Saat 15.45'te başlayan toplantı dört saat sürdü. Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik toplantının ardından açıklamalarda bulundu.
İşte Başkan Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan konular:
5 Şubat Cumartesi yaptırdığımız Kovid-19 testinde koronavirüsün Omikron varyantına maruz kaldığımız anlaşılmıştı, bunun üzerine kendimizi karantinaya almıştık. Hastalığı hafif belirtilerle geçirdik, çalışmalarımızı evden sürdürdük.
KDV İNDİRİMİ TAKİP EDİLECEK
Devlet ve hükümet işlerini de hem yakından takip ettik hem de gereken yönlendirmeleri yaptık. Gıda ürünlerindeki KDV'yi yüzde 8'den yüzde 1'e düşürme, yani etiketlerde doğrudan 7 puanlık bir indirim yapma kararımızın müjdesini milletimizle paylaşmıştık.
Üreticiden toptancıya ve perakendeciye kadar gıdanın tüm süreçlerini kapsadığı için enflasyonla mücadeledeki kararlılığımızın bir ifadesi olan bu KDV düzenlemesi devlet olarak bizim attığımız bir adımdır. Bakanlıklarımız KDV indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını yakından takip edecek, aksi yönde davranış sergileyen firmalara gereken yaptırımları uygulayacaktır.
TÜRKİYE-BAE İLİŞKİLERİ
Pazartesi ve salı günleri BAE'ye giderek hem Abu Dabi'ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdik hem de EXP 2022 Dubai-Türkiye'ye katıldık. Toplam 13 anlaşmaya ülkemiz arasındaki münasebetlerin ahdi temelini güçlendirdik. Bir süredir durgunluk içerisinde olan Türkiye ile BAE ilişkilerine yeni bir ivme kazandıran anlaşmaların hayırlı olacağına inanıyorum.
Karantina sürecinde yaptığımız takiplerde tespit ettiğimiz en önemli eksiklik ülkemizde dün ile bugün arasında yeterince güçlü bir irtibatın kurulamadığıdır. Hükümete geldiğimizde ülkenin nüfusu 65 milyondu. Ülkemizin altyapısı her alanda sorunların, eksikliklerin ağırlığı altında eziliyordu. Temel hak ve özgürlüklerden güvenliğe kadar yaşadığımız diğer sıkıntıları da bunlara ilave etmek gerekiyor.
GÜÇLÜ TÜRKİYE VURGUSU
Her isteyen evladımızın üniversite başta olmak üzere eğitime ulaşabilmesinin, her vatandaşımızın kaliteli sağlık hizmeti alabilmesinin, kamuda ve hatta sokakta değerlerine ve kültürlerine saygılı muamele görebilmesinin 81 vilayetimizin hepsinin de belirli bir standardın üzerinde temel altyapılardan faydalanabilmesinin, insanca bir hayat sürmesinin çok zor olduğu dönemlerden geçerek bugünlere geldik. Eski Türkiye ile bugünkü Türkiye fotoğraflarının doğru, sağlıklı bir mukayesesini yapmak hepimizin görevidir.
Dün önceliğimiz can ve mal güvenliğimizi tehdit eden terör, dün önceliğimiz egemenlik haklarımızı ve milli çıkarlarımızı hiçe sayan kuşatmalardı. Dün önceliğimiz işsizlikti, teröre ve işsizliğe çözüm bulunmasına mani olan siyasi istikrarsızlıktı, hayatımızın dört bir yanını saran yokluklardı.
Bugün ise artık ülke geneline yaydığımız her seviyedeki eğitim kurumumuzla, dünyanın imrenerek baktığı şehir hastanelerimizle, uzunluğunu 28 bin km'yi geçirdiğimiz bölünmüş yol ağımız ve sayısını 56'ya çıkardığımız havalimanlarımızla, yüz binlerce aileyi ev sahibi yaptığımızı toplu konut projelerimiz, millet bahçelerimizle, yerli ve milli katkı oranını yüzde 80'lere doğru taşıdığımız savunma sanayiimizle, 225 milyar dolara çıkardığımız ihracatımızla, 55 milyona vardırdığımız turist ağırlama altyapımızla hedeflerine doğru hızla ilerleyen, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme yolunda son dönemece giren bir Türkiye'de yaşıyoruz.
BAYRAĞI VE PASAPORTU İTİBARLI BİR TÜRKİYE VAR
Bugün artık sınırları içinde hiçbir terör faaliyetine izin vermeyen, sınırları dışındaki terör örgütlerini de adım adım takip eden bir Türkiye var. Bugün artık siyasi, askeri, diplomatik ve ekonomik olarak bölgesinde ve dünyada söz sahibi, bayrağı ve pasaportu itibarlı bir Türkiye var.
Salgın döneminde sağlık hizmetleri başta olmak üzere tüm alanlarda bu gerçekleri gördük, yaşadık. Gelişmiş ülkeler bile halklarının işini ve hayat seviyesini korumanın derdine düşerken biz yatırıma, istihdama, ihracata, büyüme yoluna giderek kendimizi diğerlerinden ayrıştırdık. Hükümet olarak uyguladığımız ekonomi programının odağında vatandaşlarımızın işini korumak, sürekli yeni iş alanları oluşturarak istihdamı geliştirmek vardır.
Nüfusumuz 20 yıl öncesine göre 20 milyon artarken istihdama katılan kişi sayısı da 20 milyondan 34 milyona çıktı. Salgının ilk aylarında işgücüne katılım 29 milyona, istihdam 25 milyona kadar gerilemişti. Bu dönemde biz farklı bir politika izleyerek üretimi ve bireyleri destekledik.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla hedefli ekonomi programımızı ısrarla ve kararlılıkla uygulayarak salgının ilk aylarında kayıpları hızla telafi etmekle kalmadık, ötesine de geçtik. Hükümetlerimiz döneminde 11 milyonun üzerinde insanımıza çalışacak iş sağladık, geçinecek gelir temin ettik.
BUNLARIN HEPSİ GEÇİCİ
Hayat pahalılığının yol açtığı sıkıntılar elbette var, canımızı yakan fiyat artışları var. Emin olun, bunların hepsi geçicidir. Asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar tüm çalışanların gelirlerinde yüksek oranlı artış yaparak esnaf ve sanatkarlarımızı kredi paketleriyle destekleyerek hayat pahalılığının insanlarımızın üzerindeki yükü azaltmanın gayretindeyiz. Alım gücündeki düşüş bir süre sonra telafi edilebilirken kaybedilen işin, huzurun, vaktin geri kazanımı çok daha zordur.
Bunun için fabrikaların çalışması, esnafın dükkanının açık kalması, toprağın ekilmesi, emlak ve araç satışlarının sürmesi çok önemlidir. Halihazırdaki en önemli sorunumuz yüksek enflasyondur. İnşallah onun da üstesinden her ay indirerek geleceğiz.
Türkiye'yi 30 milyonun üzerinde vatandaşını istihdam eden bir ülke haline getirmiş olmak en büyük iftihar sebebimizdir. Avrupa'dan Amerika'ya kadar tüm gelişmiş ülkelerin ve gelişmekte olan ülkelerin çoğunun önümüzdeki döneme ilişkin en önemli sancısı işsizliktir. Bunun için batıdaki merkez bankaları enflasyonları 6-7 kat artığı halde faizleri yükseltmekten ısrarla kaçınıyorlar.
ENERJİ FİYATLARI TÜM DÜNYADA YÜKSELDİ
Son dönemde üzerine en çok konuşulan, istismar edilen konulardan biri de enerji fiyatlarıdır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını harekete geçirmek suretiyle ülkemizin santral sayısını bin 808'e yükselttik. Son dönemde enerji fiyatları tüm dünyada yükselmiştir. Ama bu sadece bize ait değil. Küresel düzeyde doğalgaz fiyatları 10 kat, kömür fiyatları 5 kat, petrol fiyatları 3 kat artmıştır.
Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının avro cinsinden rakam ve asgari ücrete oranları üzerinden Avrupa ülkeleriyle karşılaştırmasını yaparak sizlerin dikkateine sunmak istiyorum. Konutlarda aylık 200 kw üzerinden bakıldığında Türkiye Avrupa'daki 34 ülke arasında vatandaşlarına en uygun fiyatla elektrik hizmeti sunan 3. ülkedir. Ülkemizdeki elektriğin 200 kw'!a denk gelen tutarı 18 avro iken bu rakam Norveç'te 35 avro, Fransa'da 45 avro, Hollanda'da 60 avro, Belçika'da 92, Almanya'da 100 avrodur.
Asgari ücretle mukayese ettiğimizde ülkemizde yüzde 5.5'luk bir oran, ALmanya'da 6.2'lik, Çekya'da yüzde 10'luk, Romanya'da yüzde 15'lik oranlarla karşılaşıyoruz. Türkiye 100 m3'lük tüketime 18.5 avroluk faturayla Avrupa'nın vatandaşına en ucuz doğalgaz hizmeti sunan ülkesidir.
Geçtiğimiz yıl 165 milyar liralık sübvansiyon yaparak salgın sebebiyle zaten sıkıntı içinde olan vatandaşımızın ilave yükler altına girmesine mani olduk. Sadece bu 3 kalemdeki sübvansiyon rakamının Türkiye'nin toplam yatırım harcamaları kadar olduğuna dikkatlerinizi çekmek istiyorum.
ELEKTRİK FİYATLARINDA YENİ DÜZENLEME
Geçtiğimiz zamanda yaptığımız Kabine toplantısında 150 kw olan en düşük tarife dilimini 210 kw'a yükselttik. Ocak ayından beri tüketicilerin yüzde 64'ünün düşük tarifeden faydalandığını görülmektedir. Bugünkü toplantımızda vatandaşlarımızı daha da rahatlatacak yeni adımların karawrını aldık. 210 kw saate kadarki düşük tarife ve üzerindeki yüksek tarife rakamları ilgili kurumlarımızca vatandaşlarımız lehine yeniden değerlendirilecektir. Küçük esnaf ve sanatkarı koruyacak şekilde benzer bir kademelendirme yapılacak. STK'ların elektriği ticarethane statüsünden konut statüsüne dönüştürülecek.
DOĞALGAZ DESTEĞİ
Doğalgaz tüketim desteğiyle ilgili hazırlıklar tamamlandı. 4 milyon hane için yılda 2 defada ödenmek üzere 450-1150 arasında dğeişen miktarlarda doğalgaz desteği sağlayacağız. Kronik hastaların bulunduğu haneler için bu rakama yüzde 5 ilave yapılacaktır. Başvurular cuma günü başlayacaktır.
15 milyar liralık yeni bir sosyal destek paketiyle ilgili hazırlıklara başlanması talimatını da verdik. Rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarında KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti uyguluyoruz. Mevcut desteklerin kapsamını genişleterek lisanssız faaliyetler kapsamındaki yatırımların 4. bölge desteklerinden faydalanabilmesini temin ediyoruz. böylece yüzde 30 oranında vergi indirimi, 6 yıl boyunca prim, sigorta, işveren desteği hissesi sağlamış oluyoruz.
Eğitim-öğretim yılının yeni dönemine başladık. Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu geçtiğimiz hafta yürürlüğe koyduk. Öğrenci sayıları 159 binden 335 bine yükselen mesleki eğitim merkezlerimizde hedefimiz bu rakamı 1 milyonun üzerine taşımaktır.
Önümüzdeki haftasonu açılışını yapacağımız 1915 Çanakkale Köprüsü ve Malkara-Çanakkale Otoyolu projesinin inşasını 2 milyar 545 milyon avro yatırım tutarıyla tamamladık. 1915 Çanakkale Köprüsü 88 km'si otoyol ve 13 km'si bağlantı yolu olmak üzere toplam 101 km uzunluğa sahip önemli bir projedir. Bu köprü kendi alanında dünyada ilk sırada yer alan bir eserdir. Hizmete açacağımız otoyol projesi Malkara-Çanakkale arasını 40 dakika kısaltacak. Yaklaşık 5 bin 100 personel ve 740 iş makinesiyle tamamladığımız otoyolumuzu 26 Şubat 2022'de hizmete sunuyoruz.
ÇİFTÇİLERE MÜJDE
Tarım Kredi Kooperatiflerinin satış merkezlerinde hafta başı itibarıyla çay gübrelerinin fiyatlarında yüzde 30'a varan indirim yaptık.
Yarından itibaren can gübreyi, amonyum sülfat ve nitro power ürünlerinde de yüzde 30 indirime gidiliyor. Karma hayvan yemi yüzde 12 indirimle yarından itibaren satılmaya başlanacak.
Mart ayında alınacak pancar bedellerini 1 ay öne çekip cuma günü hesaplara yatırıyoruz. Bu sezonunu pancar alım fiyatını hasattan önce açıklayacağız.
KYK YURTLARINDAKİ ÖĞRENCİLERE MÜJDE
Yurtlarda 16 GB olan internet desteğini 2 kat artışla 32 GB'a çıkardık. Şimdi de ikinci dönemden başlamak üzere beslenme yardımını aylık 570 liradan 750 liraya yükseltiyoruz.
AŞI TAVSİYESİ
Omikron varyantı vaka sayılarının fevkalade arttırmasına rağmen hastaneye yatışlarda sistemi zorlayacak bir yükselişle karşılaşmadık. Aşısı bulunmayan veya eksik olan vatandaşlarımıza en kısa sürede kendi aşımız TURKOVAC'ı yaptırmaları tavsiyesinde bulunuyorum.