Bu Köy Kendinden Sosyal Mesafeli

İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey köyü, yaklaşık 30 yıl önce elektrik ve geniş tarım arazisi bulunmaması sebebiyle terk edilmeye başlandı. Köyden ayrılmayan vatandaşlarda zaman içerisinde hayatını kaybetti. Şu anda yalnızca 5 kişinin yaşadığı Lübbey, Kovid-19 salgınının yaşandığı bu süreçte sessiz ve sakin görüntüsüyle dikkat çekiyor. Doğup büyüdüğü köye olan vefasını, bazı günlerde köye gelip kahvehaneyi açık tutarak gösteren Mehmet Güler de, köy sakinlerini Kovif-19’la mücadele konusunda bilinçlendiriyor. Yıllar önce Lübbey’den göç eden bazı kişiler de salgın sürecinde soluğu terk edilmiş köylerinde alıyor.

‘YİNE DE MASKE TAKIYORUZ’

Issız sokakların, yıkılan evlerin ve çok sayıda kedinin göze çarptığı Lübbey köyünde yaşamına devam eden 70 yaşındaki Mehmet Yavuz, ‘Köyde 5-6 kişi yaşıyor. Koronavirüs var, maskemizi takıyoruz. Genelde evde eşimle oturuyoruz. Ama hanımla araya mesafe koyuyoruz. Birbirimizden uzakta duruyoruz. Sokağa çıkma kısıtlamasında da evde oturduk” dedi. Yavuzun eşi 60 yaşındaki Fatma Yavuz da, “Köyde birkaç kişi yaşıyoruz. Koronavirüse burada rastlamadık. Bizim köyde az kişi yaşıyor ama biz yine de maske takıyoruz. Çok şükür hastalık yok. Biz mesafemizi koruyoruz’ dedi.

‘5 KİŞİLİK KÖYDE KORONAVİRÜS TEDBİRLERİNDE ÖRNEĞİZ’

Haftanın belli günlerinde Ödemiş merkezinden Lübbey’e gelen Mehmet Güler, bazı günler müşterinin az olmasından dolayı benzin parasını bile çıkaramadığını ancak 16 yıldır köy kahvesini işlettiğini söyledi. Ayrıca köylülerin ihtiyaçlarının da karşılanmasını sağlayan Güler, oğlunun okulundan dolayı köyden göç etmek zorunda kaldığını, buna rağmen doğup büyüdüğü köyle bağlantısını koparmadığını belirtti. 70 yıllık köy kahvesini yaşatmaya çalışan Güler, günde en fazla 15 bardak çay satabiliyor. Salgın sürecinde de kurallara uyarak köy kahvesini açtığını belirten Mehmet Güler, kapıya maske kullanımı ve sosyal mesafe kurallarıyla ilgili uyarı yazıları asarken, dezenfektan kullanarak az sayıdaki müşterisini dezenfekte ediyor. Kahvede kurallara uyduklarını vurgulayan Güler, ‘Maskelerimizi takıyoruz, sosyal mesafemizi koruyoruz. Kapıya da bu konu ile ilgili uyarılar astık. Elimizden geldiği kadar virüsle mücadele etmeye çalışıyoruz. Köyümüz 5 kişilik ama Koronavirüs tedbirlerinde örneğiz. Gelen misafirlerle birlikte sosyal mesafeyi koruyoruz, maske takmaya özen gösteriyoruz. Maskesiz gelenleri içeriye almıyoruz’ dedi.

‘HAFTA SONLARI 10 KİŞİ OLUYORUZ’

Lübbey’den göç eden ancak köyde evleri bulunan bazı kişilerin de koronavirüsten dolayı hafta sonları buraya geldiğini belirten Güler, kendisinin de hafta sonları ailesiyle birlikte köy evinde kaldığını söyledi.

Köyün Lidyalılar zamanına dayandığını belirten Mehmet Güler, konuşmasına şöyle devam etti:

‘İnsanlar çok uzun süre burada yaşamış. Lübbeyliler, kışın burada yazın da Çamyaylar’da yaşardı. Ancak 1982 yılında Çamyayla’ya elektrik gelince insanlar o tarafa göçtü. Köyde şu anda 5 kişi yaşıyor. Ben 16 yıldır haftanın belli günleri doğduğum köy Lübbey’de köy kahvesini işletiyorum. Hafta sonları da ailemle buradaki evimizde vakit geçiriyoruz. Benim gibi daha önce Lübbey’den göç eden birkaç kişi daha haftanın belli günleri Lübbey’e geliyor. Ayrıca bazen ziyaretçiler de bu tarihi köye gelip fotoğraf çekiyorlar. Ancak köyde yerleşik olarak toplam 5 kişi var. Virüsten korunma açısından, sosyal mesafe açısından burada rahatız. En azından kalabalık yok. Bu köy, kendinden sosyal mesafeli bir köy. Sonuçta 5 kişinin yaşadığı köyde hafta sonları bizimle birlikte 10 kişi oluyoruz. Dışarıdan gelenler çok beğeniyor, ‘keşke biz de Korona'dan uzak bu köyde yaşasak’ diyor.’