Haber 365 (Kültür-Sanat Servisi) Sinemaseverler corona günlerinde uzay temalı bir filmle daha buluştu. 2019 yılında Toronto Film Festivali'ne katılan Fransız yapımı Proxima'nın aslında sinema salonlarından gösterilmesi bekleniyordu. Fakat dünyayı sarsan coronavirüs sebebiyle dijital ortamda yayınlandı.
Bir süredir merakla beklenen ve 7 Mayıs'ta izleyiciyle buluşan yapımın başrolünde ise Penny Dreadful, Casino Royale, Sın Cıty filmlerinden tanıdığımız Eva Green rol alıyor.
Yönetmen koltuğunda Mayland ve Augustine filmlerinin de yönetmen ve senaristliğini yapan Alice Winocour'un yer aldığı film, bir astronotun 1 yıl sürecek uzay görevine gitmek için hazırlanması ve bu süreçte 7 yaşındaki kızı ile arasında yaşananları konu alıyor.
Doğduğu günden itibaren kızının üstüne titreyen genç kadın kendi hayatı için de birşey yapmaya karar verir ve 1 yıllık uzay görevine başvurur. Bu göreve seçilen ve eğitimlere çağrılan Sarah, ekibin de tek kadın astronotudur. Yoğun bir eğitim gören Sarah bu süreçte kızı ile ilgilenememesinden dolayı bir hayli üzülür ve suçluluk hisseder. Küçük kızın ise hayatında annesinden başka kimsesi yoktur. 7 yaşında olmasına rağmen yaşından fazla olgun olan Stella için annesi eğitimdeyken günler bir hayli zor geçer.
Senaryo ve kurgunun başarıyla işlendiği filmde Fransız sinemasında çok sık gördüğümüz dramatik sahneler de yer alıyor. Dram ve aksiyon dolu sahnelerde heyecanlanıyoruz Sarah’ın iç duyguları izlediğimizde ise bambaşka yerlere gidiyoruz.
Eva Green'in performansının da göz doldurduğu film bir uzay yolculuğu hikayesinden ziyade bir astronotun yerçekimsiz ortama uyum sağlaması için bedeninde yaşadığı değişimleri, anne üzerinden bizlere sunuyor.
Vermek istediği duyguyu kolayca veren ve izleyiciyi etkisi altına alan yapımda, Sarah’ın kızıyla ve dünyayla olan bağının kopmasının nesnel simgesi ‘’füze’’, anne ile çocuğunun arasındaki göbek bağının kopmasına benzetiliyor.
Yönetmen Alice Winocour ile birlikte Jean-Stéphane Bron’un senaryosunu yazdığı İMDB puanı 6,4 olan filme biraz haksızlık yapılmış çünkü daha fazlasını hak ediyor.