Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "Türbanlı hâkim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var. Bazıları militanca ve ideolojik takılıyor" ifadeleri sebebiyle eski CHP Milletvekili Fikri Sağlar ile ilgili tahkikat başlattı.
Eski Bakan ve eski CHP milletvekili Fikri Sağlar, katıldığı bir programda türbanlı hakimlerin temin edeceği adalet hususunda tereddütleri olduğunu dile getirdi. Bu ifadeler başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olarak birçok siyasinin de tepkisini toplamıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fikri Sağlar ile ilgili halkı kin ile düşmanlığa tahrik ya da aşağılama kabahatinden tahkikat başlattı. Konuyla alakalı yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"30.12.2020 tarihinde katıldığı bir televizyon programında, 'Türbanlı hâkim karşısına gittiğimde adaleti savunacağı konusunda kuşkum var. Bazıları militanca ve ideolojik takılıyor, bununla mücadele edilmeli' şeklindeki sözleri nedeniyle Durmuş Fikri Sağlar hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 216. maddesi kapsamında halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama suçundan, re'sen soruşturma başlatılmıştır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fikri Sağlar'ın bir TV kanalında katıldığı programda başörtüsü ve türban hususunda dile getirdiği ifadelerle ilgili değerlendirme yaparak şu açıklamada bulunmuştu:
"Bu zat, artık bu çağda yaşamıyor. Çok gerilerde kaldı. Bu ne yazık ki CHP zihniyetinin faşizan anlayışının geçmişte olduğu gibi bugüne yansımasıdır. Bu faşist anlayış hala yaşamını sürdürüyor. Bu başörtülü kızlarımız yıllarca üniversitelerin kapılarından çevrildi. Eğer tarlada çiftçi olursan başörtü meşrudur. Ama bir üniversitede olursan başörtüsü yasaktır. Böyle bir mantık vardı
''BU NASIL BİR İNANÇ, FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ BU?''
İnsanın giyimine kuşamına göre değerlendirmeye kalkacak olursak bunu bir defa kalkıp da bir demokrasi ve fikir özgürlüğü olarak anlatmak, inanç özgürlüğü olarak anlatmak mümkün değildir. Bunlara sorduğun zaman normalde bakıyorsunuz, inanç ve fikir özgürlüğünden bahsediyor. Nasıl bir inanç, fikir özgürlüğü bu? Bırakın artık bu işleri. Artık 50'li, 40'lı yıllardaki CHP'nin olduğunu, yaşam tarzı olarak hala insanların yaşamlarına müdahaleye devam ettiklerini görmek istemiyoruz. Öyle kalkıp da Bay Kemal yanına iki tane başörtülü alıp, bununla milleti aldatma sürecini de bir kenara bıraksın. Geçin o işleri. Yanına iki tane değil 20 tane başörtülü koysan artık senin kim olduğunu, ne olduğunu gayet iyi biliyorlar. İnsanların başörtüsüyle uğraşmanın anlamı yok. Burada da hakim, savcı, polis bu ülkenin her kurumunda bunları görecekler"