1960'lı yıllarda Margaret Lovatt isimli bilim kadını, bilim dünyasını şaşkına uğratacak bir iddiaya imza attı.
Margaret Howe Lovatt adında ki bilim insanı kadın, 1960 yılında NASA'nın öncülüğünde yürüttüğü bir projede yer aldı. Yer aldığı bu projenin temel taşlarını yunuslar oluşturuyordu. Yunusların konu olduğu projede ki araştırılan konu, yunusların beyin büyüklüklerinin ne kadar olduğunu saptamaktı. Yunusların insanlarla iletişim bağını kurmaktı. Bu proje sonunda da yunusların evcilleştirilmesi yönünde bir öngörü vardı.
Karayip Adası St Thomas'ta incelenmeye başlayan yunuslar, bilim insanları tarafından büyük ölçüde çözümlenmeye başlandı.
Peter, Pamela ve Sissy adındaki yunusun tüm hareketlerini inceleyen bilim insanları bu üç yunusa konuşma yetisini kazandırmaya çalışıyordu.
Yunusların beyin büyüklüklerini ve insanlarla iletişim bağlarını incelemek için Nasa önderliğinde yürütülen projede skandal yaşandı.
Bilim insanı kadın, yunusların inceleme ve araştırma esnasında yunuslardan bir tanesiyle cinsel ilişkiye girdiğini BBC'ye verdiği röportajda itiraf etti.
Kadın yunuslarla arasındaki bir bağ olduğunu ve bu bağın aşka dönüştüğünü söyledi.
Bu konu bilim insanlarını ikiye böldü.
Projeye damga vuran olay kısa sürede gündem oldu.