Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülnara Heydarova, 5 yaşından küçük çocukları etkileyen ve bulaşıcılık oranı yüksek olan El-Ayak-Ağız hastalığına (EAAH) dikkat çekerek ebeveynleri oyun parkı ve havuzlar konusunda uyardı.
Bu hastalığın temas, havayolu ve su yutma gibi birçok etmenle bulaşabildiğinin altını çizen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gülnara Heydarova, ''Hastalık genellikle yaz ve sonbahar aylarında görülür. Hastalığın bulaşması, virüsü almış kişilerin tükürük, salya, serum, ciltteki kabarcıkların içindeki sıvı veya dışkı teması ile olur. Hastalığın ilk haftası en fazla bulaş oranına sahip zaman dilimidir. Bazen semptomlar ortadan kalksa bile günler veya haftalar boyunca bulaş süresi uzayabilir'' diye aktardı.
KULUÇKA DÖNEMİNE DİKKAT!
Hastalığın kuluçka döneminin 3 ila 7 günlük olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Heydarova, ''Sonrasında ateş, iştahsızlık, boğaz ağrısı, halsizlik ile başlar. Ateş başladıktan 1-2 gün sonra ise ağız içinde herpangina denilen ağrılı yaralar gelişebilir. Genellikle ağzın arkasında küçük kırmızı lekeler olarak başlar, su toplayarak ağrılı hale gelir. Avuç içlerinde ve ayak tabanlarında da bir veya iki gün boyunca, kırmızı lekeler, bazen de kabarcıklar şeklinde deri döküntüleri gelişebilir. Döküntüler dizlerde, dirseklerde, kalça veya küçük çocuklarda özellikle genital bölgede de görülebilir'' dedi.
EL VE AYAK TIRNAĞI KAYBINA NEDEN OLABİLİR
Uzman Dr. Gülnara Heydarova konu ile ilgili şunları kaydetti: ''Çoğu çocuk hastalığı hafif geçirir veya hiç semptomları olmaz. Fakat az sayıda vakada daha şiddetli, ensefalit (beyin iltihabı) veya polio benzeri felç, viral veya aseptik menenjit gibi ağır seyredebilir. Bulaşıcılık riski oldukça fazla. Enfekte bir kişiyle yakın temasla, hava yoluyla, bebek bezi değiştirmek gibi enfekte kişinin dışkısıyla temastan sonra, kontamine olmuş nesnelere ve yüzeylere, temas sonrası ellerin yıkanmadan göze, ağza veya burna dokunulmasıyla örneğin oyun parklarında çocukların aynı nesnelere dokunması, teması ile yüzme havuzlarındaki gibi durgun suların yutulmasıyla bulaşıcılık mümkün.
El, ayak ve ağız hastalığından sonra birkaç hafta içinde, çoğunlukla çocuklarda ortaya çıkan el ve ayak tırnağı kaybı bildirilmiştir. İncelenen vakalarda tırnak kaybının geçici olduğu ve tırnakların tedavi gerektirmeden tekrar geldiği görülmüştür''
ASPİRİN KULLANILMAMALI !
Uzm. Dr. Heydarova, aspirin kullanımı ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Dr. Heydorova, ''Tedavide direk etkin bir antiviral ajan yoktur. Antipiretik analjezikler kullanılabilir. El-Ayak-Ağız Hastalığında kesinlikle Aspirin kullanılmamalıdır. Ağızdaki yaraların bakımı için lokal uygulamalar, ağız spreyleri, vitamin ve eser element (çinko) desteği verilebilir. Deri lezyonlarının bakımında serum fizyolojik ile yapılacak bakım çoğu kez yeterlidir. İlave bakteriyel bir enfeksiyon yoksa antibiyotik verilmemelidir'' dedi.
BU VİRÜSLERİN AŞISI YOK
El hijyeninin önemine değinen uzman doktor el, ayak ve ağız hastalığına neden olan virüslere karşı halen aşı bulunmadığına dikkat çekti. El yıkamanın en önemli koruyucu uygulama olduğunu vurgulayan Dr. Heydarova el yıkama alışkanlığının çocuklara erken yaşta kazandırılması gerektiğini belirtti.