Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Libya'da Mehmetçik'le bir araya geldi ve Orta Akdeniz'de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisi TCG Giresun'u ziyaret etti. Akar'a Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de eşlik etti. İkili, Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası kapsamında yapılan çalışmaları yerinde inceledi. Bakan Akar, burada bir konuşma da yaptı.
Akar, mehmetçiğin kahramanlığına ve fedakarlığına vurgu yaparak, "Mehmetçiğimizin kahramanlık ve fedakarlığı, asil milletimizin sevgisi, güveni ve duası ile Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat ve destekleriyle geldiğimiz bu nokta son derece gurur verici, övünç duyulacak bir noktadı." ifadelerine yer verdi.
Akar'ın konuşmalarından satır başları şu şekilde:
"Bizim Libya ile 500 yıla varan birlikteliğimiz ortak tarihimiz, kültürümüz, anlayışımız, inançlarımız var. Burada ciddi sıkıntı, haksızlık, adaletsizlik vardı. Biz de burada atalarımıza yaraşır şekilde yapmamız gereken ne varsa, uluslararası hukuk, adalet neyi gerektiriyorsa bu manada buradayız ve sonuna kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Libyalı kardeşlerimizle beraberiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın bundan da vazgeçmemiz söz konusu değil."
"Bizim buradaki görevimiz askeri eğitim işbirliği ve danışmanlık. Elimizden geldiğince Libyalı kardeşlerimize bu alanlarda katkı sağlamaya çalışıyoruz. Darbeci Hafter’in bütün Libya’ya hakim olmak gibi hayali neredeyse gerçek olmak üzereydi. Fakat sizlerin katkılarıyla dengelerin değişmesi bunu durdurdu, engelledi. Bunun sadece biz değil dünya genelinde basın, akademi kurulları ve askeri çevreler de ’Türkler geldi buranın kaderi, Hafter’in durumu değişti’ hükmünü rahatlıkla söylüyor."
"Şimdi, o kadar devlet başkanının bulunduğu ve üzerinde mutabık kaldığı metni bir tarafa bırakmışlar Kahire’de kendilerine göre bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Bunlar işi sulandırmaktan, kaçak dövüşmekten başka bir anlama gelmiyor. Bu arada Mısır da kendince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunların hiçbirinin geçerliliği yok, bunların niyetleri herhangi bir şekilde çözüm, birlik ve beraberlikten yana değildir. Kendi kişisel menfaatleri yerine getirme çabasındalar. Bunların niyetleri belli."
"Bu bir insanlık suçudur. Bunlara karşı mücadele eden insanlarla berabersiniz. Bu, onurlu bir durum ve tutumdur. Kederde de kıvançta da Libyalı kardeşlerimizle beraberiz. Libya Libyalılarındır. Biz Libyalıların hak ve hukukunu alması konusunda kendilerine uluslararası hukuka uygun metinler çerçevesinde yardımcı olmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Libya’daki Mehmetçiğin görevini güzide bir şekilde yerine getirdiğine dikkati çeken Akar, "Burada yaptıklarınız tarihteki önemli yerini mutlaka alacaktı."
"AÇIK VE NET LOZAN İHLALİDİR"
Akar ve Güler daha sonra Hafter milislerinin saldırısına uğrayan Mitiga Hastanesine geçti. İKili buradaki Türk sağlık personeli ile de sohbet etti. Daha sonra ise Orta Akdeniz’de görev yapan Türk Deniz Görev Grubu gemisi ziyaret edildi. Akar burada yaptıptığı konuşmada, Ege'deki gerginliğe değindi ve 23 adanın 16’sının silahlandırılmasını değerlendirdi. Bunun Lozan ihlali olduğunu vurgulayan Akar, "Dünyanın hiçbir yerinde karasuları 6 mil hava sahası 10 mil olan bir ada yoktur. EGEAYDAK’da hiçbir şekilde mutabakat sağlanmamışken ’Hepsi benim’ diyorsunuz. Bazı Yunan akademisyenler, siyasiler, emekli askerler de bizim dediğimiz yönde yorumlar yapmaya başladı. Yunanlı dostlarımızdan aklıselimle yapılan bu değerlendirmeleri dikkate almalarını bekliyoruz. Ege, Akdeniz ve Kıbrıs ile ilgili hiçbir oldubittiye meydan vermeyecek, müsaade etmeyeceğiz. Türkiye’nin içinde olmadığı hiçbir çözüm uygun bir çözüm olmayacaktır, bunu herkesin bilmesi lazım. Türkiye, Kıbrıs’ta garantördür. Kıbrıslı Türk kardeşlerimizin ve kendi haklarımızın gereği neyse bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, aynı dikkat ve hassasiyetle yapmaya devam edeceğiz. Bizim hak ve menfaatlerimizin çiğnenmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Diğer taraftan da iyi komşuluk ilişkileri, diyalog, barışçıl yol ve yöntemler çerçevesinde uluslararası hukuka, deniz hukukuna uygun şekilde yapılması gereken ne varsa yapacağız." dedi.
"ÖZÜR DİLEMEK ZORUNDA"
Fransa'nın taciz iddialarını da cevap veren Bakan Akar, "Tüm bu olaylardan sonra yapılanın askeri değil tamamen politik bir takım hesaplar peşinde yapılan kumpaslar olduğunu, dolayısıyla Fransa’nın Türkiye’den özür dilemek zorunda olduğunu ifade ediyoruz. İttifakın sağlığı yerindedir, ’beyin ölümü’ gerçekleşmemiştir. NATO gücünü değişen güvenlik ortamına başarıyla adaptasyonuna borçludur. Fransa dahil 30 NATO ülkesi, karada, havada, denizde, sivil ve asker unsurları ile dünya ve bölge barışı, istikrarı için gece gündüz mücadele ederken, ’NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir’ gibi ifadeler doğru değildir. İttifakın temsil ettiği dayanışma ve müttefiklik geleneğine ciddi zarar veren bu söylemler, NATO’nun gerçekten beyin ölümünü isteyenlerin işini kolaylaştırır." şeklinde konuştu.