Bowlby, çocukken güvenlik duygunuzun bir yetişkin olarak bağlanma stiliniz için kritik olduğunu savundu. Ayrıca, yaşamınız boyunca size nasıl davranıldığı, başkalarının sizi nasıl destekleyeceği kadar beklentilerinizi de şekillendirir.
Başka bir deyişle, "Üzgünsem partnerime güvenebilir miyim" sorusuna nasıl cevap verirsiniz? Öğrendiklerinizin ve hayatınız boyunca size nasıl davranıldığının bir yansımasıdır. Hem başkalarının size nasıl davranmasını beklediğinizin hem de kendinizi nasıl algıladığınızın bir modelidir.
Bağlanma kaygısı çeşitleri nelerdir
Genel olarak 4 yetişkin bağlanma çeşidi olduğu kabul edilmektedir.
Endişeli bağlanma kaygısı nedir?
Bu bağlanma stiline sahip kişiler başkalarına güvenme konusunda problem yaşarlar. İnsanların onları terk edeceğinden endişeleniyorlar, bu yüzden genellikle yapışkan veya muhtaç görünüyorlar.
Kaçınarak bağlanma kaygısı nedir?
Bu bağlanma stili, yakınlık sorunları ve ilişkilerde düşük duygusal yatırım ile kendini gösterir.
Düzensiz bağlanma kaygısı nedir?
Bu tarz, kaçınmadan tutunmaya kadar değişebilen bir davranış karışımı ile işaretlenir. Bu tarza sahip insanlar genellikle yakın ilişkiler için can atıyorlar ama aynı zamanda başkalarına güvenmekten ve incinmekten de korkuyorlar.
Güvenli bağlanma kaygısı nedir?
Güvenli bağlanma, ilişkilerde güven ve emniyet duygularıyla karakterize edilir. Çocuklar çocukken kendilerini güvende hissederler ve bakıcıları tarafından desteklenirler. Yetişkin olarak, bu bağlanma stiline sahip kişiler kalıcı ilişkiler kurabilirler.
İlk üç tarzın tümü güvensizdir ve ilişkilerde zayıf işleyişi yansıtır.
Bağlanma teşhisi nasıl verilir ve belirtileri nelerdir?
Bağlanma kaygısı olan insanlar nasıl davranır? Bu semptomların kendini gösterme şekli çocuklar ve yetişkinler için benzer olabilir, ancak bazı önemli farklılıklar da vardır. Aşağıda en yaygın semptomlardan bazılarına genel bir bakış yer almaktadır.
Çocuklarda kaygılı bağlanma belirtileri nelerdir?
-Kaygılı bağlanma stiline sahip çocuklar aşağıdakileri deneyimleme eğilimindedir:
-Endişe,
-Yabancı korkusu,
-Ebeveynlerden ayrıldığında aşırı sıkıntı,
-Bakıcıların kolayca teselli edemeyecekleri ağlamak,
-Ebeveynlere ve bakıcılara sarılmak,
-Diğer çocuklar kadar keşfetmemek,
-Olumsuz duyguları kontrol etmede zorluk,
-Diğer çocuklarla zayıf ilişkiler,
-Yetişkinlerde kaygılı bağlanma belirtileri,
-Kaygılı Bağlanma Türüne Sahip Yetişkinler
-Partnerini boğan veya uzaklaştıran davranışlar
-Başkalarından sürekli iletişim ve destek ihtiyacı
-Değer verilmeme korkusu
-Bir ortağa güvenilip güvenilemeyeceğinden emin olmama
-Reddedilme ve terk edilmeye karşı aşırı duyarlılık
-Güvenlik duygularını artırma ihtiyacı
-Olumsuz benlik görüşü veya kendine değer verme
-Partnerin hakkında olumlu görüş
-Bir partnerin uzaklaştığını gösteren işaretlere dikkat
-Bir partneri kaybetme endişesi
-Başkalarıyla daha yakın ve güvende hissetme arzusu
Peki bütün bunların nedenleri nedir?
-Anksiyetenin genetik bir bileşene sahip olma eğiliminde olduğunu biliyoruz. 4 aylıktan küçük çocuklar, daha sonraki ayrılık kaygısı ile bağlantılı olan (hızlı atan bir kalp ve yabancılardan korkma gibi) davranışsal disinhibisyon belirtileri gösterebilir.
-Bununla birlikte, bağlanma kaygısı, çocuklukta veya daha sonraki yaşamda yaşanan deneyimlerden de kaynaklanabilir. Bunlar, aşırı korumacı ebeveynleri, istismarı veya ihmali içerebilir. Bağlanma, bir çocuğu hayatta kalma açısından korumaya hizmet eder.
-Bir çocuk kaygı yaşayacak ve bir ebeveynden rahatlık isteyecektir. Eğer o çocuk bağlanma figürlerinden rahatlık almayı başaramazsa, güvenlik duygusu gelişmez, bu da korku, kaygı ve sıkıntının yüksek kaldığı anlamına gelir.
-Bu, başkalarının beklenen rahatlığı sağlayamadığı arkadaşlıklar ve ilişkiler açısından yaşam boyunca kendini tekrar edebilir.
Çocukta bağlanma kaygısı nasıl anlaşılır?
-Bağlanma kaygısı, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabında (DSM-5) resmi bir tanı değildir. Aksine, genellikle kendi başına ele alınması gereken bir semptom olarak kabul edilir. Genel olarak, nüfusun yaklaşık yüzde 50'sinin güvenli bir bağlanma stiline sahip olduğu, geri kalanının ise çeşitli güvensiz tarzlara düştüğü düşünülmektedir.
-Ancak ayrılma anksiyetesi bozukluğu genellikle 6 - 7 yaşlarında teşhis edilen bağlanma ile ilgili bir anksiyete bozukluğudur.
-Ayrılık kaygısı bozukluğu olan çocuklar okula gitmeyi reddedebilir, ebeveynlerinden ayrı kalmaktan korkabilir, kâbuslar görebilir, baş ağrısı veya karın ağrısı gibi fiziksel şikayetler yaşayabilir.
-Çoğu çocuk bu sorunu aşarken, ergenlik ve yetişkinlik döneminde de devam edebilir.
Reaktif bağlanma bozukluğu nedir?
Bu bozukluğu olan çocuklar, sıkıntılı olduklarında teselli aramazlar veya buna tepki vermezler. Ayrıca başkalarına karşı tepkisiz olabilirler, sınırlı olumlu etkilere ve açıklanamayan sinirliliğe sahip olabilirler. Bu bozukluk çocukluktaki ihmalden kaynaklanır.
Çocukta bağlanma kaygısı nasıl tedavi ediliyor?
Bağlanma kaygısının aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli terapi türlerine yanıt verdiği gösterilmiştir:
Kişilerarası terapi (IPT) nedir?
Bu tür terapi, insanların kişilerarası ilişkilerini ve sosyal etkileşimlerini nasıl geliştireceklerini öğrenmelerine yardımcı olur. Bir terapistle çalışarak, insanlar ilişkilerindeki sorunlu alanları belirler ve ardından eksiklikleri gidermek ve yeni beceriler geliştirmek için çalışırlar.
Bilişsel davranışçı terapi (CBT) nedir?
Bu tür terapi, insanların ilişkilerde kaygı duygularına katkıda bulunan olumsuz otomatik düşünce kalıplarını değiştirmelerine yardımcı olmaya odaklanır. İnsanlar yeni düşünme biçimleri öğrenerek ilişkilere daha güvenli ve daha az endişeli bir bakış açısıyla yaklaşabilirler.
İlaçlar:
Bir kişinin hem bağlanma kaygısı hem de anksiyete bozukluğu teşhisi varsa, seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) gibi ilaçlar da reçete edilebilir.
Bir çalışma, IPT'nin bağlanma kaygısını etkili bir şekilde azalttığını ve kaygıdaki azalmaların aynı zamanda depresyon semptomlarındaki önemli düşüşlerle bağlantılı olduğunu buldu.
Başa çıkma nedir?
Bağlanma kaygısı olan çoğu insan, bir partneri sık sık kontrol etmek gibi kaygılarını artıran etkisiz başa çıkma stratejileri kullanır. Bu yaklaşım, bağlanma kaygı düzeyini yüksek tutar ve genellikle gergin ilişkilere yol açar.
Yararlı ve sağlıklı başa çıkma stratejileri belirlemek önemlidir çünkü güvenli bir bağlanma stiline sahip olmak sizi genel olarak daha şefkatli bir insan yapar.
Bağlanma kaygısı varsa stratejiler
-Kendi davranışlarınızda kaygılı bağlanma belirtileri fark ederseniz, bu eğilimleri yönetmek için yapabileceğiniz şeyler vardır. Sağlığınızı ve ilişkilerinizi iyileştirebilecek bazı stratejiler şunlardır:
-Güvenli bağlanma stiline sahip bir eş seçmek ve eşinizin bağlanma stilinin bağlanma kaygınıza katkıda bulunup bulunmadığını anlamak,
-Geçmişte size nasıl davranıldığına odaklanmak yerine, ilerlemeye ve şimdi istediğiniz hayatı destekleyen yeni seçimler yapmaya karar vermek,
-İnsanların güvensiz bağlanmadan güvenli bağlanmaya geçmelerine yardımcı olma deneyimine sahip bir terapist bulmak ve onunla çalışmak.
-Düşünceleriniz, duygularınız ve tepkileriniz hakkında bir günlük tutmak
-Bağlanma kaygısı hakkında bilgi edinmeye çalışın. Böylece konuyu daha iyi anlayabilirsiniz
-Bağlanma kaygınızı tetiklemesi muhtemel kişileri tanımak
-İlerlemenizi ve bağlanma kaygısının üstesinden gelmenizi engelleyen aile sorunları varsa aile terapisini denemek
Arkadaşınız endişeli bir şekilde bağlıysa stratejiler
-Bağlanma kaygısı olan biriyle ilişkiniz varsa, yardımcı olmak için yapabileceğiniz şeyler vardır. Partnerinizin daha güvende hissetmesine yardımcı olabilecek bazı stratejiler şunlardır:
-Duygularını küçümsememek ve güvence vermemek
-Partnerinizin bağlanma kaygısının ilişkinizi nasıl etkilediğinin daha fazla farkına varmasına yardımcı olmak
-Tutarlı olmak ve vaatlerinize ve taahhütlerinize bağlı kalmak
-Önem verdiğinizi göstermek ve düzenli olarak güvence vermek
-Partnerinizi yardım aramaya teşvik etmek
-Birlikte çift terapisine katılmak
Güvensiz bağlanma tarzıyla başa çıkma
Bağlanma kaygısı stresli olabilir. Yanlış gidebilecek şeyler hakkında endişelenmekle çok meşgul olduğunuz için ilişkilerden zevk almayı genellikle zorlaştırır. Daha güvenli bir bağlanma stili geliştirmeye çalışmak yardımcı olabilir. Partnerinizle sizi desteklemek için neler yapabilecekleri hakkında konuşun ve bir terapist veya danışmandan yardım almayı düşünün.
Genel olarak, bu daha tatmin edici bir hayata yol açacak bir kazan-kazan durumudur. Artık terk edilmeye veya desteklenmemeye odaklanmayacaksınız. Bunun yerine, ilişkinizin olumlu yönlerine odaklanabileceksiniz.