06.11.2023-11:09 (Son Güncelleme:06.11.2023-18:02)


1

2009 yılında Türkiye’nin gündemine düşen korkunç Münevver Karabulut cinayetiyle ilgili bomba bir gelişme yaşandı. Genç kız, henüz 17 yaşındayken vahşice katledilmiş ve katili Cem Garipoğlu olay sonrası 197 günün ardından kendi isteğiyle teslim olmuştu. Ancak tutuklanarak gönderildiği cezaevinde 10 Ekim 2014'te intihar etmişti.



2

Tüm Türkiye'yi sarsan Münevver Karabulut cinayetinde baba Süreyya Karabulut, kızının katili Cem Garipoğlu'nun cezaevinde 9 yıl önce intihar ettiğine inanmadığını öne sürerek mezarının açılmasını talep etmiş ancak yargıdan bu talebe ret cevabı gelmişti.



3

Önce Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı ardından Sulh Ceza Hakimliği, ardından ise Adalet Bakanlığı'na yapılan kanun yararına bozma başvurularının hepsi reddedilmişti.



4

Bu kararlarlar sonucunda yaklaşık 10 yıldır Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmeyip yurt dışına firar ettiğine dair şüphelere son verecek olan 'Feth-i kabir' işlemi gerçekleşmemişti. Sabah’da yer alan habere göre "Cem Garipoğlu yaşıyor mu öldü mü?" sorularına yanıt olacak olan adım, Cem Garipoğlu'nun babası Mehmet Nida Garipoğlu'ndan geldi.



5

Baba Garipoğlu avukatı aracılığıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na oğlunun mezarına "Feth-i Kabir" yapılarak DNA eşleştirmesinde bulunulsun talebinde bulundu. Dilekçede, Mehmet Nida Garipoğlu'nun oğlunun işlediği cinayetin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçesine rağmen, dönem dönem aralıklı fakat süreklilik arz eder şekilde konunun gündeme getirildiğinin altı çizildi.



6

Konuya ilişkin hala magazin programcıları dahi özel konukların davet edilip, konuya ilişkin programlar yapıldığı ifade edilen dilekçede, "Toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulması ve günümüz tabiriyle 'tık' alması sebebiyle olaya ilişkin geçmişte yaşananlar, sosyal medya ortamlarında komplo teorisi niteliğinde asparagas haberler aracılığıyla çarpıtılarak yayılmakta ve bu komplo teorileri bir noktadan sonra şehir efsanesi haline gelerek toplumun geniş bir kesiminde karşılık bulmakta ve bu yalanlara itibar edilmekte, sonuç olarak müvekkilin oğlunun ölmediğine, cezaevinden kaçırıldığına toplum inandırılmaktadır" sözleri yer aldı.



7

Mehmet Nida Garipoğlu'nun da oğlunu kaybetmiş bir baba olduğunun vurgulandığı dilekçede, ‘olayın üzerinden geçen zaman rağmen acısının küllenmesine izin verildiği, gerçek dışı ithamlarla ailenin de toplum yanlış yönlendirilerek cezalandırıldığı’ ifade edildi. Son olarak ‘Cem Garipoğlu'nun olay tarihinde 13 yaşında olan kız kardeşi Sakine Garipoğlu'yla (27) alakalı yapılan haberler sonrası toplumsal linçe uğratıldığı, tehditler yüzünden büyük elem ve ızdırap duyduğu’ kaydedildi.



8

Dilekçede Garipoğlu ailesinin, ne kişisel verileri koruma kanunu hükümleri kapsamında silinmeleri girişiminde bulunabildikleri, ne de sosyal medyadan kendilerine edilen hakaret ve tehditlere karşı herhangi bir hukuki girişimde bulunamadığı bildirildi. Münevver Karabulut'un babasının yapmış olduğu ‘mezar açılsın’ talebinin reddedilmesi üzerine Garipoğlu ailesinin toplum nezdinde lince uğradığı dile getirilen dilekçede, "Geçmişte yapılan otopsi raporu ile de sabit olan, fakat toplumun belirli bir kesiminde karşılık bulan ve tüm bu tarafları töhmet altında bırakan, ilgili kuruluşlara, (Savcılık, Adli Teşkilat, Cezaevi Yönetimi ve Adli Tıp Kurumu) olan güveni zedeleyen gerçek dışı iddianın araştırılması için, oğlunun mezarının açılmasına muvafakat (razı olmak) ve hatta talep edecektir. Böylece gerçeğin bir kez daha ortaya çıkarılmasını isteyecek kadar elem ve ızdırap duymuştur" ifadeleri kaydedildi. Dilekçede, ‘söz konusu iddianın gerçek ise ortada bir suç olacağı ve suçun işlendiği yerin de Silivri Cezaevi olması dolayısıyla söz konusu 'Feth-i Kabir' kararı alınması ve DNA eşleştirmesi yapılarak gerçeğin ortaya çıkarılması’ talep edildi. Tüm kamuoyunun yıllardır merakla beklediği ve ara ara halen gündeme gelen Cem Garipoğlu'nun gerçekten intihar mı ettiği yoksa cezaevinden firar mı ettiğine ilişkin sorular 'Feth-i Kabir' ve DNA eşleştirmesi işlemiyle cevaplanacak.

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR