Kan donduran olay antalya'da geçekleşti...
Kan donduran olay antalya'da geçekleşti. dansçı arkadaşı anastasiya yazerskaya'dan 2 hafta boyunca haber alamayan ev arkadaşı a.d., polise gidip arkadaşının kayıp ihbarında bulundu. bu ihbar üzerine antalya emniyet müdürlüğü asayiş şube müdürlüğü ekiplerince araştırma olay üzerine bir araştırma başlatıldı. ekipler, 15 aydır ülkemizde bulunan kadının kaybolduğu 8 mart gecesinden itibaren civardaki mobese kameralarını incelemeye başladı.
Yazerskaya'nın en son 8 mart gecesi saat 22.15 civarında, evinin yakınında ahmet oğuz özgür'ün kullandığı otomobile bindiği anlaşıldı. bir lisede öğretmenlik yapan ahmet oğuz özgür, gözaltına alındı. özgür, olayla ilgisi olmadığını söyledi ve kayıp kadını tanımadığını ifade etti. mobese görüntüsü gösterilince de suçunu itiraf etti ve 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı.
Antalya 11. ağır ceza mahkemesi'nde yapılan duruşmada, ahmet oğuz özgür ilk kez hakim karşısında duruşmaya çıktı. tutuklu sanık özgür, segbis aracılığıyla katılırken, taraf avukatları salonda hazır bulunduruldu. özgür savunmasında, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini ifade etti. öğretmenlik yaptığını, daha önce ısparta'da görev yaparken, geçen yıl görev yerinin antalya'ya çıktığını belirten ahmet oğuz özgür, şunları anlattı ;
“çocuğumun eğitimi nedeniyle ailem benimle antalya'ya gelemedi. çocuğumun eğitimi bittikten sonra ailem de ısparta'dan yanıma gelecekti. güvenlik mahallesi'nde ev tuttum. antalya'da bulunduğum süre içerisinde lena adlı kadınla irtibat kurup para karşılığı başka kadınlarla ilişkiye giriyordum. maktul anastasiya ile de bu şekilde birkaç kez ilişkiye girmiştim. daha önceki ilişkilerimi otelde yaşadım. olay tarihinde de yine para karşılığı cinsel ilişkiye girmek için lena'yı telefonla aradım. kendisi beni o gün için maktule yönlendirdi. saat 21.30 sıralarında maktulü bana söylenen yerden aracım ile aldım. yanıma alkollü olarak gelen maktulle bir kafeye gittik. kafede ismini bilmediğim alkollü içecekten iki kadeh içti. daha sonra birlikte diskoya gittik. burada da yarım şişe viski içti. ben araç kullanacağım için o gece alkol almadım. saat 01.30 sıralarında benim evime geldik. eve girmeden önce maktule ilişki için 1800 tl verdim. salonda ilişkiye girdikten sonra uyumak için odama geçtim."
'oğlumun nikahı iptal olmasın diye yaptım'
Öldürdüğü kişinin alkollü olduğu için yüz üstü salonda sızıp kaldığını söyleyen özgür, sözlerine şöyle devam etti:
“sabah maktulün telefonu çaldı. yanına giderek telefona bakmasını söyledim. dürttüm ama uyanmadı. hafifçe yana çevirdiğimde burnunda kanama olduğunu gördüm. kontrol ettiğimde nefes almıyordu ve kalbi atmıyordu. göz kapaklarını açtığımda göz akının sararmış olduğunu fark ettim. hemen suni teneffüs ve kalp masajı yaptım. ancak sonuç vermedi. o an acil servisi ve polisi aramayı düşündüm. ancak 11 gün sonra ortanca oğlumun nikahı vardı. bu olayın duyulması halinde nikahın iptal olabileceğini düşünerek o an kimseye haber vermemeye karar verdim. evden çıktım ve araba ile biraz dolaştım. ne yapacağımı o an bilemedim. daha sonra maktulü gömmeye karar verdim. bir iş yerinden kazma ve kürek aldım. maktulü taşırken kullanmak için koli bandı aldım. öğle saatlerinde eve döndüm. maktulün kollarını koli bandı ile vücuduna yapıştırdım. iki ayağını da birbirine yapıştırdım ve koltuktaki çarşafa sardım. maktulün elbiselerini, çizmelerini, çantasını ve cep telefonunu iki ayrı poşete koydum."
'oğlumun nikahına kadar orada gizlemek istedim'
Daha sonra akşam olmasını beklediğini aktaran özgür, sözlerini şöyle sürdürdü :
"saat 21.30 sıralarında maktulü sarmış olduğum çarşaf ile arabama indirdim. arka koltuğa yatırdım. fazla bir yer bilmediğim için ısparta yoluna doğru yola çıktım. ısparta'ya 40 kilometre kala bir benzinlikten yakıt aldıktan sonra tekrar antalya istikametine geri döndüm. bir müddet sonra yolun kenarında bir boşluk olduğunu görünce oraya maktulü gömmeye karar verdim. aslında ben maktulü tamamen gömmek istemedim. sadece oğlumun nikahına kadar orada gizlemek istedim. kazma ve kürek ile toprağı biraz kazdıktan sonra cesedi buraya taşıdım. taşırken zorlandım. çarşafa sığmadığı için çarşafı çıkararak cesedi gömdüm. üzerini toprakla kapattım. nikahtan sonra bu olayı polise anlatmayı düşündüğüm için cesedin yerinin rahatlıkla bulunabilmesi için orada bulunan bir kamyon lastiğini cesedi gömdüğüm yerin üzerine bıraktım. ardından aracımla oradan ayrıldım. bir çeşme başında durup yüzümü yıkarken, poşet içerisindeki maktulün çizmesini çeşmenin arkasına attım. antalya'ya geldiğimde tedaş kavşağının olduğu yerde maktulün cep telefonunu, içindeki sim kart ve bataryasını yolun kenarına atmak istedim, ancak yolun üzerine düştü. daha sonra ise başka bir yerde maktulün diğer elbiselerini ve çantasının bulunduğu poşeti çöp konteynerine attım. yine o gün cesedi gömerken havanın yağışlı olması nedeniyle çamura bulandığı için kıyafetlerimi de çöp konteynerine attım. üzerimde sadece içlik kaldı. saat 02.30 sıralarında evime döndüm. sabah okula gittim. olay sırasında benim maktule yönelik herhangi bir eylemim olmadı, kendisini darbetmedim. ölümüne sebebiyet verecek bir eylemde bulunmadım, suçsuzum."
Duruşma boyunca gözyaşlarını tutamadı
Olayın ardından anastasiya yazerskaya'ya 3 mesaj gönderdiği tespit edildiği söylenmesi üzerine özgür, “amacım attığım cep telefonunun bulunup bulunmadığını kontrol etmekti" dedi. duruşma boyunca ağlayan ahmet oğuz özgür, anastasiya yazerskaya'nın öldüğünü ilk gördüğünde polise gitmesinin en doğru yol olduğunu, ancak gitmediğini belirterek, “o an salak gibiydim. öğlen eve geldiğimde 'inşallah yaşıyordur' diyerek dua ettim. ama yaşamıyordu. o an üzerime çöken ağırlığı bilemezsiniz. 11 gün sonra ortanca oğlumun nikahı vardı. bu olayın duyulması halinde nikahın iptal olabileceğini düşünerek kimseye haber vermedim. aptal insan benim gibi olur" ifadelerini kullandı.
Duruşmaya tanık olarak katılan a.d. ise 1 yıl önce tanıştığı anastasiya yazerkskaya ile aynı evde yaşadıklarını söyleyerek, “maktul ile aramızda duygusal ilişki vardı. anastasiya'nın para karşılığı cinsel ilişkiye girdiğine dair herhangi bir bilgim yoktu. sadece bana oğuz adında bir kişinin kendisini taciz ettiğini ve 'seni görmek istiyorum', 'seni çok arzuluyorum', 'muhakkak görüşmemiz gerek' gibi mesajlar göndermesinden rahatsızlık duyduğunu söylemişti. ben maktulün sanık ile görüştüğünü bilmiyordum. sanığı daha önce de görmedim. maktul ile her gün alkol alması nedeniyle sözlü tartışmamız olmuştu. ancak fiziki müdahalem olmadı" ifadelerini kullandı.
Sanık avukatlarından merve can harcola doğan, tüm dosya kapsamında sanığın maktulü öldürmesini gerektirir bir sebep bulunmadığını belirterek, “ortada doğal bir ölüm bulunmaktadır. sanığın en büyük hatası bu ölüm olayını o gün ilgili mercilere bildirmemesidir" diye konuştu.
sanık ahmet oğuz özgür'ün tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.