Yağlı karaciğer hastalığının bu tipi, kan testi ve ultrasonla bile anlaşılmıyor! NASH hastalığının belirtileri nelerdir? Detaylar haberimizde…
NASH HASTALIĞINA DİKKAT!
Yağlı karaciğer hastalığının iki tipi olduğunu ve bunlardan birinin basit yağlanma ve diğerinin de NASH olduğunu ifade eden Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği (TKAD) Yağlı Karaciğer Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, "Basit yağlanmalarda karaciğerde anormal yağ birikimi vardır ancak karaciğer hücrelerinde iltihaplanma ve şişme yoktur. Neyse ki tüm karaciğer yağlanmalarının yüzde 80-90’ı bu duruma uymaktadır. Diğeri ise karaciğer yağlanması iltihap ile birlikte ise bu hastalığa NASH deniyor.10 karaciğer yağlanmasından 1-2 tanesi aslında NASH’dir. Karaciğer yağlanmanız varsa bunun basit bir yağlanma mı yoksa NASH mi olduğu basit kan testleri ve ultrasonla anlaşılamaz. Bu konuda deneyimli bir gastroenteroloğa başvurmanız gerekir. Karaciğer yağlanması yeni bir halk sağlığı krizi olabilir," dedi.
HAREKETSİZ YAŞAM SONUCU OLUŞUR
Karaciğer yağlanmasının karaciğerde iltihaba yol açtığı, siroza ilerleyebilen bir karaciğer hastalığı olan NASH’in alkol kullanımı ile ilişkisi bulunmadığını dile getiren Yılmaz, “Çoğu durumda NASH yüksek şekerli, yüksek yağlı beslenme ve hareketsiz yaşamın sonucudur. Türkiye’deki erişkinlerin yüzde 32’si ne yazık ki şişman. Avrupa kıtasının en obez ülkesiyiz, tip 2 diyabet hastalığının sıklığının ülkemizde çok yüksek olduğu da düşünüldüğünde ne yazık ki karaciğer yağlanması sıklığında dünyada en üst sıralardayız. NASH şişmanlık, tip 2 diyabet ve insülin direnci ile yakından ilişkilidir. İleri evre siroz oluşana kadar genellikle hiçbir belirti vermez. Her 5 karaciğer yağlanmasından bir tanesi NASH’dir. Teşhisi için kan testleri, ultrason, fibroscan ve karaciğer biyopsisi yapılması gerekli olabilir. NASH hastalığında ölüm nedenleri sıklık sırasına göre kalp, kanserler ve sirozdur. İlaç tedavisi bulunana kadar en faydalı tedavi yöntemi diyet ve egzersizdir," diye konuştu.
NASIL TEŞHİS EDİLİR?
Türkiye’de 4 milyon NASH hastası bulunuyor ve 150 bin kişide de şu an NASH’e bağlı siroz gelişmiş olduğu tahmin ediliyor diyen Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, NASH teşhisinin nasıl konulduğuyla ilgili şunları söyledi:
"Yağlı karaciğer hastalığı genellikle başka bir nedenden dolayı yapılmış karaciğer kan testlerinde yükselme (AST ve ALT) veya ultrasonda karaciğer yağlanması saptanmasıyla karşımıza çıkar. Karaciğer testlerinde yüksekliği yol açabilecek diğer karaciğer hastalıklarının olmadığını göstermek için doktorunuz alkol kullanıp kullanmadığınızı, mevcut hastalıklarınızı, ilaçlarınızı, ailede karaciğer hastalığı olup olmadığını soracak, ek kan testleri isteyecektir. NASH kesin teşhisi ve hangi evrede olduğunun belirlenmesi için veya yapılan testlerinizde bozulmaya yol açabilecek diğer hastalıklarınızın olmadığından emin olmak için karaciğer biyopsisi yapılması gerekebilir. Fibroscan ile karaciğer fibrozis evresi ve aynı zamanda yağlanma miktarı ölçülerek gerekirse biyopsi yapılabilir. Karaciğer biyopsisi iğne ile karaciğerden çok küçük bir doku (karaciğerin 50 binde 1’i) alma işlemidir. Bu doku başka bir doktor tarafından mikroskop ile incelenip NASH hastalığınızın olup olmadığı, ayrıca eşlik eden fibrozis denen nedbe dokusunun evresi söylenir."
NASH HASTALIĞI NASIL TEDAVİSİ EDİLİR?
Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, NASH tedavisiyle ilgili şu tavsiyede bulundu: “Kilo kaybı ve fiziksel aktivite şu ana kadar etkisi kanıtlanmış en iyi tedavi yöntemleridir. Ancak kilo kaybı kademeli ve yavaşça olmalıdır çünkü daha hızlı kilo kaybı da yağlanmaya yol açabilir. Bu değerlerin çok üzerinde danışanına kilo verdirmeleriyle sosyal medyada övünen diyetisyenler aksine utanç duymalıdır. NASH’i ortadan kaldırabilmek için 1 yıllık süre içinde vücut ağırlığının en az yüzde 7’si kadar, fibrozisin ortadan kaldırılabilmesi için en az yüzde 10’u kadar kilo verilmeli. Örneğin 100 kg olan bir hasta NASH’i düzeltmek için en az 7 kilo, NASH’in neden olduğu karaciğer fibrozisini düzeltmek için en az 10 kg vermelidir. Diyetisyen eşliğinde beslenmenizin yaşam tarzı değişikliği şeklinde yeniden düzenlenmesi önerilir. Kilo vermek ve uzun vadede bu çabayı sürdürmek zordur ve hastalar böyle büyük bir değişime karşı kendilerini güçsüz hissedebilirler. 10 hastadan ancak bir tanesi 1 yıllık süre içinde yüzde 10’dan fazla kilo kaybını başarabilir, bu durumda dahi fibroziste yüzde 45 gerileme başarılabilir."
Son Dakika Sağlık Haberleri için aşağı kaydırınız.