Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü,
salgının düşük olduğu bölgelerde okulların kademeli olarak açılabileceğini
belirterek, "Kurallara uygun olursa, çok yoğun olmazsa, tedbirli olarak
süreç yönetilebilirse, özellikle salgının düşük olduğu, çok fazla vaka
sayısının olmadığı yerlerde okullar kademeli, hibrit eğitime başlayabilir"
dedi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın paylaştığı vaka sayısı haritasına göre
8-14 Şubat tarihleri arasında oransal olarak en çok vakanın görüldüğü ilk 5
ilin yer aldığı bölge için ise uzmanlar, 15 günlük tam kapanma, ulaşım kısıtlaması
ve 'bölgesel karantina' önerisinde bulundu.
Son dakika haberine göre, 2020'nin Mart ayından itibaren
uzaktan eğitime geçilen üniversitelerde, önümüzdeki bahar yarıyılı için Sağlık
Bakanlığı Bilim Kurulu ve YÖK'ün tavsiye kararları ve görüşleri üzerine birçok
üniversite, bahar dönemi için hibrit (karma) eğitim modeline geçiş yapıyor.
Bahar yarı yılı için hibrit veya karma olarak adlandırılan modelle ilgili üniversiteler, senato kararlarını duyurmaya başladı. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü de, okulların, salgının düşük olduğu bölgelerde kademeli olarak seyreltilmiş hibrit eğitim modeliyle açılabileceğini belirtti.
‘TEDBİR KAPSAMINA UYULURSA VAKALARIN DÜŞÜK OLDUĞU YERLERDE HİBRİT EĞİTİM BAŞLAYABİLİR’
Prof. Dr. Özlü, "Yani burada bir zorunluluk da yok.
Biraz da bu okula gönderip göndermeme işi ailelere kalıyor. Ortam nasıl, okulun
fizibilitesi, sınıftaki öğrenci sayısı nasıl, kurallara uyuyabilecek,
maskelerini çocuklar sürekli takabilecek mi? Sınıflar havalandırılabilecek mi, sınıftaki
öğrenci yoğunluğu ne kadar?
Bunlara dikkat etmek lazım. Kurallara uygun olursa, çok
yoğun olmazsa, dikkatli, tedbirli olarak süreç yönetilebilirse, özellikle
salgının düşük olduğu bölgelerde, çok fazla vaka sayısının olmadığı yerlerde
okullar kademeli olarak, seyreltilmiş olarak, hibrit eğitim olarak
başlayabilir" diye konuştu.
‘HER İL KENDİ
KARARINI VERECEK’
Kararıtinanın il bazlı verilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr.
Özlü, "Ama eğer salgın yüksekse, bulaş fazla ise o zaman tabi bu daha da
alevlendirebilir. İl bazlı karar vermek lazım. Zaten bu yeni geldiğimiz noktada
bu salgının kontrolü ile ilgili kararlar artık il bazlı verilecek. Onun için
her il kendi durumuna göre karar verecek diye düşünüyorum" dedi.
KARADENİZ’E TAM KAPANMA ÖNERİSİ
Öte yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın paylaştığı vaka
sayısı haritasına göre 8-14 Şubat tarihleri arasında oransal olarak en çok
vakanın görüldüğü ilk 5 ilin yer aldığı Karadeniz için uzmanlar, bölgede 15
günlük tam kapanma, ulaşım kısıtlaması ve 'bölgesel karantina' önerisinde
bulundu.
Sağlık Bakanlığı 'covid19.saglik.gov.tr' adresinde Türkiye
haritası üzerinden yayımlanan verilere göre, 8-14 Şubat 2021 tarihleri arasında
Covid-19 vaka sayılarının nüfusa oranla en fazla olduğu iller sıralamasında ilk
5 sırada Karadeniz Bölgesi'nden Trabzon, Rize, Ordu, Giresun ve Samsun yer
aldı.
Karadeniz Bölgesi'nde çalışmalarını sürdüren filyasyon
ekipleri, son günlerde koronavirüsün en fazla cenaze namazları, taziye ve aile
içi ev ziyaretlerinde yayıldığını tespit etti.
Vaka sayılarının oransal olarak en yüksek olduğu illerde
hafta sonu kısıtlamalarında ilçe geçişlerine, köy ve mahallelere çıkışlara
yasak getirildi, cenaze namazlarına katılım 30 kişi ile sınırlandırıldı.
Uzmanlar da, vaka sayılarının en yüksek olduğu iller
sıralamasında ilk 5 ilin yer aldığı Karadeniz için, tedbirlere uyulması
çağrısını yineledi, Karadeniz'deki vakaların yayılımını önlemek için
tedbirlerin artırılıp, bölgede 15 günlük tam kapanma, ulaşım kısıtlaması ve
'bölgesel karantina' uygulanmasını talep etti.
'KARADENİZ’DE TRABZON BİRİNCİ SIRADA’
Trabzon Tabip Odası Başkanı ve Karadeniz Teknik Üniversitesi
(KTÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Yaşar
Kibar Güven, Trabzon ve çevre şehirlerde Kovid-19 vakalarının diğer şehirlere
göre hızlı artmasını, şehirlerarasındaki hareketlilik ve köy bağlantıları
olarak değerlendirdi.
Bölge sakinlerinin, kısıtlamalarda hafta sonunda köylere
gittiğini söyleyen Dr. Güven, "İnsanlarımız Cuma günü köylerine gidiyor.
Köylerde hayat daha serbest olduğu, maske ve mesafe ortadan kalktığı, bir ev
içinde de aileler topluca yaşadıkları için hafta sonunu köyde geçirmek
istiyorlar. Hafta sonunu köyde geçiren insanlar şehirlere döndükleri zaman
bunun yansımalarını görüyoruz.
Arkadaşlarımızın çoğu da aile içindeki Kovid-19 vakası
devamlılığını dile getirmekteler. Ailede birisi Kovid-19 hastası olunca,
diğerlerinde görülme ihtimalinin daha çok olduğunu söylemek gerek. Bu durum da
geçen hafta yayınlanan haftalık hasta oranlarında Trabzon'u birinci
yapıyor" dedi.
BÖLGESEL KARANTİNA DÜŞÜNÜLEBİLİR
Doğu Karadeniz şehirlerinin birbirine yakın ve ulaşımın
kolay olduğunu kaydeden Güven, tedbirlerin artırılmaması halinde vakaların
artmaya devam edeceğini belirtti. Güven, "Demek ki bu Karadeniz'e yönelik
bir durum. Ortak özelliğimiz, Karadeniz bölgesinde hepimizin köy bağlantısı ve
şehirlerarası ilişkimiz var. Bunu kesmeliyiz.
Gerekirse şehirlerarası bağlantıların önü kesilmeli. Aynı
tedbirler alınırsa yine aynı şey olacak, bir sonraki hafta da yine aynı olacak.
Vaka sayısı yüksek ve diğer illere göre oran yukarıda olan bu 4 ilin arasındaki
ilişkiler sınırlandırılmalı, daha kati tedbirler alınması lazım. Gerekirse
bölgesel karantina da düşünülebilir" diye konuştu.
KTÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Faruk Aydın da, koronavirüsün kuluçka dönemi olduğunu hatırlatarak,
nüfus oranlı en yüksek rakamlara sahip şehirlerden Samsun ile Rize arasında
bölgesel olarak özel tedbirler uygulanması gerektiğini söyledi.
SAMSUN’DAN RİZE’YE ÖZEL TEDBİRLER
Prof. Dr. Aydın, "Bunun yapılmaması durumunda
Türkiye'yi de riske edebileceğini göz önünde bulundurmak lazım. İnsanlar niçin
maske, mesafe ve hijyen davranışlarına uyacak davranışlarda bulunmuyor ve buna
en büyük etki eden parametreler ne ise ortaya koymak gerekiyor.
Şehirlerimizde bilinen mutasyonlar var ama bilinmeyenin
varlığının da analizlerinin yapılması lazım. Karadeniz bölgesi için
epidemiyolojik verilerle analize ihtiyaç var. Bölgedeki bu durumun devamı veya
bunu kırmanın mutlaka bir yolunun bulunması gerekiyor.
Bunlardan bir tanesi olarak en azından 15 günlük tam
kapanmayı önermek istiyorum" diye konuştu. Karadeniz sahili boyunca
yerleşim alanlarının birbirine yakın olması nedeniyle yoğun hareketliliğin
yaşandığını kaydeden Prof. Dr. Aydın şöyle konuştu:
"Doğu Karadeniz'de Eğer bu yasakları bir bölgede
uygular da, Karadeniz sahili boyunca diğer şehirlerde uygulamazsanız kuluçka
döneminden sonra tekrar aynı sayıya gelebiliriz.
Tam kapanmayı Samsun'dan Rize'ye kadar istiyorum. Aksi halde
tekrar olarak aynı sonuçlara kısa süre içerisinde çıkabileceğimizi düşünüyorum.
Samsun'dan Rize'ye kadar olan bölge için bölgesel bir
karantina uygulanması gerekmektedir. 15 günlük bir kapanmanın bu bölge için
masaya yatırılıp değerlendirilmesi gerekir."