Antalya’da Yaşayan Genç Adamın Başına Öyle Bir Şey Geldi ki 8 Yıldır Gözlerini Kapatamıyor

Antalya'da dans okulu açmayı düşünürken ölümcül SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığı ile burun buruna gelen 30 yaşındaki Halil Özçelik, 8 yıldır göz kapakları kapanmadan yatağa bağlı bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor

20.12.2021-17:02 - (Son Güncelleme: 20.12.2021-17:30) Antalya’da Yaşayan Genç Adamın Başına Öyle Bir Şey Geldi ki 8 Yıldır Gözlerini Kapatamıyor

Antalya'da dans okulu açmayı düşünürken ölümcül SSPE (Subakut Sklerozan Panensefalit) hastalığı ile burun buruna gelen 30 yaşındaki Halil Özçelik, 8 yıldır göz kapakları kapanmadan yatağa bağlı bir şekilde yaşam mücadelesi veriyor. Kan çanağına dönmüş gözleri ile zaman zaman gözyaşı döken oğlunun sadece 'anne' diyebildiğini söyleyen acılı anne Gülsüm Özçelik, ‘Anne demesi bana yetiyor. Onu duyamazsam dayanamam. Hala umudum var. Ben hiç umudumu yitirmedim. Ben onun ayağa kalkacağına inanıyorum’ diyerek yaşamış olduğu üzüntüyü anlatıyor. 2014 yılında iki gözünü birden kaybeden Halil Öztürk, daha sonra da konuşma, yemek yeme ve hareket fonksiyonlarını tamamen yitirdi. Özçelik ailesi, hastalığın tıbben kesin tedavisinin mümkün olmadığını öğrenince resmen yıkıldı. Yüzde yüz engeli bulunan genç Halil Öztürk, dans okulu açmayı planladığı hayatına artık yatağa bağımlı şekilde devam ediyor.

ANNE DEMESİ YETİYOR

Oğlunun gözleri görmeyince hayattan koptuğunu ifade eden anne Gülsüm Özçelik, zaman geçtikçe Halil'in konuşma ve hareketlerinde de kısıtlamaların meydana geldiğini, son olarak da yatağa bağlı olarak kaldığını anlatıyor. Oğlunun son sözünün 'Hiçbir şey istemiyorum tamam anne' olduğunu ifade eden anne Özçelik, ‘Gözlerini 8 yıldır hiç kapatamıyor. Uyurken de sürekli açık. Açık kaldığı için kuruluk yapıyor ve kızarıyor. Gözlerinden kan aktığı bile oluyor. Yara bandıyla gözlerini kapatıyorum ona iyi geliyor’ şeklinde konuştu.Hastalığı boyunca Halil'in 3 yıl durmadan çığlık attığını ifade eden anne Özçelik, ‘3 yıl boyunca sadece çığlık atıyordu. O kadar ağır antidepresanlar verdik, hiçbiri o çığlıkları dindirmedi. Hiçbir doktor bağırmaları durduramadı. 2017 yılında yavaş yavaş kesilmeye başladı, ondan sonra uzun uyumaları başladı’ diyerek yaşamış oldukları zorluğu anlattı. 


BEBEK BAKAR GİBİ BAKIYORUM 

Gülsüm Özçelik, oğlunun beynine bir virüsün girdiğini daha sonra çıktığını fakat beyinde hasar bırakmış olduğunu söyleyerek , ‘Şu anda durumu stabil. Hareketi var. Aynı bebek bakar gibi yemeğini püre olarak yediriyorum. Su, yemek, meyve saatleri geldiği zaman besliyorum’ şeklinde konuştu. Son olarak oğlunun sadece 'anne' diyebildiğini belirten anne Gülsüm Özçelik, ‘Tek söylediği anne. Onu duyamazsam dayanamam. Onun anne demesi bana yetiyor. Hala umudum var. Ben hiç umudumu yitirmedim’dedi. ‘Ben onun ayağa kalkacağına inanıyorum. O zaman tekrar görüşürüz sizinle’ diyerek gözyaşlarına boğuldu.


YORUM YAZ..
Modal