Yapılan yeni çalışmaya göre Ay giderek küçülüyor ve bu da gelecekteki astronotlara tehdit oluşturabileceği yönünde uyarılarda bulunuyor. Bu durum toprak kaymalarının artmasına yol açıyor. Dünya'nın doğal uydusu olan ay, çekirdeği soğudukça son birkaç yüz milyon yılda çevresinden 100 metre kadarını kaybetti. Maryland Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun kademeli bir süreç gibi görünebilir ancak bu büzülme NASA'nın mürettebatlı Artemis III inişleri için önerilen alanlar da dahil Ay'ın Güney Kutbu'nun bazı kısımlarında önemli yüzey deformasyonlarına neden oluyor. Sürecin devam etmesi halinde ileriki dönemlerde uzay alanında önemli sorunlarda ortaya çıkabilir.
Ay’ın küçülmesi uzayda depremlere yol açabilir!
Fay bölgelerin hareketlenmesini sağlayan Ay depremleri, sismik aktivitelerle birlikte gerçekleştiğinden astronotlar için tehlike oluşturabilir. Tüm bu hareketliliğin sebebi Ay’ın küçülmesi olduğunu açıklayan bilim insanları, ileriki yerlerde çok büyük sıkıntılar oluşabileceği yönünde uyarıda bulunuyorlar. Ulusal Hava ve Uzay Müzesi'ndeki çalışmanın ortak yazarları arasında olan Thomas Watters, "Genç bindirme faylarının küresel dağılımı, aktiflik ve devam eden küresel büzülme nedeniyle yeni bindirme fayları oluşturma potansiyelleri, Ay'daki kalıcı yerleşkelerin konumu ve dayanıklılığı planlanırken dikkate alınmalı" şeklinde konuştu.
Ay’da yaşanan depremler!
Ay’da yaşanan depremler, dünyada yaşanan depremlere benzer yıkıcı güçte olduğunu aktaran araştırmacılar, yaşanan depremler hakkında bilgiler aktarıldı bundan yaklaşık 50 yıl önce Apollo sismometrelerinin kaydettiği en güçlü Ay depremlerinden biriyle Ay'ın Güney Kutbu'ndaki fayları ilişkilendirdi. Ayrıca Ay'ın Güney Kutbu'ndaki bazı bölgelerin sismik sarsıntılardan kaynaklanan toprak kaymalarına karşı özellikle hassas olduğunu buldu. Araştırmacılar, yaşanan bu depremler astronotların ve ekipmanlar konusunda sorun oluşturabileceği belirtilerek, Ay depremlerinin de tıpkı Dünya'daki depremler gibi Ay'ın iç kısmındaki faylardan kaynaklandığını ve Ay yüzeyindeki insan yapımı yapılarla ekipmanlara zarar verebilecek kadar güçlü olabileceğini belirtti.
Dr. Schmerr’den önemli açıklama!
Yaşanan depremlerde farklılıklar da olabileceğini belirten bilim insanları, dünyada sadece birkaç saniye süren depremlerin aksine Ay depremleri saatlerce ve hatta bütün bir öğleden sonra bile devam edebilir yani bu da sığ depremlerin gelecekteki insan yerleşimlerini harap edebileceği anlamına geliyor. Bunun nedeni, Ay'ın yüzeyinde milyarlarca yıllık asteroit ve kuyruklu yıldız çarpışmalarından oluşan gevşek tortu bulunması olduğu ifade ediliyor. Çalışmanın bir diğer yazarı Nicholas Schmerr, "Ay'ın yüzeyini kuru, öğütülmüş çakıl ve toz olarak düşünebilirsiniz. Milyarlarca yıl boyunca yüzeye çarpan asteroitler ve kuyruklu yıldızların etkisiyle ortaya çıkan açısal parçalar sürekli olarak bu çarpışmalardan fırladı" ifade eden Dr. Schmerr, sözlerine şu şekilde devam etti: "Sonuç olarak, yeniden şekillendirilen yüzey malzemesi mikron boyutundan kaya büyüklüğüne kadar olabilir ancak hepsi çok gevşek bir şekilde birleşmiştir. Gevşek tortular, sarsıntı ve toprak kaymalarının meydana gelme olasılığını yükseltiyor. Bu çalışma, ister Ay'ın sismik aktivitesine daha iyi dayanabilecek mühendislik yapıları olsun, ister kaşifleri gerçekten tehlikeli bölgelerden korumak olsun, Ay'da bizi nelerin beklediğine hazırlanmamıza yardımcı oluyor."