Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji ve Tıbbi Viroloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Şahiner, aşı çalışmalarına dair yaptığı açıklamada, aşının etkinliğinin yanı sıra kaç doz uygulanması gerektiğinin de belirlenmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Aşısı olan birçok hastalık için bile tekrarlayan aşı dozlarına ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Şahiner, etkenin türüne ve aşının tipine göre belirli aralıklarla tekrar eden dozlar uygulanarak aşıya karşı vücudun bağışıklık tepkisinin sağlamlaştırıldığını söyledi. Şahiner, konuşmasına şu şekilde devam etti:
‘Geliştirilecek aşıda tercih edilen vektöre veya antijenin sunum şekline göre aşının uyaracağı bağışıklık tepkisinin beklenene göre daha düşük olması da söz konusu olabilir. Ayrıca daha önceki koronavirüs aşı çalışmalarının düşük etkinliği de söz konusu olduğunda araştırmacıların önünde daha birçok büyük engel var.
Salgın kontrolünün en önemli ayaklarından biri olan güvenli ve etkili bir aşının geliştirilmesi için mevcut çalışmaların tamamlanması belirli bir zaman alacağı gibi, tedarik ve uygulama süreçleri için de ayrıca ek sürelere ihtiyaç duyulacak. Tüm bu karmaşaya ikinci veya üçüncü güçlendirici ek dozların gerekliliği gibi bir parametre daha eklendiğinde aşı tedarik süreci ve aşıya erişim zamanı daha da uzayacak.’
‘İKİNCİ ENFEKSİYONLAR HAFİF GEÇİRİLSE DE ENFEKSİYONUN YAYILIMINDA ROL OYNAYABİLİR’
Doç. Dr. Şahiner, salgınların sona ermesinde önemli faktörlerden biri olan toplumsal bağışıklığın bu salgın için henüz düşük düzeylerde olduğunu, iyileşen kişilerin ikinci kez enfeksiyona yakalanma riskinin de bulunduğunu belirtti.
Şahiner, ‘Her ne kadar ikinci enfeksiyonlar çok daha hafif geçirilse de bu kişiler enfeksiyonun yayılımında rol oynayabilir ve bu kişilerden virüsü kapan ve altta yatan hastalığı olan riskli kişilerde enfeksiyon bildiğimiz gibi şiddetli seyredebilir’ dedi.
Aşı için yolun uzun olduğunu, maske-mesafe-hijyen kurallarına eksiksiz uyulması gerektiğini belirten Şahiner, ‘Aşı geliştirilecek mi, toplumsal bağışıklık olacak mı, mutasyon olur mu gibi konulara odaklanmak yerine bir süre daha şu an için elimizdeki en önemli silahlar olan mesafe ve maske kullanımı, kalabalık, kapalı alanlarda bulunmaktan kaçınma ve diğer insanların haklarına saygı içerisinde yaşamaya özen göstermemiz gerekiyor. Öte yandan el yıkamak maske ve mesafe ile eşdeğer değildir. Dakikalarca ve saatlerce muhabbet edip birbirimizin eline kolonya dökerek bu virüsten kurtulamayız. Bu nedenle maske, fiziksel mesafe ve el hijyeni birlikte yapılmalı’ diye konuştu.