Bela ve Musibetlere Karşı Sabırlı Olmanın Mükafatı Nedir?

Musibet ve bela karşısında müslümanın tavrı nasıl olmalıdır? Bir acıya, kazaya sabretmenin mükafatları nelerdir? Peygamberler bela ve musibetlere karşı nasıl duruyorlardı? Merak ettiklerinizi sizin için derledik.

20.07.2019-11:57 - (Son Güncelleme: 20.07.2019-11:43) Bela ve Musibetlere Karşı Sabırlı Olmanın Mükafatı Nedir?

Bela, musibet ve kaza karşısında bir müminin tavri ne olmalıdır? Başımıza kötü bir durum geldiğinde sabretmenin mükafatlar nelerdir? 

MUSİBETE SABRETMENİN SEVABI

Abdullah İbni Mesut -radıyallahu anh- şöyle dedi:

Resûlullah’ın -sallallahu aleyhi ve sellem- huzûruna vardım. Kendisi sıtmaya yakalanmıştı.

– Ey Allah’ın Resûlü! Gerçekten şiddetli bir sıtma nöbetine tutulmuşsunuz, dedim.

– “Evet, sizden iki kişinin çekebileceği kadar ızdırab çekmekteyim” buyurdu.

– (Herhalde) bu iki kat sevap kazanmanız içindir, dedim.

– “Evet, öyledir. Allah, ayağına batan bir diken veya başına gelen daha büyük bir sıkıntıdan dolayı Müslümanın günahlarını affeder. O Müslümanın günahları ağaç yaprakları gibi dökülür” buyurdu.(Buhârî, Merdâ 3, 13, 16; Müslim, Birr 45)

EN AĞIR MUSİBETLER PEYGAMBELERE GELİR  

Bu olayda “En ağır belâ ve sıkıntılar peygamberlere gelir” hadisinin (bk. Tirmizî, Zühd 57; İbni Mâce, Fiten 29) tecellisini de okumaktayız. Peygamberler her konuda olduğu gibi sıkıntılara katlanmak ve acılara göğüs germek konusunda da ümmetlerine örnektirler.

 Hz. Peygamber Ashâb-ı Kirâm’ın çektiği sıkıntıların iki katını çekmiştir.

 Belâ ve musibetler, günahların bağışlanmasına ya da daha fazla sevap kazanılmasına sebep olur.

 

Son Dakika Kadın Haberleri için sayfayı aşağı kaydırın.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal