Japonya'da vakaların geçen yıla oranla 10 kat, ABD'de ise çocuklar arasında 2 kat artması, bu hastalığın ciddiyetini gözler önüne seriyor. İngiltere'de ise uzmanlar, benzer bir yükselişin yaşanabileceği konusunda uyarıyor. Peki, ebeveynler çocuklarını bu hastalıktan korumak için neler yapabilir?
'Şikayetlerin hafif olması hastalığın hafif olduğu anlamına gelmiyor'
'Yürüyen zatürre', diğer zatürre türlerine göre başlangıçta daha hafif semptomlar göstermesiyle dikkat çekiyor, ancak bu özelliği hastalığın hem seyrini hem de bulaşıcılığını ciddi şekilde etkiliyor. İnsanların farkında olmadan hastalığı taşımaya ve bulaştırmaya devam etmesi, bu yeni formun ''yürüyen'' olarak adlandırılmasının başlıca nedeni.
Hastalığın belirtileri genellikle hafif seyretse de, özellikle çocuklar gibi risk gruplarındaki bireylerde beyin ödemi gibi hayati tehdit oluşturabilecek komplikasyonlar da yer alıyor.
Uzmanlar, olası bir kitlesel salgının önlenmesi için ebeveynleri, hem kendi sağlıklarını hem de çocuklarını daha dikkatli gözlemlemeleri ve herhangi bir belirtiye karşı erken müdahale etmeleri konusunda uyarıyor.
'Daha çok gribal bir enfeksiyon gibi'
''Normal zatürreler çok ciddi yükselen ateşler, ciddi halsizlik, kırgınlık durumlarıyla ortaya çıkıyor. Buna bağlı hastalar yatağa mahkum duruma geliyorlar'' diyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, yürüyen zatürre tablosunda semptomların biraz daha hafif yani biraz daha gribal bir enfeksiyon gibi veya biraz daha hırıltılı öksürükle giden ama hastayı yatağa düşürmeyen bir hali olduğunun altını çizdi.
Yürüyen zatürrenin normal zatürreden farklı olarak ayakta geçirildiğini söyleyen Prof. Dr. Akkoyunlu, ''Bu kesinlikle hastalığın hafif olması ya da şikayetlerin hafif başlamış olması hastalığın hafif olduğu manasına gelmiyor, onu belirtmek gerekiyor'' açıklamasında bulundu.
'Beyin ödemine kadar gidebilir'
Yürüyen zatürrenin özellikle çocuklardaki etkileri üzerine ise Prof. Dr. Akkoyunlu şu şekilde yanıt verdi:
''Özellikle Kovid-19 sonrasında geçtiğimiz 2 yıldan beri ciddi bir şekilde artan mikroplazma pinomonileri var. Bu mikroplazma pinomonileri erişkinlerde, genç çocuklarda görülebilmekle beraber daha küçük yaştaki çocuklarda biraz daha fazla görülüyor. Onlar içerisinde biraz daha fazla salgın yapıyor ve küçük yaştaki çocukları biraz daha fazla seçiyor diyebiliriz. Bu bakteri salgınının oluşturduğu zatürre enfeksiyonu özellikle ABD, Japonya gibi bölgelerde çok daha yoğun şekilde ortaya çıktı. İskandinavya'da ve İngiltere'de de artmaya başladığını, bir salgın haline gelmeye başladığını söyleyebiliriz.Tabii bazı hastalıklar çocukları, bazı hastalıklar erişkinleri etkileyebiliyor. Ancak şunu söyleyebiliriz ki genel olarak tedavi edilebiliyor olması ve hastalığın semptomdan hafif olması yüz güldürücü bir şey. Ancak özellikle savunma sistemi zayıf olan çok küçük yaştaki çocuklarda, savunma sistemi zafiyeti, ek hastalığı ve bakım eksikliği olan çocuklarda veya ileri yaşı olup da ek hastalığı ve bağışıklığı güçsüz olan kişilerde bu bakteri ve enfeksiyon ölümcül olabiliyor. Bazen beyin ödemine kadar gidebilen bir tabloya neden olabiliyor.''
'Türkiye'de yok ama gelecektir'
Hastalığın belirtileri aasında hafif ancak uzayan öksürük, balgam, hafif bir halsizlik, 37-38 dereceye gelen ateş olduğunu ve bu belirtiler uzun sürerse doktora gitmek gerektiğine değinen Prof. Dr. Akkoyunlu, ''Bu durum henüz Türkiye'de yok ancak eminim ki Türkiye'ye de gelecektir'' dedi.