Yerli Solunum Cihazının Üretim Aşamaları
Arçelik, aselsan, baykar ile biosys mühendislerinin seferberliğiyle gerçekleştirilen yerli solunum cihazının seri üretimiyle testleri, arçelik'in çerkezköy'de olan elektronik işletmesinde 7 gün 24 saat temeline göre sürüyor.
Arçelik, aselsan, baykar ile biosys mühendislerinin seferberliğiyle gerçekleştirilen yerli solunum cihazının seri üretimiyle testleri, arçelik'in çerkezköy'de olan elektronik işletmesinde 7 gün 24 saat temeline göre sürüyor. aselsan, arçelik, baykar ve biosys mühendislerinin işbirliğiyle 1 ay gibi kısa bir zamanda seri üretimine başlanan biyovent yoğun bakım tipi mekanik ventilatör cihazı'nın seri üretimi ve denemeleri, arçelik'in çerkezköy'de olan elektronik işletmesi'nde 7 gün 24 saat temeline göre devam ediyor. sağlık bakanlığı ve sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın önderliğinde; 4 türk firması aracılığıyla, "milli mücadele" duygusuyla geliştirilen yerli solunum cihazının üretim süreci, görüntülendi. arçelik üretim ve teknolojiden sorumlu genel müdür yardımcısı oğuzhan öztürk, cihazın seri üretime geçiş hikayesine ve gelecek takvimini anlattı. ocak ayında coronavirüs salgını başladığında sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın biosys ile yoğun bir faaliyete başladığını ifade eden öztürk, "biosys aslında tübitak desteği ve sanayi ve teknoloji bakanlığı desteğini daha önceden almış bir start up'ımız. aselsan, baykar ve sanayi bakanlığı bir araya geliyorlar ve 'bu cihazı yüksek adette nasıl üretebiliriz?' diye çalışıyorlar. ve bu dönemde akıllarına arçelik garage geliyor." diye konuştu.
Arçelik garage'ın dünyanın en iyi hızlandırma ve prototipleme merkezlerinden birisi olduğunu belirten öztürk, "sanayi ve teknoloji bakan yardımcımız mehmet fatih kacır bey beni aradı. 'böyle bir proje var, ne diyorsun oğuz' dedi. ben dedim 'bakanım hemen gelin, konuşalım. birlikte garage'da buluştuk. biosys ve baykar'dan da arkadaşlarımız vardı. hep birlikte gözden geçirdik ve hızla çalışmaya başladık. kısa bir sürede bunu seri olarak üretebileceğimizi paylaştık." dedi. sağlık bakanı koca'nın kendilerine gece 2'ye randevu verdiğini belirten öztürk, ankara'ya giderek bakan koca'ya projeyi anlattıklarını ve oynay aldıklarını dile getirdi. öztürk şu ifadeleri kullandı: "bu proje ülkemizin zor bir durumda nasıl bir araya geldiğinin çok iyi bir örneği. biosys firması, baykar, aselsan ve arçelik olmak üzere hep beraber tasarım ve üretim know-how'ımızı bunun üzerine koyduk ve iki haftada aslında o start up'ın geliştirdiği bir miktar prototip kabul edilen ürünü, güvenli ve seri üretime hazır hale getirdik. daha sonra da bu gördüğünüz üretim tesisini yaptık. test sistemlerini geliştirdik. burada gördüğünüz test sistemleri akıllı test sistemleri... her bir üründe 120 tane farklı fonksiyonu test ediyor. parçalarını çok büyük oranda yerlileştirdik. toplamda arçelik'in, arçelik'in yan sanayilerinin, koç grubu'ndaki otomotiv firmalarının, savunma sanayi, yan sanayileri dahil olmak üzere herkes buna emek veriyor."
Öztürk, yerli ventilatörü seri üretimi sağlayana kadar 120 mühendisin gecesini gündüz çalıştığını ifade ederek, agile faaliyetin önemine işaret etti. öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı: "şu anda bir start up ve 3 şirketin mühendisleri birlikte çalışıyorlar. agile çalışıyorlar. çok sayıda farklı grup her akşam telekonferansla konuşuyor. biz mesela iftar nedeniyle 21.30'da yapıyoruz. normalde 19.30'da... o gün ne yaptığımızı, yarın ne yapacağımızı her gün gözden geçiriyoruz. her gün iş dağılımlarına ve ekiplerin dağılımına yeni baştan karar veriyor ve çalışıyoruz. 23 nisan'dan itibaren buradaki arkadaşlarımız gündüz burada, gece baykar'da, gündüz tekrar burada çalıştılar. mühendislerin çalışma saatleri günde 18-20 saatlere yaklaşıyor ama insanlar yorgunluk duymuyor. çünkü ülkeniz için bir şey yapıyorsunuz. burası çok önemli. bugüne kadar ar-ge'ye yatırım yaptık, ar-ge'ye yapılan yatırımlar olmasa bugün bunların hiçbiri olmazdı. hepsi bir araya gelince ulusal karakterimiz de birleşiyor ve çözüm çıkıyor. ülkemizde herhangi bir problem olduğunda ve buna doğru liderlik edildiğinde taraflar hemen harekete geçiyor. bakanlıklarımızın doğru liderliği, üç tane şirketin çok güçlü mühendislik yapısı, ülkeye olan sevgisi birleşince bu çıkıyor."
Öztürk, sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın sürece ideal bir şekilde önderlik ettiğini ifade ederek, sağlık bakanlığı tarafından da aynı şekilde destek sağlandığını belirtti. yerli solunum cihazının oldukça kısa bir zaman içerisinde seri üretime başlaması için türkiye'nin tüm kaynaklarını seferber ettiğini dile getiren öztürk, "bazı komponentler aslanın ağzında, bulamıyoruz. aselsan gücüyle bu komponentleri yerlileştirmeye çalışıyor. bu komponentlerin bazılarını alabilmek için sağlık bakanlığı'mız büyükelçileri devreye soktu, türk hava yolları (thy) devreye girdi. yani muazzam bir yarış... bu muazzam yarış bugüne geldi ve cihazlar seri üretiliyor." şeklinde konuştu. üretim fabrikasının 3 bölümden oluştuğunu belirten öztürk, ilk bölümde her parçayı teker teker ölçerek, kalibre ettiklerini, peşinden de montaj işlemlerini gerçekleştirdiklerini söyledi. ikinci bölmede çoklu sayıda denem yaptıklarını aktaran öztürk, "yerli solunum cihazının üretiminde üçüncü alanda 48 saat farklı modlarda performans testi yapılıyor. ardından da paketlenip hastanelere gidiyor." dedi. yerli solunum cihazının üretimi ve testlerinde şimdi 50 görevli teknisyenin çalıştığını belirten öztürk, "şu anda her vardiyada 50 teknisyenimiz çalışıyor. mayıs ayından itibaren burada 150 tane teknisyen arkadaşımız çalışacak. 150 tane teknisyen arkadaşımız günde 250'nin yani ayda 5 binin üstünde cihaz üretebilir hale gelecekler." dedi.
İhracat hazırlıkları kapsamında farklı ülkelerin standartları inceleniyor
Öztürk, üretilen cihazın örneklerinden öne çıkan pek çok fonksiyonu olduğunu belirterek, "geliştirdiğimiz cihazlarda muadillerine göre pek çok artı var. bunlardan biri kovid-19 tedavisinde kullanılan çok yüksek oksijen debisi verebilmesi." şeklinde konuştu. öztürk, ventilatörün, ulusal ve uluslararası standart olan ts en ıso 80601-2-12'ye göre üretildiğini belirterek, cihazın ce 93/42/eec sertifikalı olduğunu belirtti. sertifikasyon süreçlerinin mühim bölümünün daha önceden biosys aracılığıyla tamamlandığını belirten öztürk, şu ifadelerle devam etti: "biz de içimize mi doğmuş bilmiyorum, içinde bulunduğumuz çerkezköy'de bulunan televizyon işletmesi'nin medikal cihazlar üretebilir sertifikasyonunu aslında böyle bir niyetimiz olmasa da, böyle bir sertifikasyon sürecini tamamlamış, sonuna gelmiştik. hepsi birbirinin üzerine geldi. şimdi cihazın türkiye'de kullanılabilmesi için her tür sertifikasyonu var. şimdi arkadaşlarımız aynı zamanda bu cihazın dünyanın başka ülkelerinde kullanılabilmesi için o ülkelerin farklı standartları varsa o standartları da tamamlamaya çalışıyorlar."
Oğuzhan öztürk, proje ortaklığının finansal vaziyetiyle ilgili de bilgiler paylaştı. sağlık bakanlığı'nın yüksek bir tahminle biosys şirketinin tasarım haklarını, bakanlığın kamu firması olan uluslararası sağlık hizmetleri aş'ye (ushaş) aldığını belirten öztürk, şu bilgileri aktardı: "tasarım haklarının alınmasıyla aslında ushaş, bu cihazı üreten diğer üreticilere, şu anda arçelik üretiyor, aselsan çok yakın bir gelecekte üretmeye başlayacak. bunlarla anlaşma yapabilir ve bunlara destek verebilir hale geldi. bu anlaşma çerçevesinde sağlık bakanlığı lisans ücretini biosys'e ödüyor. bunun dışında kalan baykar zaten üretici değil ama bütün mühendislik gücünü bu cihaza aktarmış durumda. bu cihazlarda bulunan algoritmalar havacılık algoritmalarıyla çok uyumlu. dolayısıyla baykar'ın algoritma desteği çok kıymetli. baykar'ın buradan herhangi bir beklentisi yok. biz de arçelik olarak kullandığımız, yaptığımız yatırım, aldığımız malzemeler, yaptığımız işçilikler, bunların hepsinde oluşan maliyetler kadar fiyatlandırıyoruz. bundan herhangi bir kar beklentimiz yok. hatta bakanlıkla yaptığımız çalışmada da, zaman içinde maliyetlerimizi indirirsek, aynı şekilde fiyatlarımıza da yansıtacağımızı ilettik. aselsan da ulusal bir mesele olduğu için bu, bir kamu kurumu olduğu için, o şekilde yapıyor. yani aselsan, baykar ve arçelik'in buradan maddi bir beklentileri yok, yeter ki ülkeye nefes olsun diye çalışıyorlar."
Öztürk, sağlık bakanlığı ile yaptıkları anlaşmada, mayıs ayının bitimine kadar 5 bin cihazı, bakanlığın belirlediği hastanelere teslim edeceklerini belirtti. sağlık bakanlığı ve sanayi ve teknoloji bakanlığı'nın bu cihazdan daha çok üretilmesini talep etmesi durumunda ya da ihracatı onaylaması durumunda üretime devam edebileceklerini belirten öztürk, "üretime ihtiyaca göre biz de devam edebiliriz veya başka üreticiler de devam edebilir. ama mayıs ayı sonunda bir start up'ın prototipi seri üretime tümüyle uygun hale getirilmiş, çok güvenli hale getirilmiş, yazılımı, tasarımı, donanımı... çok önemli ölçüde yerlileştirilmiş olan bütün know-how'ı da bu 3 şirket zaten sağlık bakanlığı'na bedelsiz verecek. yani biosys'e vermiş olacak. yani böylelikle dünyanın her yerinde hizmet edebilir, üretilebilir, ekonomik bir cihaz olacak." diye konuştu. öztürk, salgınla birlikte bu cihazların fiyatlarının oldukça yükseldiğini belirterek, "normalde 15 bin-20 bin dolar arasında olan bu cihazları biz bunun yarısından daha az bir fiyata üretebiliyoruz." dedi. sağlık cihazlarında ömürlü parçalarla eklentilerin pahalı olmasının ciddi problem oluşturduğunu aktaran öztürk, eklentileri de ciddi oranda yerlileştirdiklerini belirtti. öztürk, "yerli ventilatörün ömürlü parçaları ve eklentilerindeki maliyet iyileşmesi 5 katından daha fazla. bu anlamda muazzam rekabetçi bir ürün." şeklinde konuştu.