Türkiye İsrafi Önleme Vakfı'nın 2020 yılına yayımladığı rapora göre, Türkiye’de ortalama 26 milyon ton gıda çöpe gidiyor ve bu da ortalama 4 milyar Euro’ya denk geliyor. Dünya’da yaşanan bu durum insanlığa ‘İsrafa dur de’ çağrısı yapıyor. Ankara'da yaşayan Ceren Özcan Tatar, bu israfa karşı 4 yıldır mücadele ediyor. Tatar’ın evinden 4 yıldan u yana tek bir çöp bile çıkmadı.
Sabah’ta yer alan habere göre, israfa karşı mücadele eden Tatar, ihtiyacı dışında alışveriş yapmıyor. Evden dışarı atmadığı yemek artıklarını küçük bir atık istasyonunda gübreye dönüştürüyor. 2018 yılında plastik ambalajlarla vedalaşan Tatar, ihtiyacı olan temizlik ve gıda malzemelerini açık ürün satan yerlerden alarak karşılıyor. Alışverişlerinde ise kendi kaplarını kullanıyor.
Düğününde bile atık hiçbir madde kullanmayıp nikaha gelen davetlilere küçük cam tüplere bitki çayı dağıtmış. Kendi davetiyesini ise dönüştürülebilir kağıttan yapmış. Öte yandan gelin aksesuarlarının da tamamı doğadan hazırlanmış.
Ankara’da yaşayan Ceren Özcan Tatar, TÜBİTAK bursiyeri olarak özel bir şirkette iş analisti olarak görev yapıyor. 2018 yılında sıfır atık hayatı başlayan Tatar’ın Marie Kondo'nun 'Derle, Topla, Rahatla' kitabını okuduktan sonra tüm hayatının değiştiğini ifade ediyor. Kitabı okuduktan sonra çöpleri hayatından çıkarmış ve ihtiyacı dışındaki hiçbir şeyi evine sokmamış. 'Kitabı bitirdikten sonra evde 1 hafta temizlik yaptım’ diyen Tatar, temizliği sonucu evinden 16 adet battal boy kullanılmayan eşya çıktığını söyledi. O günden sonra kendine tüketim kültürü oluşturduğunu belirten Tatar’ın evine o zamandan bu yana çöp poşeti girmemiş. Tatar, 4 yıldır neredeyse hiç atık üretmeden hayatını devam ettiriyor.
YEMEK ARTIĞINDAN GÜBRE ÜRETİYOR
Tatar, hayatımı değiştiren kitaptan sonra evinde 2 adet 5 litrelik kovalardan bir atık istasyonu kurmuş. Böylelikle günlük çıkan atık gıdaları u kovalar içinde biriktirerek gübre oluşturuyor. Gıda atıklarını bokashi kompostu denilen yöntemle doğal gübreye dönüştürebiliyor. Bitkiler için oldukça faydalı olan bu gübreleri, bahçesindeki toprağa ekiyor.
SIFIR ATIK TÜRK KÜLTÜRÜNE ÇOK UYGUN
Temizlik, gıda ürünlerinin açık satan yerlerden aldığını ifade eden Tatar, 'Alışveriş yaparken kendi poşetlerimi kullanıyorum. Mahalle esnafından alışveriş yapıyorum. Aslında bu konu Türk kültürüne çok uygun. Biliyorsunuz her mahallenin kendi esnafı vardır. Onlarla ahbap olursun. Tasarruflu yaşam da bizim kültürümüze çok uygundur. Küçülen kıyafetler atılmaz. Kardeşler ya da yeğenler giyer. Bir sonraki kuşağa kalır. Eski kıyafetlerden toz bezi yapılır.' dedi. Atıksız yaşamın uzun vadede hem hane hem de ülke ekonomisini, hem de dünyayı koruduğunu söyleyen Tatar "Her anlamda sağlıklı ve faydalı olan bir yaşam biçimi. Başka bir gezegenimiz yok. Nereden başladığımız önemli değil, bir yerden bir şekilde başlamak gerekiyor’ dedi.