İnsanların gündelik hayatlarında çevresi ile kuracağı iletişimde vücudunu etkili biçimde kullanabilmesini duyu bütünleme sağlıyor. Bazı insanlarda var olan duyu bozukluğu ise hayatlarını olumsuz etkileyerek algılama, öğrenme, denge, özgüven gibi pek çok yönden zorlanmalarına neden oluyor. Hem çocukluk hem de yetişkinlik döneminde görülen duyu bütünleme bozukluğu insanların hayatını tüm yaşamı boyunca etkiliyor. Duyu bütünleme bozukluğu ve tedavisi ile ilgili bilgiler veren Ergoterapist Merve Seçildi, duyu bütünlemenin öğrenme davranışlarının temelini oluşturduğu için herhangi bir bozukluğun insanın tüm hayatını etkileyebileceğini belirtti.
‘ÇOCUKLUKTA TEŞHİS EDİLEBİLDİĞİ GİBİ YETİŞKİNLİKTE DE GÖRÜLEN BİR PROBLEMDİR’
Duyu bütünleme hakkında bilgi veren Seçildi, ‘Hayat boyu devam edebilen bir problem olan duyu bütünleme bozukluğu, erken yaştaki çocuklukta teşhis edilebildiği gibi yetişkinlikte de görülen bir problemdir. Duyu bütünleme, çevremizle sosyal ve fiziksel olan etkileşimimizde, vücudumuzu etkili bir biçimde kullanabilmemizi sağlar. Günlük yaşam aktivitelerini gerçekleştirirken kullandığımız organize edebilme becerisi için gereklidir. Duyu bütünleme becerileri, önemli derecede baş etme ve problem çözme becerileri ile ilişkilidir’ dedi.
‘YAŞAMI ZORLAŞTIRIR VE ETKİLERİ TÜM YAŞAM BOYU GÖRÜLÜR’
Özellikle çocuklarda görülen duyu bütünleme bozukluğunun oluşturabileceği tehlikelere dikkat çeken Seçildi, ‘Çevremizle uyum içinde olmamızı sağlar. Öğrenimimizin ve davranışlarımızın temelidir. Yetişkinlik döneminde, duyusal hassasiyet ve sorunlarımızın çıkardığı zorluklarla baş etmeyi öğrenebiliriz. Ancak çocukluk döneminde duyusal hassasiyetler; algılama, öğrenme, denge, özgüven gibi pek çok alanda yaşamı zorlaştırır ve etkileri tüm yaşam boyu görülür. Bu nedenle duyusal hassasiyetlerin erken yaşta fark edilmesi önemlidir. Duyusal hassasiyeti olan bireylere uygulanan duyu bütünleme terapileri çocuklarda; beden algısını, uygun uyaranların seçimini, vücudun çevreye uygun olarak hareket etme becerisini, sosyal becerilerini, özgüvenlerini, dengelerini, dikkat ve duygu yönetimlerini geliştirir. Günlük yaşamda yeni becerilerin kazanımı ise çevreyi araştırarak, deneyerek ve çaba göstererek gelişir. Her yeni deneyimin kazanılması çocuğa başarılı olduğunu hissettirir’ ifadelerini kullandı.
YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN DUYU BÜTÜNLEME TERAPİSİ ALINABİLİR
Duyu bütünleme bozukluğu olan kişilerin üzerinde, bu alanda uzman olan kişiler tarafından terapi uygulanmasının önemli olduğunu belirten Ergoterapist Merve Seçildi, ‘Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, serebral palsi, down sendromu gibi genetik hastalıklar, otizm spektrum bozuklukları, gelişimsel gerilikler, görme ve işitme problemleri, zeka geriliği, travmatik beyin yaralanmaları, yüksek riskli bebekler gibi özel gereksinimli bireylerin yoğun olarak duyusal problemleri bulunur. Bu bireylerin yanı sıra ses ve koku hassasiyetleri, denge problemleri, yeme bozuklukları, yıkanmaktan ve saçını kestirmekten hoşlanmayan dokunsal hassasiyeti olan, öfke problemleri yaşayan normal gelişime sahip bireylerin de yaşam kalitesini artırmak için duyu bütünleme terapisi almaları önerilir. Duyu bütünleme terapisi; ergoterapistler ve duyu bütünleme terapisi eğitimini almış fizyoterapistler tarafından da uygulanabilir’ diye konuştu.