Bugün ilk bölümüyle ekrana gelen Balkan Ninnisi dizisi TRT 1 ekranlarında yer aldı. Dizide sık sık yönetimiyle övülen Tito’nun kim olduğu öğrenilmek istiyor. Bizde sizler için Tito hakkında merak edilen bilgileri paylaştık. İşte Tito hakkında tüm merak edilenler…
Tito kimdir?
Hırvatistan’da doğan Josip Broz Tito’nun babası Hırvat, annesi de Sloven’dir. İşçi olarak çalışma hayatına atılan Tito, birçok sendikada çalışmıştır. 1937’de Komünist Parti Genel Sekreterliğine seçilen Tito, Partizan denilen Gerilla kuvvetiyle Alman işgaline bir direniş gösterdi.
Ardından 1943 yılına geldiğimizde 29 Kasım’da Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyetini kurarak devletin başkanı oldu. 1974’de ömür boyu devlet başkanı olarak hizmet veren Tito, 1980 yılında hayata veda etti. Devlet başkanı olduğu 1953’ten öldüğü süre boyunca Yugoslavya’nın devlet başkanı oldu.
Tito’nun başkan seçilmesindeki en büyük etken ise Alman işgalinde göstermiş olduğu direniştir.Eski Yugoslavya olarak bilinen ve Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı olarak geçen devlet Alman işgaliyle parçalanırken direnişte asla sona ermedi.
Bu direnişte yer alan iki grup ile Alman işgalinin önüne geçildi. Bu gruplardan biri Draiza Mihailoviç öncülüğünde kurulan ve Büyük Sırbistan devletini kurmak isteyen Çentikler olurken ikinci en önemli grup ise Tito’nun öncü olduğu Güney Slav halkını bir araya toplayan Partizanlar oldu.
Bu işgalde en büyük görev alan ve işgalin önüne geçen grup Partizanlardır. Grubun lideri olan Tito’nun hiçbir askeri geçmişi bulunmazken Alman işgalinde gösterdiği direniş ile Mareşal unvanına layık görüldü. Bununla birlikte 1945’te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyetini kurdu. Bu devlet içerisinde Sırbistan, Kosova ve Voyvodina bölgelerinden oluşmaktaydı.
Tito’nun Sovyetler Birliği arasındaki ilişki, ülkede sosyalizmin temellerinin atılması sürecinde dış politikanın Sovyet etkisinden uzaklaşmak istemesiyle araları bozuldu. Bozulan ilişkinin ardından 1947’de kurucu üyelerden oluşan Cominform’dan 1948 yılında çıkarıldı.
Bu olayın ardından Yugoslavya SSCB ve Doğu Bloğunda yer alan diğer ülkeler tarafından dışlanırken ülke ayakta kalabilmek için yönünü Batı’ya çevirerek askeri ve mali destek almak durumunda kaldı. Ülke ayakta kalabilmek içinde, iç politikada “özyönetim” denilen ekonomi ve yönetim modeli ile dış politikada “bağlantısızlar hareketi” denilen bir oluşumla ön plana çıktı.
Bağlantısızlık Hareketi’nin temelleri ise 1955 Bandung ve 1961 Belgrad Konferanslarıyla atıldı. Bununla birlikte Amerika Birleşik Devletleri ve SSCB’nin dayatmalarına rağmen bağımsızlık hareketi demokratik tepkiler aldı.Bugün de hala varlığını sürdüren bu sistemin güçlü maddi desteği olmaması ve kitlesel olmaması nedeniyle kendisini gösterememektedir.
Özyönetim modeli işçi ve mülk sahibi ilişkisine dayanan bir sistemden oluşur. Bu sistem ile işçiler mülkiyet sahibinin işlettiği yönetim kurulunda eşit bir paylaşım yapılmasını ekonomik fazlalığın ise dağıtılmasını amaçlar.
Uygulanan bu iki modelde ülkenin ulusal bir sermayesinin olmaması ve karar alma mekanizmasının ise işçilerden değil bürokratlardan oluşması nedeniyle başarısız oldu.