Ukrayna'nın elindeki Rus silahları Rusya'yı vurabilir mi? Kıyamet günü uçağı kalktı!
Rusya-Ukrayna savaşında 1 ay geride kaldı. Bu süreçte en çok Ukrayna ordusunun elinde bulunan Rus üretimi silah sistemlerinin Rus ordusuna karşı ne kadar etkili olduğu merak edildi. EDAM Savunma Programı Direktörü Dr. Can Kasapoğlu, akıllardaki soruya yanıt verdi. Öte yandan NATO zirvesi için Belçika'ya hareket eden ABD Başkanı Biden'a eşlik eden ve 'Kıyamet günü uçağı' olarak bilinen özel tasarım uçağın özellikleri de dikkat çekti.
Rus ordusunun Ukrayna topraklarına yapmış olduğu saldırılar son sürat devam ediyor. Geride kalan 1 aylık süre zarfında Ukrayna’da ciddi kayıplar veren Rus ordusunun performansı savaş öncesinde tahmin edilenin altında seyretti. Kamuoyu ise Rus yapımı silah, füze ve uçakların Rusya'ya karşı nasıl kullanılabildiğini merak etmekte. Toplumun büyük kesiminde bir silahın üretici ülkeye karşı kullanılamayacağı düşüncesi hakim olsa da uzmanlar, durumun bu şekilde olmadığını belirtiyor. Ukrayna ordusunun son dönemde Batı'dan yapılan yardımlar dışında envanterinin büyük bölümünü Rus yapısı araçlar oluşturuyor. Ekonomi ve Dış Politikalar Araştırma Merkezi (EDAM) Savunma Programı Direktörü Dr. Can Kasapoğlu, Rusya-Ukrayna savaşında kullanılan bazı silah sistemleri hakkında doğru bilinen yanlışları tek tek açıkladı.
Tek tuşla etkisiz kılmak
Rusya-Ukrayna savaşında Batı'nın Ukrayna ordusuna yolladığı silah sistemleri dışında Rus yapımı silahlar ile karşı karşıya bıraktı. Ukrayna’nın elinde S-300 başta olmak üzere birçok Rus yapımı hava savunma sistemi olduğu bilinmekte. Ayrıca Ukrayna Hava Kuvvetleri envanterinde de Su-25 ve Mig-29 gibi Rusya üretimi uçaklar mevcut Ukrayna’nın Rus yapımı sistemleri Rusya’ya karşı kullanması birçok kişide şaşkınlık yaratırken, Dr. Can Kasapoğlu durumun normal olduğunu söyledi.
Dr. Can Kasapoğlu, tek tuşla silah sistemini kapatmak filmleri aratıyor diyerek, 'Türkiye’de, silah sisteminin kaynak ülkeye karşı kullanılamayacağı gibi benim de anlayamadığım bir kanı gelişti. Bu bakış açısıyla ‘dost-ateşi’ kazalarını ya da 2008 Gürcistan – Rusya Savaşı’nda Rusya’nın kayıplarını nasıl açıklayacaksınız? Kaynak ülke olmak, siber-elektronik harp konusunda avantajlar sağlar, evet.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, 'Ukrayna envanterindeki Mig-29’ların tek tuşla savaş dışı bırakılması, askeri mülahazadan çok bilim kurgu senaryosunu andırıyor' açıklamalarında bulundu.
Dost-Düşman tanıma sistemi riski azaltır ama kesin çözüm değildir
Rusya’nın Ukrayna topraklarına gerçekleştirdiği saldırılarda geçtiğimiz 1 ayda kimi zaman ‘dost ateşi’ sonucunda Rus unsurların hedef alındığı veya imha edildiği basında yer buldu. Ukrayna ordusuna ait unsurların da dost ateşi sonucunda vurulduğuna yönelik iddialar bulunurken, uzmanlar savaş ortamında birçok etkenin şartları zorlaştırdığını belirtiyor. Geçmişte ABD’nin Irak’a müdahalesi olarak bilinen Körfez savaşında da dost ateşi sonucunda uluslararası koalisyona ait unsurların hedef alındığı da biliniyor.
Dost-düşman tanıma sistemine çokta güven olmayacağını belirten Dr. Kasapoğlu, 'Dost-düşman tanıma sistemini (IFF- Identification Friend or Foe), 'IFF (Identification Friend or Foe) sistemi, faaliyet sahasında platformun ‘dost’ unsur olup olmadığını tanımlamak için kullanılan bir karşılıklı ‘sorgulama’ ve ‘yanıtlama’ sistemidir. IFF, platformun silah sistemlerinin kullanılmasını engellemez ve füzelerin ateşlenmesinin de önüne geçemez.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, ‘Dost ateşi’ (friendly fire) riskini minimize etmeye yöneliktir fakat sihirli değnek değildir. Ayrıca Rus Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri’nin organik hava savunma yetenekleri ile dolu. Ukrayna kadar geniş bir hava sahasında, Rus Hava Kuvvetleri için ‘dost ateşi’ riskini tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil' açıklamalarında bulundu.
Rus sistemleri beklentinin altına kaldı
Elektronik harp kavramının, özellikle 21. yüzyıl ağ-merkezli harekat sahasında ciddi bir faktör olduğunu vurgulayan Kasapoğlu, 'Çatışma öncesinde Rusya’nın elektronik harp kabiliyetinin ne kadar caydırıcı olduğuna ilişkin benim de bulgularına katıldığım, ciddi bir literatür oluşmuştu. Sahada da Krasukha-4, Borisoglebsk-2 gibi kritik sistemlerin varlığını biliyoruz, hatta bir kısmı Ukraynalılar tarafından ele geçirildi.' dedi ve sözlerine şu şekilde devam etti, 'Ancak üzerinde çalışmamız gereken sebeplerden ötürü, bugüne dek Rus elektronik harp kabiliyeti Ukrayna komuta-kontrol sistemlerini ve sensör manzumesini felç etmeyi başaramadı' dedi.
Sistem sayıları yetersiz
Savaşın başından bu yana birçok kişi Rusya’nın Ukrayna’da devam eden savaşta T-14, SU-57 gibi yeni sistemleri neden kullanmadığını tartışıyor. Armata programı Rus ordusunun elindeki paletli araçları tek tip platform altında toplayıp mevcut çeşitliliği tek tipe indirmeyi hedefliyordu ve projenin en iddialı ürünlerinin başında T-14 tankı geliyordu.
Kıyamet günü uçağı havalandı
Diğer taraftan Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek amacıyla başlattığı harekat Rusya ile NATO arasındaki gerilimi zirveye taşıdı. Rusya’nın nükleer silah kozunu masaya sürmesiyle birlikte mevcut gerilim yerini endişeye bıraktı. Tüm bu yaşananların ardından 'Kıyamet günü uçağı' olarak bilinen ve ABD Hava Kuvvetleri bünyesinde görev yapan E-4B uçağının İngiltere’de görülmesi çok konuşuldu. E-4B, lakabından dolayı insanlarda endişe yaratıyor olsa da aslında durum zannedilenden çok farklı.
Boeing 747 tipi sivil yolcu uçağının özelleştirilmiş hali olan E-4B, ulusal acil durum hallerinde veya olası bir savaş durumunda ABD ordusunu yönlendirmek, acil savaş emirlerini yerine getirmek ve sivil makamların eylemlerini koordine etmek için görevlendirilmiş bir komuta kontrol uçağı. Acil durumlarda ABD yönetiminde bulunan üst düzey isimleri misafir edebilecek şekilde tasarlanan uçağın bu yönüyle bir karargahtan farksız olmadığı düşünülmekte.
ABD Hava Kuvvetleri bünyesinde 4 adet bulunan E-4B uçakları, ABD başkanlarının yurt dışı ziyaretleri durumunda da 7/24 hazır olacak şekilde bekletiliyor. Uçaklardan birisi başkanın ziyaretleri esnasında ziyaret edilen ülkeye giderek havalimanında hazır şekilde bekliyor. İngiltere’de görülen E-4B uçağının, ABD başkanı Joe Biden’ın Avrupa’da yapacağı 4 günlük ziyaretler kapsamında destek amacıyla havalandığı ifade ediliyor. Joe Biden, NATO zirvesi başta olmak üzere Avrupa'da bir dizi görüşmeye katıldı.
Havada yakıt ikmali yapabilen ve bu sayede yüksek irtifada günlerce havada kalabilen E-4B'nin güvertesi komuta çalışma alanı, konferans odası, brifing odası, operasyon ekibi çalışma alanı, iletişim alanı ve dinlenme alanı olarak altı işlevsel alana bölünmüş durumda. E-4B, mürettebat dahil 112 kişiyi ağırlayabiliyor. E-4B'nin elektronik saldırılara karşı güçlü bir savunma sistemi olduğu ve yine elektronik saldırılardan daha az etkilenmesi için analog uçuş sistemleriyle donatıldığı biliniyor. Nükleer bir patlamadan en az şekilde etkilenecek şekilde tasarlanan uçak, sahip olduğu iletişim sistemleri ile ABD başkanının diğer dünya liderleri ile görüşmesine olanak tanıyor.