Bilinç akışı, Türk ve dünya edebiyatında sıklıkla kullanılan
bir edebi tekniktir. Uygulaması kolay olsa da okuru içine çekecek şekilde
ustaca kullanmak hayli zor bir tekniktir. Öte yandan, takip yapılmasının
zorluğu da bu tekniğin kullanıldığı eserlerin okunmasını zorlaştırmaktadır.
Ancak bu tür eserleri okuyan kitapseverler, hikâyelerde kendi düşüncelerini
bulmakta, bu nedenle söz konusu kitaplarla sarsılmaz bir bağ kurmaktadır.
NEDİR?
Bilinç akışı tekniği, bilhassa roman ve öykü yazarlarının
oluşturduğu, kurgulanan karakterlerin hafızasından geçen düşünceleri belirli
bir sıralama gözetmeden, olduğu gibi aktarmayı amaçlayan bir edebiyat
tekniğidir. Andaki düşüncelerden oluşan cümleler uzun ve karmaşıktır. Bu tekniği
kullanan yazarlar, karakterlerin karşılaştığı olaylardan ziyade, o olayların
karakterlerde meydana getirdiği düşüncelere ulaşmaya odaklanır.
İç monolog ve karakterlerin iç dünyasıyla konuşmaları bilinç
akışı tekniği ile benzerlik gösterse de aslında birbirlerinden farklı
tekniklerdir. İç monologda bir düzen, bir sıra, bir cümle yapısı takip
edilirken bilinç akışında düşünceler hemen hemen hiç değiştirilmeden olduğu
gibi aktarılır.
Bilinç akışı, aslında bilinçsizlik halidir. Örneğin bu
tekniğin yoğun olarak kullanıldığı Dostoyevski romanları, bu tanımı oldukça net
bir şekilde açığa çıkartır. Dostoyevski, Karamazov Kardeşler ismindeki çok
okunan romanını Sara nöbetleri etkisindeyken yazmıştır. Bu nedenle bilinç
akışını romanın birçok noktasında kullanmıştır.
BİLİNÇ AKIŞINI
KULLANAN YAZARLAR KİMLERDİR?
Söz konusu tekniği ustaca kullanan yazarlardan biri kuşkusuz
ki James Joyce‘dir, eserlerinin genelinde bilinç akışı tekniğinden ustaca
yararlanmıştır. Neticede okunması oldukça zor ancak edebiyat dünyasına yeni bir
soluk getiren eserler yazmıştır.
Joyce, Ulysses isimli en çok okunan eserinde bilinç akışı
tekniğini, ana karakter olarak seçtiği Stephen Dedalus karakteriyle resmeder.
Bilinç akışı tekniğini ustaca uyarlayan diğer yabancı
yazarlar şu şekildedir; J.D Salinger (Çavdar Tarlasında Çocuklar), Virginia
Wolf (Deniz Feneri, Mrs. Dalloway), William Faulkner (Ses ve Öfke) ve Marcel
Proust (Kayıp Zamanın İzinde)
BİLİNÇ AKIŞI KULLANAN TÜRK YAZARLAR
Bilinç akışı tekniği Türk Edebiyatında da sıklıkla
kullanılmıştır. İlk postmodern romanımızın yazarı Oğuz Atay, Tutunamayanlar ve
Tehlikeli Oyunlar isimli romanlarında bilinç akışı tekniğini kullanmıştır.
Neticede, romanların dikkate değer kısımlarını karakterlerin düşünceleri
oluşturmuştur. Tutunamayanlar isimli romanında Oğuz Atay, başladığı bilinç
akışı cümlesini 75 sayfa boyunca noktalama işaretleri kullanmadan devam
ettirmiştir.
Orhan Pamuk, Sessiz Ev, Kara Kitap ve Masumiyet Müzesi
isimli kitaplarında bilinç akışını sıklıkla kullanmıştır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu – Hep O Şarkı
Yusuf Atılgan – Aylak Adam – Anayurt Oteli
İlhami Algör – İkircikli Biricik- Albayım Beni Nezahat İle Evlendir – Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku
Yukarıda yer alan eserler edebiyatımızda, bilinç akışı tekniği kullanılan eserler olarak karşımıza çıkmaktadır.