Yaz Mevsimi 6 Aya Çıkabilir!
Çin’de yapılan bir araştırmaya göre, Kuzey Yarımküre’de sonbahar ve kış aylarının kısalmaya başladığı açıklandı. Kuzey Yarımküre'de dört mevsimin uzunluğunu ve başlangıçlarındaki değişiklikleri ölçmek için 1952'den 2011'e kadar günlük iklim kayıtlarını inceleyen araştırmacılar, yaz günlerinin ortalama 78 günden 95 güne çıkarak 17 gün uzadığını tespit ederken kış aylarının ise 76 günden 73 güne düştüğünün tespit edildiğini belirtildi.
İlkbahar ve sonbahar aylarının da her geçen yıl daha da kısaldığını belirten bilim insanları küresel ısınmadan en çok Akdeniz ve Tibet Platosu’nun etkilendiğini açıkladı. Araştırmacılar, küresel ısınmanın mevcut durumda devam etmesi halinde 2100 yılına kadar Kuzey Yarımküre’de kış aylarının iki aydan daha az süreceğini, ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinin daha da kısalacağını, yaz aylarının ise 6 aya çıkacağını tahmin ettiklerini açıkladı.
Çalışmayı gerçekleştiren Çin Bilimler Akademisi ve ABD merkezli bilim dergisi Geophysical Research Letters’ın baş yazarı okyanus bilimci Yuping Guan, “Küresel ısınma nedeniyle yazlar uzuyor ve ısınıyor, kışlar da ısınıyor ve kısalıyor” derken, “Değişikliğin büyük oranda tarım, insan sağlığı ve çevre üzerinde geniş etkileri olacak” diye konuştu.
KIŞ DAHA GEÇ BAŞLIYOR
Verilerde ilkbahar ve yaz aylarının her geçen yıl daha erken başladığını belirten bilim insanları, sonbahar ve kış aylarının daha geç başladığını kaydettiler. Akdeniz’in ve Tibet Platosu’nun mevsimsel değişikliklerden en fazla etkilendiğnin altını çizen uzmanlar, iklim değişikliği ve küresel ısınma üzerine herhangi bir radikal değişiklikler yapılmazsa, 2100 yılının kış aylarının 2 aydan daha kısa süreceğini, yaz ayının ise Kuzey Yarımküre'de altı ay sürebileceğini bildirdi.
EKOLOJİK DENGE BOZULABİLİR
Çalışmanın baş yazarı okyanus bilimci Yuping Guan, "Çok sayıda çalışma, değişen mevsimlerin birçok önemli çevresel ve sağlık risklerine neden olduğunu zaten göstermiştir" derken, “Örneğin, kuşlar göç modellerini değiştiriyor ve bitkiler farklı zamanlarda ortaya çıkıyor ve çiçek açıyor. Bu değişiklikler, hayvanlar ve besin kaynakları arasında uyumsuzluklar yaratarak ekolojik toplulukları bozabilir” diye konuştu.