Gerçek bir hikayeden uyarlanan filmin çekimleri adını aldığı Bandırma’da kurulan sette tamamlandı. Bir dönem filminin çekildiği alanda dönemin iskele binası, günümüzde Belediye Nikah Salonu olan mekan kullanıldı. Bandırma Füze Kulübü adlı film de gerçek hikayeleri filmleştirmesiyle tanınan yapımcı Mustafa Uslu’ya ait. Filmin mart ayında sinemalarda izleyici ile buluşması bekleniyor. İşte detaylar…
KONUSU
Bandırma Füze Kulübü filmi adını geçmiş dönemde bu isimle bir araya gelmiş beş lise öğrencisinden alıyor. 1957 yılında Bandırma Şehit Mehmet Günenç Lisesi’nde okuyan beş arkadaş olan Artuğ Sayıner, Atilla Yedikardaşlar, Adnan Zanbak, Ali Osman Caran ve Güngör Gezer, okulları bünyesinde Bandırma Roket Kulübü’nü kuruyor.
Bu kulübün çalışmaları ile ülkemizde ilk füze 1959 yılında Bandırma’da atılıyor. 1962 yılında 15 kilometreden fazla bir yüksekliğe ulaşan Marmara-2 adlı roket, amatör kulüpler arasında dünya üçüncülüğünü kazanıyor. Ünleri dünyaya yayılan bu lise öğrencilerinin anlamlı hikayesi Ahmet Şerif İzgören atarfından aynı adla kitaplaştırılmıştır.
OYUNCULARI
Ömer Faruk Sorak’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerinde Deniz Can Aktaş ve Alina Boz bulunuyor. Filmin oyuncu kadrosunda yer alan diğer isimler arasında Erkan Kolçak Köstendil, Aslı Bekiroğlu, Görkem Sevindik, Öykü Gürman, Tolga Canbeyli, Bülent Alkış, Altan Erkekli gibi oyuncular var.
Çekimleri Bandırma’da gerçekleştirilen filmin oyuncularına yöre halkı büyük ilgi gösterdi. Çekimlerle ilgili yönetmen Ömer Faruk Sorak şunları aktardı:
“Biz bu dönemi ve bu dönemin gerçekliğini yaratırken özellikle Bandırma’yı yani olayın merkezi olan Bandırma’yı kullanmayı çok istedik. Fakat, 3-5 bina dışında, tarihi dokunun kaybolduğunu gördük. Bu durumda, dokuyu yaratabileceğimiz başka mekanlar arayışına girdik. Bir bölümünü Mudanya’da bir bölümünü de İstanbul’da kurduğumuz platolarda gerçekleştirdik. Arkamızda görmüş olduğumuz şu an nikah salonu olarak kullanılan bina, dönemin liman girişi olarak kullanılan çok spesifik bir bina olduğu için muhakkak filmin içinde olması gerektiğini düşünüyorduk. Şimdi elimizden geldiğince bu binayı 1950’li yılların mimarisini koruduğu döneme götürmek için bir sahne kurduk. Bunu da yaparsak Bandırma’yı da filmin içine gerçekten koymuş olacağız. Bunun da mutluluğunu yaşıyoruz"