Erişkinlerde beyaz kan hücresi değeri 4.000-10.000 arasındadır. Beyaz kan hücresi sayısının bu değer aralığından düşük olması lökopeni olarak isimlendirilir bu durum bazı hastalıklara da işaret eder.
Prof. Dr. Evren Özdemir beyaz kan eksikliği hakkında birçok bilgiyi aktardı ''Kemik iliğinde üretilen ve bağışıklık sistemi içerisinde vücudu enfeksiyonlara karşı koruyan beyaz kan hücresi, savunma sisteminde yer alan önemli bir yapıdır.'' diyen uzman, beyaz kan hücrelerinin vücudu bakteri ve mikroplardan korumak ile yükümlü olduğunun altını çizdi.
Beyaz kan eksikliği en çok enfeksiyon hastalarında görülüyor!
Açıklamalarına devam eden Özdemir, ''Kan, lenfatik sıvı ve dokularda bulunan beyaz kan hücreleri, sağlıklı bir yetişkinin 1 mm3 kanında 4000-10000 arasında bir değerde olmalıdır. Toplam kan hacminin yaklaşık yüzde 1’ini oluşturan beyaz kan hücrelerinin eksikliği tıpta lökopeni olarak adlandırılır. Özellikle enfeksiyon hastalıklarında görülen beyaz kan eksikliği, bağışıklık sisteminin görevini tam olarak yerine getirememesine sebep olacağı için bu rahatsızlığın önlenmesi büyük önem taşır.'' dedi.
Beyaz kan hücrelerinin beş çeşitten oluştuğunu söyleyen uzman şunları kaydetti: ''Bu beyaz kan hücresi çeşitleri nötrofil, lenfosit, monosit, eozinofil ve bazofil şeklinde sıralanabilir. Nötrofiller beyaz kan hücrelerinin yüzde 55 ila yüzde 70’ini oluşturur. Özellikle bakteri ve mantar enfeksiyonlarında ve çevresel etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklarda vücudu ilk olarak korumakla görevli olan nötrofiller, bağışıklık sistemi için oldukça önemlidir. Kemik iliğinden üretilen ve lenf dokusunda bulunan lenfositler; lenf bezleri, dalak, bağırsak ve bademciklerde görev alarak yabancı organizmalara karşı koruyucu kimyasal salgılanmasını sağlar. Boyut olarak en büyük beyaz kan hücresi olan monositler, bu hücrelerin yüzde 8’ini oluşturur. Bakteri, mantar ve virüslere karşı savaşan monositler, enflamasyon nedeniyle hasar gören dokuları onarır. Eozinofil, vücutta bazı enfeksiyonlara karşı savaşılmasında görev alır. Bu beyaz kan hücresi çeşidi, özellikle alerji ve astım gibi rahatsızlıklarda etkin rol oynar. Bazofiller; anafilaksi, astım, akut ve kronik alerjik hastalıklarında görev alan beyaz kan hücresidir. Kan pıhtılaşmasını önleyen heparin adı verilen maddeyi üretirler.''
Beyaz kan eksikliği neden olur?
Beyaz kan eksikliğinin başlıca sebeplerini açıklayan Özdemir, lökepenin nedenlerini şöyle sıraladı:
- Enfeksiyon
- Grip ve nezle gibi viral hastalıklar
- Otoimmün bozukluklar
- Kemik iliği yetmezliği
- Kemik iliği kanseri
- Vitamin eksikliği
- Beslenme bozukluğu
- Alkol tüketimi
- Dalak büyümesi
- HIV virüsü
- Kemoterapi veya radyoterapi
- Romatizmal hastalıklar
- Enfeksiyon dışında iltihaba sebep olan diğer durumlar
- Karaciğer hastalıkları
- Sıtma
- Verem
Beyaz kan eksikliği olanlar nasıl beslenmeli?
Beyaz kan eksikliği bulunan hastaların beslenme programına yönelik tavsiyelerde bulunan Özdemir, ''Beslenme bozuklukları beyaz kan eksikliğine neden olabileceği gibi bazı vitaminlerin vücutta yeteri kadar bulunmaması da beyaz kan hücre sayısını azaltabilir. Bu durumun önüne geçilmesi için öncelikle beyaz kan eksikliğinin altında yatan neden araştırılmalı ve buna uygun bir beslenme planı oluşturulmalıdır. Ayrıca, vitamin eksikliğinden kaynaklı beyaz kan eksikliği vakalarında, doktor kontrolünde B12 vitamini, çinko, balık yağı, folik asit, E vitamini ve selenyum takviye olarak alınabilir.'' diye ifade etti.
Beyaz kan eksikliği nasıl tedavi edilir?
Lökopeni tedavisi için konuşan Özdemir, lökopeni vakalarında kan eksikliğine sebep olan hastalık tedavi edildikten sonra kan hücresi değerleri normale döndüğünü açıkladı. Özdemir, ''Bağışıklık sistemindeki problemlerden kaynaklanan beyaz kan eksikliği durumunda ise bağışıklık sistemini güçlendirici ilaçlar kullanılmalıdır. Bir ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkan beyaz kan eksikliğinde ilaca ara verilmeli ve kan değerlerinin normale dönmesi beklenmelidir. Kemoterapi veya radyoterapinin neden olduğu WBC eksikliği vakalarında da bu durum geçerlidir. Kanser tedavisi sırasında kullanılan bu yöntemlere ara verilmeli ve WBC değerlerinin normale dönmesi sağlanmalıdır. Bu tedavi yöntemlerinin dışında, kişinin sağlıklı beslenmesi ve kendini çok yormaması da büyük önem taşır. Tedavi süresince hastanın doktora danışmadan ilaçlarını bırakmaması ve doğruluğu kanıtlanmamış bitkisel tedavi yöntemlerini denememesi gerekir.'' diyerek açıklamasını sonlandırdı.