Forensic Architecture’ın olaya ilişkin hazırladığı dosya videoda, 22 yaşındaki Suriyeli sığınmacının vurulduğu andan itibaren çevredekiler tarafından çekilmiş cep telefonu görüntüleri incelendi.
Kuruluş, görüntülere ait teknik incelemesi neticesinde, Yunan makamlarının yalanladığı olayın 2 Mart Pazartesi sabah 08.00 sıralarında yaşandığını doğruladı.
Çok sayıda görgü tanığıyla ve kurbanın aile fertleriyle görüşen Forensic Architecture, ifadeleri karşılaştırarak olayın yaşandığı süreci tespit etti.
Öldürülen Suriyelinin de aralarında olduğu bir grup sığınmacının 1 Mart akşamı Meriç Nehri'ni geçtiğini ve nehrin batı yakasında Türkiye'ye ait bir yerde sabahladığını ifade eden Forensic Architecture, kurbanın nehir kıyısında kamp ateşi başında çekilmiş son fotoğrafına da ulaştı.
UYDU GÖRÜNTÜLERİYLE KARŞILAŞTIRILDI
Sığınmacıların sabah saatlerinde Yunan sınırındaki tel örgüyü geçmeye çalıştığını söyleyen Forensic Architecture, Suriyeli gencin de bu esnada vurulduğunu ifade etti.
Sığınmacı gencin vurulduğunun fark edilmesiyle çekilmeye başlanan görüntüleri inceleyen Forensic Architecture, görüntülerdeki coğrafi özellikleri, bitki örtüsünü ve belirgin yapıları uydu görüntüleriyle karşılaştırarak olay yerini doğruladı.
Yunan sınır güvenlik güçlerinin, olay gününde Meriç Nehri'ni geçemeye çalışan sığınmacılara karşı gerçek mermi kullandığının belgelendiğinin altını çizen Forensic Architecture, silahlandırılmış yerel halkın da olayın yaşandığı yerin yakınlarında sığınmacılara karşı kullanıldığını ifade etti.
YUNAN SÖZCÜ PETSAS YALANLAMIŞTI
İngiliz Channel 4 televizyonuna demeç veren görgü tanıkları, olay günü Yunan güvenlik güçlerinin önce havaya ateş ettiğini, daha sonra da aşağıya doğru ateş etmeye başladığını anlatmıştı.
Yunan Hükümet Sözcüsü Stelios Petsas, Suriyeli sığınmacının öldürüldüğünü yalanlamış ve olayın "Türk propagandası" olduğunu söylemişti.
Olayda yaşamını yitiren Suriyeli sığınmacının cenazesi 4 Mart’ta Kilis üzerinden ülkesine geri gönderilmişti.