Genelde ani bir biçimde ortaya çıkan üveit, kalıcı körlüğe sebep olabilir. Dünya üzerinde gelişmiş ülkelerde görme kaybının en çok rastlanan 3. sebebi olarak bilinen üveit, kalıcı görme kaybına neden olabiliyor.
Üveit hastalığı için erken tanı ve tedavi oldukça önemli. Kimi zaman hastalar tedavi sonucu iyileşirken, kimi zaman bu durum kronikleşebilir.
ÜVEİTİN NEDENLERİ
Üveit hastalığının sorumlu etkenleri hastaların yaklaşık olarak %40'ında belirlenemez ve bunlar idiyopatik olarak isimlendirilir.
Virüs, mantar veya farklı parazitler neticseinde ortaya çıkabilen üveit, bazen vücutta bulunan başka hastalığın gözü etkilemesi sonucunda ortaya çıkabilir. Gözde üveite sebep olan hastalıklara örnek olarak sifiliz, tüberküloz, bruselloz, herpes ve AIDS söylenebilir. Ayrıca otoimmün veya kolajen doku kaynaklı ortaya çıkan bazı hastalıklar da üveitin ortaya çıkmasına neden olabilir. Behçet hastalığı, sarkoidoz, ankilozan spondilit ve romatoid artrit gibi hastalıklar bu hastalıklar arasındadır. Crohn hastalığı ya da ülseratif kolit gibi sindirim sistemiyle ilgili bazı hastalıklar da üveit sebebi olarak gösterilebilir. Göz travmaları, göz yaralanmaları, göz ameliyatları da üveitin sebepleri arasında yer alır. Bazı kanser çeşitleri de vücutta metastaz yapar ve gözü etkileyerek üveite sebep olabilir.
Üveit hastalığı mutlaka hastanede doktor kontrolünde tahlillerinin yapılması ve aynı zamanda hastanın tıbbi hikayesinin de eksiksiz şekilde bilinerek incelenmesi gerekir. Üveitin altında yatan bir hastalık varsa onun tespit edilmesi sağlanır.
ÜVEİT BELİRTİLERİ
Görüşün bulanıklaşması, gözdeki kızarılık, göz ağrısı, gözün sıklıkla yaşarması, gözde kamaşma, ışığa karşı hassasiyet oluşması, göz önünde uçuşan siyah noktalar, görmede azalma olarak ifade edilebilir.
Gözdeki iltihap, bulunduğu bölgeye göre hastalığın ciddiyeti ve belirtileri farklılık gösterebilir Mesela arka üveit olduğunda, genellikle bulanık görme ve görme azalması gibi belirtiler ortaya çıkar. Eğer üveit gözde bulunan sinirlere ya da merkezi bir bölgeye etki etmişse görmede ani bir biçimde azalma ortaya çıkabilir ve böyle bir durumda tedavinin geciktirilmemesi son derece hayati önem taşır. Çünkü tedavi geciktirilmesi durumunda görmede oluşan ani azalma zaman içinde körlüğe sebep olabilir ve kalıcı körlük durumuna kadar ilerleme olabilir.
Bazen üveit kendini yavaş bir biçimde ortaya koyar. Hastalık aynı anda iki gözde de ortaya çıkabileceği gibi, ayrı ayrı da ilerleyebilir.
ÜVEİT NEDENLERİ
Genetik yatkınlık, enfeksiyon üveit nedenleri arasındadır. Kişinin otoimmün veya enflamatuar hastalık öyküsünün bulunması, kişinin göz travması öyküsü bulunması de üveit hastalığına sebep olabilir.
TEŞHİS
Kişiden kişiye farklı şiddette kendini gösteren üveit, geciktirilmeden tedavi edilmeli. Tedaviye veya tanı konulmasına geç kalınırsa göz bebeğinde şekil bozuklukları ortaya çıkabilir, katarakt olabilir, göz tansiyonu yükselmesi gibi kalıcı yan etkile gözlemlenebilir.
Üveitin herhangi bir belirtisini taşıdığını düşünen kişi göz doktoruna muayeneye gitmelidir. Uzman doktor kişinin tüm hastalıklarını göz önüne alarak muayeneyi gerçekleştirmelidir. Kişi kendi kafasına göre ilaç kullanmamalıdır ya da belirtilerin kendiliğinden geçmesini beklememelidir.
TEDAVİ
Eğer üveit bir başka hastalığa bağlı olarak ortaya çıkmışsa o hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Üveitin görüldüğü kişilerde genelde güneşe karşı oluşabilecek hassasiyetten veya güneşin hastalığı olumsuz olarak etkilememesi için güneş gözlüğü takılması tavsiye edilir.
Bu hastalık sürecinde genellikle bir kısıtlanma olmaz. Ancak hastanın tedavi için kullandığı bazı göz damlalarının göz bebeğini büyütmesi ve görmede büyük zorluklara yol açması sebebiyle aşırı dikkat gerektiren işlerden uzak durmakta fayda var. Kortizon tedavisine başlamasına karar verilen hastaların tuzsuz diyet yapması gerekir. İlaç olarak göz damlaları, kortizonlu tabletler ve iğneler çoğunlukla bu hastalığın tedavisinde kullanılır. Tedavi sürecinde hastaların düzenli olarak takip edilmesi gerekir çünkü bazı önemli sayılabilecek bulgulara bu takip sırasında rastlanır. Bu süreçte elde edilen bulgular, kişinin tedavisini şekillendirir. Bulgulara doğrultusunda kişide tamamen farklı bir tedavi yöntemi tercih edilebilir.