Yükselen Sıcaklıklara Karşı Sağlık Çalışanlarının Coronavirüs Önlemleri
Tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs en çokta sağlık sektörünü etkiledi. Henüz bir tedavisi bulunamayan virüsle birebir savaşan sağlık çalışanları, virüse karşı çeşitli önlemler alıyor. Ancak alınan önlemler dahilinde sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman kullanımı tartışmalara neden oldu.
Haber365 - ÖZEL
İngiltere’de, Meteoroloji Ofisi’nin verdiği bilgilere dayanarak yapılan bir haber nedeniyle, COVID-19 önlemleri dahilinde sağlık çalışanlarının koruyucu ekipman kullanımına dair yeni bir tartışma başladı. Küresel ısınmaya bağlı olarak her yıl yeni rekorlar kıran yaz sıcaklıklarının gelmesiyle, ısı stresine bağlı hastalık ve şikayetlerde artış gözlenen bu günlerde, pandemi nedeniyle geçmiş yıllara nazaran daha korunaklı kıyafetler kullanan sağlık çalışanlarını bekleyen olası tehlikeleri ve gerekli önlemleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhat Çetin‘e sorduk. İşte detaylar…
HASTANELERDE KORUYUCU EKİPMANLARLA ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARI, SICAK HAVALARIN DA GELMESİ İLE EK BİR RİSKLE KARŞI KARŞIYA MIDIR?
Özellikle pandemi servislerinde, acil servislerde ve yoğun bakımda çalışan personel için hem kendilerinin hem de diğer hastaların sağlığını korumak adına koruyucu ekipman kullanmaları elzemdir. Ancak her iyinin bir de kötü yönü elbette vardır. Hastanelerde solunum yolu enfeksiyonlarına karşı kullanılan temel koruyucu ekipmanlar eldiven, maske, siperlik, iş tulumu ya da cerrahi box önlükleri şeklinde sıralanır. Bu malzemelerin koruyuculuk kapasiteleri, yapılacak işe göre belirli standartları sağlamalıdır. Vücut yüzeyini kapatan önlük, bone, maske gibi ekipmanların dışarıdan içeriye su sızdırmaz olması, buna karşılık terleme ve solunum kaynaklı buharı dışarıya verebilmesi beklenir. Özellikle kapalı alanda, fizik efor sarf ederken belirli standartların altında, gözenek yapısı uygun olmayan malzemeden üretilmiş koruyucu ekipmanlar bu sıvı alışverişinde azalmaya yol açarak vücudun doğal ısı düşürme mekanizması olan terleme ve soğuma sistemini sekteye uğratabilir.
YANİ, KORUYUCU EKİPMAN KULLANIMI, SICAK HAVALARA BAĞLI HASTALIKLARA KARŞI RİSKİ ARTIRIR MI?
Kişisel koruyucu ekipmanların kullanımı, ısı stresine maruziyeti artırır. Vücudumuz, iç ısısını yarım ile bir derece gibi çok dar bir aralıkta sabit tutabilen bir ısı düzenleme sistemine sahiptir. İç beyinde bulunan hipotalamus bölgesi, bu ısı düzenleme işinden sorumlu çekirdeklerin bulunduğu yerdir. Vücut ısısının arttığı durumlarda uyarılan bu merkezler, ter bezleri, cilt altı damarları ve iskelet kaslarına uyarılar göndererek soğuma için gerekli işlemleri başlatır. Terleme ile vücut dış yüzeyine çıkarılan suyun, ciltten buharlaşırken ısı çekmesi sağlanarak normal vücut ısısı korunur. Eğer giyilen kıyafetler bu terleme ve teri buharlaştırma sürecine destek olacak şekilde tasarlanmamışsa, sıcak ortamda vücudun temel soğutma mekanizması çalışamaz hale gelir.
SICAK HAVALARDA KORUYUCU EKİPMANLA ÇALIŞMAK ZORUNDA OLANLAR, HANGİ ÖNLEMLERİ ALMALIDIR?
Her şeyden önce, kullanılan koruyucu ekipmanın kalite standartlarına uygun ve CE sertifikalı olduğundan emin olunmalıdır. Kalitesiz ve uygun olmayan ekipman, bir yandan ter buharını atmayarak ısı stresine yol açarken, diğer yandan da tam ve rahat giyilemediği için enfeksiyondan korunma konusunda yetersiz olur.
Personelin çalışma esnasında mutlaka düzenli aralıklarla aralar vermesi sağlanmalı, yoğun bakım ve acil servis gibi hizmetin sürekli olması gereken birimlerde dönüşümlü mesai sağlayacak listeler hazırlanmalıdır. Çalışan personelin düzenli sıvı alımı için fiziki altyapı hazır olmalı, ekip içinde personelin birbirinin sıvı alıp almadığını takip edebileceği badilik sistemleri geliştirilmesi gibi uygulamalarla su tüketiminin artırılması teşvik edilmelidir. Sağlık çalışanlarına yönelik yapılacak hizmet içi eğitimlerde, ısı stresinin etkileri işlenmeli, ağız kuruluğu, koyu renk idrar, konsantrasyon kaybı, çarpıntı gibi sıcak çarpmasının erken bulguları hakkında farkındalık sağlanmalıdır.
ISI STRESİNİ AZALTMAK İÇİN HASTANELERDE ALINACAK ÖNLEMLER NELERDİR?
Bina içi havalandırma sistemlerinin bakımlı ve standartlara uygun olması hem sıcaklık hem de hijyen kaygıları açısından önemlidir. Kapalı sistem havalandırmalı binalarda, yeterli sıklıkla klima filtrelerinin bakım ve değiştirilmesi gerekir. Her hastane binası için, yaz aylarında açılacak ve açılmayacak pencerelerin tespiti, bina içi ve çevresel hava dolaşım planları ve iklimlendirme sistemlerinin kapasite yeterlilikleri düzenli aralıklarla değerlendirilip güncellenmelidir.
Özellikli birimler için ortam ölçüm ve takipleri düzenli olarak yapılmalıdır. Ortam sıcaklığı yanında, ortam neminin de izlenmesi ve doğru aralıkta olması gerekir. Radyoloji, laboratuvar, depo gibi alanlarda bulunan ve çalışırken ısı üreten cihazlar tespit edilmeli, bunların ortama verdiği sıcaklığı azaltacak izolasyon şartları için düzenlemeler yapılmalıdır. Kurum içinde uyarı sistemleri oluşturulması ve özellikle ön cephede aktif olarak fiziken çalışan hekim, hemşire, temizlik görevlisi gibi personelin görev başındayken şikayetler ve bulgular açısından takibi için stratejier geliştirilmelidir.