Geçtiğimiz haftalarda yayınlanmaya başlanan ve yayınlandığı ilk günden itibaren çeşitli tartışmaların odağı olan Maske Kimsin Sen’de karara varıldı. Birbirinden yetenekli ünlü isimlerin yarışmaya katılıp giydikleri kostüm içerisinde şarkıları söylediği ve jüri üyelerinin de maskenin altında kimin olduğunu tahmin etmeye çalıştığı yarışmada çarpıcı gelişmeler yaşandı. Yayınlandığı ilk günden itibaren paganizm ve satanizm propagandası yapıldığı iddiası gündeme bomba gibi düşmüştü. RTÜK’ün inceleme başlattığı ve geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzalı bir şekilde yayına aldığı genelgede tepki çeken yarışmaya karşı inceleme yapılacağı bildirilmişti. Maske Kimsin Sen yarışması, jüri üyeliğini Eda Ece, Melis Sezen, Doğu Demirkol, >Alican Yücesoy ve sunuculuğunu da Tansel Öngel’in yaptığı yarışmaya henüz 9.bölümde ekranlara veda edeceği ortaya çıktı.
GENELGEDE NE YAZILIYDI?
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla yayınlanan genelgede; ‘’Dijitalleşme çağında kitle iletişim araçlarının sunduğu imkânlardan en iyi şekilde yararlanılmasını temin etmek ve olası zararlı etkilerinden korunmak için gerekli tedbirleri almak elzem hale gelmiştir. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edip ülkemizi çağın ilerisine taşırken dijital dünyanın faydaları kadar tehdit ve tehlikelerinin de olduğu bilinciyle hareket edilmelidir. Aile, çocuk ve gençlerin yanlış medya içeriklerinden korunmaları ve haklarını ihlal eden uygulamalarla mücadele edilmesi hususu, uluslararası düzenlemelerle de çözüm üretilmeye çalışılan ciddi bir konu haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ‘Ailenin korunması ve çocuk hakları’ başlıklı 41’inci maddesi aileyi Türk toplumunun temeli olarak tanımlamış, ‘Gençliğin korunması’ başlıklı 58’inci maddesi ise gençleri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirlerin alınacağını düzenlemiştir.
*Milli kültürümüzü yabancılaşmaya ve yozlaşmaya karşı muhafaza etmek, geleceğimizin teminatı olan çocuk ve gençlerimizin, sosyal medya ortamları da dâhil bazı mecralardaki tüm yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayımların zararlı içeriklerine maruz kalmaları sonucu bedensel ve zihinsel gelişimlerinin olumsuz etkilenmesini önlemek adına gereken adımların kararlılıkla atılması gerekmektedir.
Bu çerçevede
*Toplumumuzun temel değerlerine aykırı unsurlar taşıdığı gözlenen ve son günlerde özellikle yabancı içeriklerin uyarlaması şeklinde ekranlara gelen televizyon programlarının toplum üzerindeki yıkıcı etkilerini bertaraf edecek adımlar ivedilikle atılacak.
*Birtakım semboller kullanılmak suretiyle verilmeye çalışılan mesajlarla çocuk ve gençlerin zihin dünyalarını hedef alan yapımlardan onları koruyacak, aile ve çocuk dostu yapımlar teşvik edilecek.
*Medya aracılığıyla milli ve manevi değerlerimizi yıpratmaya, aile ve toplum yapımızı temelinden sarsmaya yönelik açık veya örtülü faaliyetlere karşı Anayasa, kanun ve ilgili diğer mevzuatla düzenlenen müeyyidelerin gereği yerine getirilecek.
*Toplumun geneline hitap eden bu tür medya içeriklerinin özellikle aile, çocuk ve gençlerimiz üzerinde oluşturacağı olumsuz etkilerin önlenmesi amacıyla ulusal ve yerel medya organlarının tehdit ve tehlike oluşturan bu tür yapımlarına karşı ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli tüm tedbirler gecikmeksizin alınacaktır.
*Bu itibarla milli ve manevi değerlerimize uymayan yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayım faaliyetleri aracılığıyla aile kurumunu, çocukları ve gençliği hedef alan tehdit ve tehlikelerin yayılımının önlenmesi hususunda tüm kurum ve kuruluşlar tarafından gerekli hassasiyetin gösterilmesi, yöneticiler tarafından sürecin titizlikle takibinin ve gereğinin yapılmasını önemle rica ederim.''