Yazar Yusuf Kaplan, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesinin coronavirüs tedbirleri kapsamında online düzenlediği "Kültür Nöbeti" programına konuk oldu.
Instagram'dan canlı olarak yayınlanan programın yönetimini Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı üstlendi.
Türk şiirini metafizik bir esasa oturtan şair olarak kabul edilen, aynı zamanda mütefekkir Sezai Karakoç'un anlatıldığı programın açılını yapan Bıyıklı, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun gençlere Karakoç'un "Diriliş Neslinin Amentüsü" adlı kitabı dağıtması üzerine sosyal medyada yapılan olumsuz yorumlara değinerek, "Maalesef Türkiye'de değerlerimize yönelik çok organize bir saldırı var. Bu saldırı Yunus Emre ilahileriyle birlikte Yunus Emre'ye yapılmıştı. Sağlık Bakanı'nın Mustafa Kutlu'yu tavsiye etmesiyle birlikte Mustafa Kutlu'ya yönelik yapılmıştı." dedi.
Sezai Karakoç'u tanıtmak ve anlatmak adına mücadele etmeye devam edeceklerini dile getiren Bıyıklı, "Allah'ın izniyle boş durmayacak, koşacağız. Sezai Karakoç gibi şahsiyetlerin Allah sayılarını arttırsın. Biz onların yaptığı hizmetlerin farkındayız. Bütün değerlerimize ve değerlilerimize sahip çıkmak için mücadeleyi sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"SEZAİ KARAKOÇ DEVRE DIŞI KALIRSA TÜRKİYE'NİN KALBİ DURUR"
Yusuf Kaplan ise Karakoç'a yönelik sosyal medyada hedef tahtası olarak gösterilmesiyle ilgili, "Sezai Karakoç'u hedef tahtasına yatıran gazeteler, güya bu ülkedeki entelektüel gazeteler. İnsan inanamıyor, çıldırıyor. Entelektüel gazetelerin Türkiye'nin yaşayan en büyük düşünürüne bu kadar ilkel bir şekilde saldırması kabul edilemez. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olmaz." diye konuştu.
Sezai Karakoç'u Türkiye'nin kalbi olarak tanımlayan Kaplan, şunları kaydetti:
"Sezai Karakoç devre dışı kalırsa Türkiye'nin kalbi, beyni durur. Sezai Karakoç bizim medeniyetimizin ruhudur, umududur ve ufkudur bunu bilmeliyiz. Bu ülkenin çocuklarının, genç kuşakların Sezai Karakoç'u okumaması kadar büyük bir ayıp yoktur. Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu'nu tebrik ediyorum. Bu konuda kesinlikle geri adım atmamaları lazım. Karakoç'a teşekkür borcu var Türkiye'nin. Çünkü bizi geleceğe taşıyan bu insanlar. Bizim kuşakları, bizden sonraki kuşakları yetiştiren, onları inşa eden insanlar değil, aslında geleceğe hitap eden geleceği yaşayan insanlar. Metinlerine baktığınızda biz sıradan insanlar, bugünü sadece şimdiyi yaşıyoruz. Ama bu insanlarda şimdi diye bir kavram yok. Yani çağını aşan insanlar, ancak çağ kurabilirler. Sezai Karakoç da çağını aşmış biridir. Çağrısıyla çağını kuran, başka çağlara ulaşan biridir. Bugün Karakoç'a saldıran insanların ne çağrısı var ya da böyle bir dertleri var mı?"
"SEZAİ KARAKOÇ TÜRKİYE'DİR"
Sezai Karakoç'un yanı sıra İsmet Özel ve Cemil Meriç gibi şahsiyetlerin de bu ülkede kolay yetişmediğine vurgu yapan Kaplan, "Sezai Karakoç, ileri geri ulu orta konuşulacak birisi değildir. Anlamadıkları, okumadıkları, okuyunca da eğer insanlıklarını yitirmemişlerse zihinleri kör değilse gidip özür dileyecekleri biridir. Tekrar ediyorum ki Sezai Karakoç Türkiye'dir, medeniyetimizin ruhudur, ufkudur, vicdanıdır. Bu coğrafyada ikinci bir Karakoç yok." değerlendirmesinde bulundu.
Kaplan, Karakoç'un aynı zamanda bu ülkenin bir yaşayan çınarı olduğunun altını çizerek, "Köklere inemezseniz, göklere yükselemezsiniz. Sezai Karakoç'u başarılı yapan nokta da bu. Karakoç köklere inebildiği için göklere yükselebilmiştir. Dolayısıyla o yaşayan bir çınardır. Biz ancak onun gölgesinde serinleyeceğiz." ifadelerini kullandı.