05.11.2021-14:14 (Son Güncelleme:05.11.2021-17:55)

Türkiye'nin Enerji Konusunda Mottosu Belli Oldu, Durmak Yok Yola Devam!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yaptığı açıklamada Türkiye'nin yenilenebilir enerjilere olan yatırımlarının sürdüğünü bildirdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez yaptığı açıklamada, son 4 yılda yapılan enerji verimliliği yatırımlarından toplamda 1,2 milyar dolarlık kar elde edildiğini açıkladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Bursa'da bir otelde Mimar ve Mühendisler Grubu ile istişare toplantısında yerli ve milli projelerin sayısının giderek artacağını ve yeşil projelerin önümüzdeki yıllarda yaşanacak olan enerji krizinde Türkiye'ye yardımcı olacağını belirtirken açıklamalarına şu sözlerle devam etti; Milli Enerji ve Maden Politikası" çerçevesinde enerji alanında "milli bağımsızlık" hedefine ulaşmayı amaçladıklarını belirten Dönmez, "Bu politikalar, bizim millileşme ve yerlileşme konularında rehberimiz olmuştur. Enerjide kendi kendine yeten ülke olma vizyonuyla çalışmalarımızı planlıyor ve yürütüyoruz."

AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ 2023 YILINDA AÇILIYOR

2023 yılında Akkuyu Nükleer Santrali'nin açılmasıyla birlikte nükleer enerjinin Türkiye'nin enerjisinin karşılanmasında önemli bir rol oynayacağını söyleyen Bakan Dönmez açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü; "Enerji gelecektir, gelecek ise enerjide. Dünyada enerji krizinin yaşandığı şu günlerde kendi ihtiyacını kendisi karşılayan ülke olmanın önemini bir kez daha gördük. Yaptığımız yoğun çalışmalarla kurulu gücümüz neredeyse 100 bin megavata yaklaştı. Yenilenebilir enerjideki kurulu gücümüz 52 bin megavatın üzerinde. Bir başka ifadeyle, kurulu gücümüzün yüzde 53'ü yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşuyor. Yenilenebilir enerjiye bir trend değil, aksine sürdürülebilir bir anlayışla yaklaşıyoruz. Yenilenebilir sadece kaynak değil, kaynak, teknoloji ve piyasa bazında birbirini tamamlayan, entegre bir süreç olarak görüyoruz."

TÜRKİYE ENERJİ KONUSUNDA AVRUPA'DA İLK SIRALARDA

Türkiye'nin son 15 yılda, yılda 5 milyar dolarlık elektrik üretimi yaptığını belirten Bakan Dönmez, enerji üretimi yatırımlarının devam edeceğini belirterek şu açıklamalara yer verdi; "Kullanılan ekipmanların maalesef yarısından çoğu ithal ediliyordu. Orada rüzgar türbini dönüyor, bakıyorsunuz çok kritik malzemeler ve yatırım tutarının yarıdan fazlası ithal edilmek zorunda. Güneş paneli, ilk yıllarda öyleydi. Hidrolik santral yapıyorsunuz, sadece beton, inşaat kısımlarını yerli imkanlarla en iyisini yapıyoruz ama elektromekanik aksamını ithal ediyorsunuz. Bir yerde doğal, temiz, kendi yerli kaynağınızı, yani rüzgarı, güneşi ve suya bir bedel ödemiyorsunuz ama o kaynağı elektrik enerjisine dönüştüren ekipmanlara ciddi bir bedel ödüyorduk yurt dışına. İşte YEKA (Yenilenebilir Enerji Kaynak Ayrımı) modelleriyle bunu tersine çevirdik. Hamdolsun, artık bugün yüzde 60-70 yerlilik oranına sahip ekipmanlarımız var. Bu neyi getirdi? Sadece iç pazara dönük üretimi değil, başta komşu ve bölge ülkeler olmak üzere dünyanın artık her yerine buradan, Türkiye'den bir rüzgar türbini kanadını, bir güneş panelinin ihracını görme imkanına sahibiz. Onların altında artık 'Made in Türkiye' yazıyor."

YILLIK 1,2 MİLYAR DOLARLIK TASARRUF SAĞLANDI

Enerji yatırımlarını son yıllarda artıran Türkiye, son 4 yılda, 1,2 milyar dolarlık tasarruf yaptı. Türkiye'nin enerji konusunda sınıf atladığını bildiren Bakan Dönmez sözlerini şu şekilde noktaladı; "Fatih Sondaj Gemisi ile 2020 yılı temmuz ayında, Karadeniz'deki ilk gaz keşfimiz ve akabinde devam eden çalışmalar sonucu, toplam 540 milyar metreküplük doğal gaz keşfini yapmıştık. Buradaki çalışmalarımız, takvime uygun bir şekilde ilerliyor. "Karadeniz gazı için 169 kilometre boru hattı kurulacak. Yerli doğal gazda hedef belli. 2023'te gazın ilk fazını sisteme vereceğiz. Bu rezerv, 2027 yılında en yüksek üretim kapasitesine ulaştığında, Türkiye'nin yıllık iç tüketiminin yaklaşık 3'te 1'ini karşılar hale gelecek. Diğer taraftan 2021 yılında kara alanlarında gerçekleştirilen 26 yeni keşifle yaklaşık 60 milyon varil petrol eş değeri rezervi ülkemize kazandırdık. Elbette daha yapacak çok çalışma var ve biz, 'Durmak yok, yola devam' sloganıyla, büyük bir inanç ve azimle yolumuza devam ediyoruz. Kaynaklarımızı azami verimlilikte kullanmak zorundayız. Yurt dışı kaynaklı her bir ilave enerji arzı, ekonomimize ekstra yük demektir. Daha az enerjiyle daha fazla katma değer sağlamak, daha az maliyetle daha yüksek verim elde etmek için enerji verimliliğini hayatın her alanında istisnasız uygulamak zorundayız. Çünkü enerjinin verimli kullanılması neticesinde oluşan tasarruf, ilave bir arz kaynağıdır. Enerji verimliliğinde hedeflediğimiz noktalara ulaştıkça yurt dışından ithal edeceğimiz enerji kaynakları da o oranda azalacaktır. Son 4 yılda enerji verimliliğine yapılan yatırımlarla 1,2 milyar dolarlık yıllık tasarruf elde ettik. Diğer yan sektörleri de hesaba kattığımızda bu rakam, toplam 3,6 milyar dolarlara ulaşarak, büyük bir katma değer sağlıyor."

TÜRKİYE AVRUPA GİBİ ENERJİ SORUNLARI YAŞAMIYOR

Avrupa ve diğer küresel güçlerde yaşanan enerji sorunlarının Türkiye'de yaşanmadığını belirten Bakan Fatih Dönmez sözlerine şu sözlerle devam etti; "Küresel piyasalarda büyük bir kriz yaşanıyor. Türkiye olarak ihtiyacımız olan gazı temin hususunda sorunumuz olmamakla birlikte yaptığımız görüşmeler sonucu ilave kaynaklardan temin imkanları da oluşturduk. Diğer taraftan fiyat konusunda ortaya çıkan artışların doğrudan vatandaşlarımıza yansımasını önlemek adına gerekli her adımı atıyoruz. Faturaların önemli bir kısmını bütçeden karşılıyoruz, milli bütçemizden. Arz noktasında da iyi bir yerde olduğumuzun özellikle altını çizmek isterim. Doğru ve uzun vadeli bir planlama ve krizlere karşı öngörülerimiz sayesinde Avrupa'nın yaşadığı enerji sorununu hamdolsun biz bugün yaşamıyoruz. Son dönemlerde dünyanın yaşadığı hadiseler yerli üretim, yerli kaynaklar, yerli tedarik zincirinin özellikle küresel bir kriz anında ne denli önemli ve stratejik olduğu bir kez daha ortaya koydu. Yerlilikle ilgili en önemli başlıklardan birinin enerji olduğunu bu dönemde bir kez daha tecrübe etmiş olduk.

Enerji kaynakları, üretimi ve dağıtımından çok öte etkilediği teknoloji, siyaset, ekonomi, diplomasi gibi başlıklarla da yönetilmesi gereken çok yönlü bir alan. Bugün artık elektrik, doğal gaz, araçlarımızda kullandığımız petrol türevleri akaryakıtsız bir hayat herhalde düşünemiyoruz. Bunlar insanoğlunun hayatına ağırlıklı olarak herhalde son 100 yılda girdi ama hayatımızı baştan aşağı değiştiren, dönüştüren bir konuma geldi. O açıdan bu işleri, ülkeyi yönetenlerin gündemlerinde, ajandalarında enerji güvenliği ilk sıralarda yer almıştır, bundan sonra da yer alacaktır. Ülkelerin enerji iş birlikleri, ülkeler arası karşılıklı yatırımlar ve uluslararası projeler de yine olmak zorundadır. Ancak enerji yönetiminde önceliğimiz her zaman yerli kaynaklarımızı azami ölçüde kullanmak ve dışa bağımlı olduğumuz kaynaklarda yönetilebilir bir pozisyona erişmektir. Ülkemiz son yıllarda Milli Enerji ve Maden Politikası ile olumlu bir ivme yakalamış durumda. Bize düşen bu ivmeyi daha da artırmak olacaktır."

DOĞAL GAZ ÇIKARILDIĞI ZAMAN HALK KAZANACAK

Gün içinde katıldığı Ümraniye Millet Bahçesi açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dış güçlerin Türkiye ekonomisi üzerinde oynadığı oyunların tutmayacağını belirten Başkan Erdoğan sözlerini şu şekilde sürdürdü; "Ekonomimize yönelik tuzakların sancılarını, küresel krizlerin de etkisiyle hala yaşıyoruz. İnşallah Karadeniz'den doğal gazı da çıkarmaya başladığımız andan itibaren hem devlet kazanacak hem halkım kazanacak."

Haber365
bilgi@haber365.com.tr