildimizi tanımak, kendimizi de tanımak adına, edindiğimiz yegâne anahtardır.

Cildimiz: Yağla Balla Mı Beslemeliyiz, Suyla Sabunla Mı Ovalamalıyız?
Mitolojiden atasözlerine, deyimlerden günlük yaşam pratiklerine kadar birçok alanda cildimizi de etkileyecek birtakım söylemlere maruz kalırız. Örneğin; birini çok sevdiğimizde, onu yağla balla, kaymakla beslemek istediğimizi söylemek bir sevgi belirtisi midir, yoksa metabolizma anlamında o kişiye aslında zarar mı vermektedir?

Hangi Besinler Cilde İyi Gelir, sorusu hangi besinler cilde iyi gelmez sorusunu da beraberinde getirir. Bazen, bir şeyin iyi geldiğini netlikle görebilmek adına, iyi gelmeyenleri de ortaya koymak durumu geliştirebilir. Nitekim, hızla değişen hayatın içinde, daha çok tüketim odaklı yaşadığımız için, çoğu şeyin bize hangi katkıları sağladığını da pek fark edemeyiz.

Cildimize Yapılan En Büyük İyilik: Dikkat Etmek

Cildimize iyi gelen birçok şey varken, cildimize iyi gelmeyen birçok şey de onunla birlikte tüketilmektedir. Hangi, mineraller, vitaminler, antioksidanlar cilde iyi gelir ve bunların karşısında hangileri iyi gelmez? Dikkat etmek adına, gelin, konuya daha yakından bakalım;

*Cildimize iyi gelen besinlerin başında su gelmektedir. Temel gıdalardan biri olan suyu günde 1-2 lt. tüketmemiz, yüzümüzün parıldaması, cildimizin sıkılaşması, yorgunluğumuzun giderilmesi ve dinç görünmemiz açısından önemlidir.
Su tüketilirken çay, kahve, gazlı içecek, alkol gibi içecekler de daha az tüketilmelidir.

*Cilde iyi gelen besinlerin bir diğeri de kabak çekirdeğidir. Kabak çekirdeği birçok sağlık meselesi için kullanılmak üzere tavsiye edilmektedir. Sigarayı yeni bırakanların da başvurabilecekleri ana gıdalardan biridir. Kabak çekirdeğinde yüksek oranda magnezyum ve çinko bulunur. Bu da cildin sıkılaşması, bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından önemlidir.

*Hangi Besinler Cilde İyi Gelir denildiğinde, ilk akla gelecek diğer bir besin de ceviz olacaktır. Omega 3 yönünden zengin bir içeriğe sahip ceviz, cildin esnekliğini koruması adına da önemlidir. Bu anlamda, somon balığı tüketmek de omega 3 desteği sağlayacaktır.

*Hem ağız ve diş sağlığı hem C vitamini açısından sıkça tüketilmesi tavsiye edilen maydanoz da güçlü bir besindir. Kolayca yanınızda taşıyıp yiyebileceğiniz, her yerde bulabileceğiniz; yemeklerde ve salatalarda da sıkça kullanabileceğiniz için, sofralarınızın baş tacı olan bu besin, cildinize de hayli iyi gelecektir.

*Yumurta da protein ve kalsiyum açısından cildinize gerekli olan etkiyi sağlayacaktır. Onu yiyerek tüketebileceğiniz gibi, akından yapacağınız maskeler de cildinizi pürüzsüz gösterecek, siyah noktaları da ondan uzak tutacaktır. Ayrıca, yumurtanın kabuklarının mikserden geçirilmesi, toz halinde her gün bir çay kaşığı yenmesi de dişlerinizi, diş etlerinizi güçlendirecek, cildinize ihtiyacı olan sıkılığı verecektir.

* Portakal, mandalina, kavun, kivi gibi meyveler ve yeşil biber gibi sebzeler de C vitamini barındırdıkları için, bu yönde tüketilmeleri yarar sağlayacaktır.

*Antioksidan deposu olan, yaşlanmayı geciktiren, cildin kırışıklıklarına karşı koruyucu etki sağlayan kırmızı meyve-sebze kullanımı da göz ardı edilmemelidir. Bu yönde, özellikle nar çok etkili bir meyvedir. Kiraz, mürdüm eriği, kızılcık, çilek gibi meyveler, kırmız lahana, domates gibi sebzeler de tüketilmelidir.

*Yeşil çay da cildin parlaklığına, yorgunluğa, strese iyi gelecek içeceklerden biridir.

*Ekmek seçerken de siyez buğdayını, kepek, çavdar gibi gıdaları tercih etmek; beyaz pirinç yerine bulgur tüketmek, vücuttaki selenyum oranını arttıracaktır. Böylelikle, tırnakların, saç tellerinin, derinin de güçlenmesi olası olacaktır. Bu anlamda, bakliyat gıdalarına da -özellikle nohuta, fasulyeye, barbunyaya -özen gösterilmesi gerekir.

*Son olarak, en önemli besin kaynaklarından biri paça ayak paça çorbası, diğeri de bamya tohumudur. Her gün içilen bir kâse ayak paça çorbası veya yutulan beş tane bamya tohumu, cildin parlak görünmesini sağlayarak, gözeneklerin açılmasına da yardımcı olacaktır. Kollajen açısından zengin bu besinler, klem sıvılarının kaybına engel olacakları için de ağrıların giderilmesinde etkilidirler. Yaşlanma karşısında bire bir kullanılacak takviye besinlerin başında gelmektedirler.

Hangi Besinler Cilde İyi Gelir diye düşünüldüğünde, yukarıda saydığımız besinlerle birlikte, daha birçok besinin de iyi geldiği açıktır. Önemli olan, belirttiğimiz temel besinler ekseninde bir yaşam biçimi sürerken, bizi kötü etkileyecek olan ‘fast food’ yaşam tarzından, içkiden, sigaradan, kimyasal içerikli gıdalardan ve abur cubur mantığından uzak durmaya çalışmaktır. Hayatın zorunluluğu gereğince, dışarıda vakit geçirilecekse, cildin sağlığı açısından da mümkün olduğunca doğal gıdalar satan mekânlara, ev yemekleri yapan lokantalara gitmek isabetli olacaktır.