Kaçak göçmen sorunları, yüksek enerji maliyetleri, Kovid-19’un etkileri ve küresel rekabet zorlukları, Avrupa Birliği’ni ortak hareket etmeye ve ekonomisini yeniden yapılandırmaya zorluyor.
Avrupa, "Önce Avrupa" sloganıyla Trump’ın politikalarına karşı hazırlık yapmaya çalışıyor.
Donald Trump'ın yeniden ABD başkanı olma ihtimali Avrupa’da endişeleri artırıyor. Avrupa ekonomisi, Trump’ın "Önce Amerika" sloganıyla yürüttüğü ekonomi politikalarının ikinci döneminde çok daha büyük tehditlerle karşı karşıya kalabilir.
ZOR DÖNEM BAŞLIYOR
Özellikle enerji maliyetlerinin yükseldiği, Kovid-19’un yarattığı ekonomik etkilerin sürdüğü ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorluklarla mücadele eden Avrupa, yeni hamleler için strateji arayışında.
Fransa, Almanya ve İtalya gibi ülkelerden iş dünyası liderleri geçtiğimiz hafta Paris’te düzenlenen bir konferansta bir araya gelerek Avrupa ekonomisinin geleceğini masaya yatırdı.
İş dünyası temsilcileri ve politikacılar, Trump'ın olası ikinci döneminin Avrupa için bir “uyandırma çağrısı” olması gerektiğini vurguladı.
ARTIK UYANMA VAKTİ
"Avrupa’nın artık evini düzenleme zamanı geldi" diyen Fransa’nın en büyük ticaret grubu Medef’in Başkanı Patrick Martin, Avrupa'nın, Trump’ın politikalarına karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirtti.
ORTAK PAZAR VE SERMAYE PİYASASI ÇAĞRISI
Avrupalı liderler, ekonomiyi güçlendirmek adına Avrupa Birliği genelinde savunma, teknoloji ve yeşil enerji gibi alanlara daha fazla yatırım yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, ortak bir sermaye piyasası oluşturulması ve düzenlemelerin gevşetilmesi gerektiği yönünde de talepler var. Fransa Başbakanı Michel Barnier, konferansta yaptığı konuşmada, "Bugün 'Önce Avrupa' demeye başlamalıyız" diyerek Brüksel'deki karar vericilere güçlü bir mesaj gönderdi.
ENERJİ MALİYETLERİ AVRUPA’YI ZORLUYOR
New York Times'ta yer alan habere göre, Trump’ın ikinci döneminde Avrupa ekonomisi, enerji maliyetleri ve küresel rekabet gibi alanlarda daha fazla zorlanabilir. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının ardından artan enerji fiyatları, Avrupa şirketlerini ABD gibi daha düşük enerji maliyetine sahip ülkelerle rekabette dezavantajlı bir konuma getirdi. Bunun yanı sıra Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında getirilen düzenlemeler, yenilenebilir enerjiye geçiş sürecini hızlandırsa da Avrupa şirketlerini Asya ve Hindistan gibi bölgelerdeki fosil yakıt kullanan üreticilerle rekabette geriye düşürdü.