Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü çerçevesinde Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nde gerçekleştirilen programa katılım sağladı.
Bekir Pakdemirli, programda çölleşme ile mücadele sürecinde başarı elde eden Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Coca-Cola Türkiye, Torku ve EKOFEN’e plaket takdim etti.
Bakan Bekir Pakdemirli, bu sene yapılan etkinliklerin "verimli araziler ile geleceği daha iyi inşa edeceğiz" teması ile kutlandığını ifade ederek, "Dünyadaki arazilerin ve doğal ekosistemlerin yüzde 70'inden fazlası dönüştürüldü. Bu dönüşümün ana faktörü olan arazi tahribatı, dünyada 3,2 milyar insanın refahını olumsuz etkiliyor. Bugün, çölleşme, kuraklık ve arazi tahribatı, savaşlardan sonra en büyük göç nedeni haline geldi. Türlerin yok olmasına, hastalıklarının artmasına ve iklim değişikliğinin etkilerinin artmasına neden oluyor. Bugün arazi tahribatı nedeniyle, küresel arazi yüzeyinin yaklaşık dörtte birinin üretkenliği düşmüş durumda. İklim değişikliğinin etkisiyle, kurak alanlarda verimin 2050 yılında yüzde 40 civarında azalacağı tahmin ediliyor" şeklinde konuştu.
"YAĞIŞ MİKTARIMIZ DA HER GEÇEN YIL AZALIYOR"
Bakan Bekir Pakdemirli, Türkiye özeli ile ilgili şu açıklamada bulundu:
"İçinde bulunduğumuz Akdeniz Havzası, kurak ve iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgeler arasında. Türkiye’de uzun yıllar sıcaklık ortalaması 13,5 derece iken, geçen yıl sıcaklık değeri 1,4 derece gibi önemli bir artışla, 14,9 dereceye yükseldi. Yağış miktarımız da her geçen yıl azalıyor. 2019 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde gerçekleşen 3'üncü Tarım-Orman Şurası’nda; çölleşmeyle mücadele, kuraklık, toprağın korunması, su ve orman konularını detaylı bir şekilde ele aldık. 60 maddelik Şura Sonuç Bildirgesi'nin 14 maddesi doğrudan veya dolaylı olarak bu konuları içeriyor. Şuranın hemen ardından hazırladığımız eylem planı çerçevesinde çalışmalarımıza hız verdik ve bu soruna karşı mücadelemizi daha da güçlendirdik. Ayrıca bu yıl Cumhurbaşkanımızın himayelerinde, Cumhuriyet tarihinin ilk Su Şurası'nı başlattık. Suyun önemini her geçen gün daha fazla hissettirdiği bu dönemde; suyumuzun geleceğine yön vermek amacıyla tüm paydaşlarımızın görüş ve önerilerine yer vereceğimiz, 11 çalışma grubunda toplantılar devam etmektedir. İnşallah Tarım-Orman Şurası’nda olduğu gibi, Su Şurası Sonuç Bildirgesi'ndeki önerileri hızlı bir şekilde Eylem Planına dönüştürerek alınan kararları bir bir hayata geçireceğiz."
''AVRUPA'DA BİRİNCİYİZ''
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, çölleşme ile erozyonla mücadele kapsamında en kritik silahlardan birinin de ağaçlandırma olduğunu ifade ederek, "Son 19 yılda; 5,4 milyon hektar alanda, 5,3 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Ağaçlandırmada; Avrupa'da 1'inci, dünyada ise 4'üncü sıradayız. Orman varlığımızı 2,1 milyon hektar artırarak, 22,9 milyon hektara çıkardık. Dünya orman varlığı sıralamasında 2015 yılında 46'ncı sırada olan ülkemizi, 2020 yılında 27'nci sıraya yükselttik. 2023 yılı hedefimiz, orman varlığımızı ülke yüzölçümünün yüzde 30'una çıkarmak. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 11 Kasım, Milli Ağaçlandırma Günü ilan edildi. 2019 yılında başlattığımız ve Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal kampanyası olan 'Geleceğe Nefes' kampanyası ile fidanlarımızı 81 ilimizde bütün milletimizle birlikte toprakla buluşturduk. Geçen yıl ise bu programı yaklaşık 30 ülkeye yayarak, dünyaya hem nefes, hem de örnek olduk" şeklinde konuştu.
''YEMYEŞİL BİR VATAN BIRAKACAĞIZ İNŞALLAH''
Bakan Bekir Pakdemirli, 1970’li senelerde erozyon ile taşınan toprak miktarının senelik 500 milyon ton iken, bu miktarı 3,5 kattan çok düşürerek 2020 sene sonu itibarıyla 140 milyon tona çektiklerini belirterek, "Önümüzdeki dönemde her yıl yaklaşık 35 bin hektar alanda toprak muhafaza çalışması yaparak, erozyonla kaybolan toprak miktarını 2023 yılı sonuna kadar 130 milyon tona düşürmeyi hedefliyoruz. Gelecek nesillere çölleşmiş, çorak topraklar değil; yemyeşil bir vatan bırakacağız inşallah" şeklinde konuştu.
"BİZİM DAVAMIZ BOZKIR İLE YEŞİLİN DAVASI"
Bakan Bekir Pakdemdirli, kuraklığın ehemmiyetine işaret ederek, "Kuraklık çok önemli. Geçen yıl mücadelemizde meteorolojik kuraklık tarımsal kuraklığa dönüşmedi, maalesef bu yıl tarımsal kuraklığa dönüşmüş durumda. Birçok tedbir aldık, almaya da devam edeceğiz. Bu konudaki gayretlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Mahsulü olmadığı zaman Anadolu köylüsü 30-40 yıl öncesine kadar hem kendi açtı hem de hayvanı. Hakikaten son 20 yılda sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği enerji ve ışık ile biz çok mesafe aldık. Son 18 yılda 275 baraj nerede, üzerine 600 daha baraj ekledik. Bizim davamız bozkır ile yeşilin davası. Bu bozkırın yeşil olması gerekiyor. Biz her düşen yağmur damlasını ülkemiz topraklarında tutmak için projelerimize devam edeceğiz. Yer altı barajları Türkiye'de çok gündeme alınmamıştı. DSİ ile ciddi bir plan yaptık, 2023 yılına kadar yer altı barajını 150'ye çıkarmayı hedefliyoruz. Gelecekte, daha kurak yıllarda çok daha iyi bir noktada olabileceğimizi düşünüyorum. Son 19 yılda gerek ulusal gerekse uluslararası arenada; toprağımıza, suyumuza, doğamıza, çevremize yönelik çalışmalarda desteğini ve yol göstericiliğini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a huzurlarınızda şükranlarımı ifade etmek istiyorum." dedi.