05.05.2024-10:09 (Son Güncelleme:05.05.2024-10:09)

Türkiye ambargo kararı sonrası yeni hamlesini uyguluyor: İhracatta yeni rota belli oldu

İsrail ile ticareti durdurma kararı alan Türkiye’nin yeni ihracat rotası şekillenmeye başladı. İşte detaylar…

Gazze’deki katliamı sebebiyle İsrail ile olan ticaretini tamamen durduran Türkiye, yeni pazarlara açılmak için harekete geçti. Türkiye'nin İsrail ile olan ticaretini azaltma kararı, çelik sektöründen yaş meyve ve sebze ihracatına kadar pek çok alanda yeni stratejik adımların atılmasını sağladı. Özellikle çelik sektörü, Almanya, ABD ve Irak gibi ülkelerle iş birliği fırsatlarını değerlendirerek ticari ilişkilerini güçlendirme yolunda ilerliyor. Aynı şekilde, hububat ihracatçıları da Suriye, Libya ve Venezuela gibi ülkelere yönelerek yeni pazarlarda yer edinmeye çalışıyor. Yaş meyve ve sebze sektörü ise Bulgaristan, Polonya ve Ukrayna gibi ülkelerde büyüme fırsatları arıyor.

Türkiye'nin bu yeni ticaret politikası, olası ihracat kayıplarını minimum seviyeye indirme amacını taşıyor. Küresel pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı gibi zorlayıcı faktörlere rağmen, Türkiye alternatif pazarlar bulma konusunda kararlılıkla ilerliyor. Ülke, İsrail'e yönelik ticaret azalmasının etkilerini hafifletmek için çeşitli sektörlerde çeşitlendirme stratejilerini hayata geçiriyor.

İsrail yeni tedarikçi bulma sorunu yaşayacak

Yeni Şafak’ta yer alan habere göre; Türkiye'nin uyguladığı yaptırımların ardından İsrail'in yeni tedarikçi bulma zorluğu yaşayacağı biliniyor. Çünkü, daha önce Türkiye'den uygun fiyatla ve kaliteli olarak temin ettiği ürünleri şimdi uzak pazarlardan daha yüksek fiyatlara almak zorunda kalacak. Kızıldeniz krizi ve navlun fiyatlarının artması gibi faktörlerle birlikte küresel ticaret daralırken, İsrail'in zor durumda kalacağı öne sürülüyor. Ekonomik ilişkilerin azalması, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarıyla paralel olarak gerçekleşti. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, işgalin başladığı Ekim 2023'ten itibaren belirgin bir şekilde azaldı. Hatta İsrailli firmalar, bu gerilemenin ülke ekonomisine ciddi zarar vereceği konusunda aylar öncesinden uyarılarda bulunmuştu. Türk ihracatçılar ise ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştırmak için pazar ağını sürekli genişletti ve İsrail'in yerine alternatif ülkeler buldu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Nisan ayında İsrail'e yapılan ihracat, işgal öncesindeki Eylül ayına kıyasla yüzde 39,42 azalarak 461,9 milyon dolardan 279,8 milyon dolara düştü. Eylül ayında çelik sektörünün en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke olan İsrail, Nisan ayında 22. sıraya geriledi. Çelik sektörünün ihracatı ise İsrail yerine özellikle Almanya, ABD ve Irak gibi ülkelere yönelerek azaldı.


İsrail yerine Almanya, Libya ve Venezuela

İsrail'in ticaretine yönelik Türkiye'nin aldığı önlemler sonucunda İsrail, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatında gerileme yaşadı. Daha önce 8. sırada yer alan İsrail, nisan ayında 14. sıraya düştü. Benzer şekilde, yaş meyve ve sebze sektöründe de düşüş gözlendi. Eylülde 5. sırada olan İsrail, nisanda 36. sıraya kadar geriledi. Bu düşüş, Türkiye'nin İsrail'e olan ihracatını da etkiledi. Özellikle hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründe yaşanan gerileme dikkat çekici. İsrail'e yapılan ihracat, 33,1 milyon dolardan 15,3 milyon dolara geriledi. Aynı dönemde yaş meyve ve sebze sektöründe de ciddi bir düşüş yaşandı, dış satım 10,3 milyon dolardan 426 bin dolara kadar geriledi. Bu gerilemeyle birlikte İsrail'in yerini Suriye, Almanya, Libya ve Venezuela gibi ülkeler aldı. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye'nin bu ticaret politikasının amacının İsrail'i barışa zorlamak olduğunu belirtti. Avdagiç, "Ticarette yaşanan gerileme İsrail'in politikalarına bağlı. Ancak Türkiye, yeni pazarlar bulmak için çaba gösteriyor. Türk firmalarının üretimden kopmaması için desteklenmeleri önemli" dedi.

İnsanlık ticaretten daha önemli

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, devletin ticaret yasağı kararına saygı duyduklarını belirterek, karşı tarafta ciddi bir zulüm ve soykırım olduğunu ifade etti. Taycı, "Bunun neticesinde ticari faaliyetlerin durdurulması da zulmün önüne geçme noktasında bir engel ise biz tabii ki bu adımı sonuna kadar destekliyoruz. Yani buradaki ticari kaybımızı önemsemeksizin destekliyoruz. Bizler yine üreticiler olarak ihracat kaybımızı karşılamak üzere hem bölgemizde hem de dünyanın diğer bölgelerinde hızla pazar arayışına girmemiz lazım diye düşünüyorum. Şu anda ben İsrail'e şu kadar mal satıyordum diye üzülmenin artık hiç kimseye bir faydası yok. Yapmamız gereken hemen numunelerimizi ve bavullarımızı elimize alıp sahaya çıkmak" şeklinde konuştu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu ise hükümetin aldığı kararı takdirle karşıladıklarını belirterek, "Orada Müslüman kardeşlerimize yapılan uygulamalardan biz de çok büyük üzüntü duyuyoruz. Uzun yıllardan beri İsrail'le olan ticaretimiz ve alınmış işlerle ilgili ciddi mağduriyet söz konusu. Özellikle metal, alüminyum ve mutfak sektörünün birçok alınmış projeleri bulunuyor. Firmalarımızın mağduriyetleri giderecek bir çözüm noktasında hükümetimizin alacağı kararları beklemekteyiz. Biz kaybı telafi edecek yeni pazarlar ararız. İhracatçılar Birliği olarak dünya pazarlarında muhakkak alternatif pazarlar bulunarak onu telafi etme yönünde çalışmalarımıza devam edeceğiz" şeklinde açıklamada bulundu.

Otomotivde denge Türkiye’den yana

Türkiye, otomotiv ticaretinde İsrail'e getirdiği yaptırımlarla dikkatleri üzerine çekiyor. Bu adımın İsrail'deki araç tedarikini nasıl etkileyeceği merak konusu. Türkiye'nin Orta Doğu pazarındaki stratejik konumu, otomotiv sektörünü İsrail'e önemli bir tedarik kaynağı haline getiriyor. Ancak, son alınan kararlarla bu durum değişebilir. Türkiye'nin İsrail'e yaptığı otomotiv ticareti yıllık 600 milyon doları geçiyor. Binek araçlar alanında ise Türkiye'nin 2022'deki ihracatı 561 milyon 581 bin doları buluyor. Bu rakamlar, Türkiye'nin otomotiv sektöründe İsrail ile ticarette önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyor.

Ancak, İsrail'den yapılan otomotiv ithalatının durması, İsrail'deki araç tedarikçilerini zor durumda bırakabilir. Türkiye'nin üretim ve dağıtım merkezi olarak konumlanması, İsrail'in otomotiv ihtiyacının büyük bir kısmını Türkiye'den karşılamasını sağlıyor. Bu durum, İsrail'in alternatif araç tedarik kaynakları bulma ihtiyacını artırabilir. Özellikle, Türkiye'nin otomotiv sektöründe net satıcı pozisyonunda olması, İsrail'in yeni tedarikçiler bulma zorluğunu artırabilir.

Ticaret Bakanlığı verilerine göre, İsrail'in Türkiye'den aldığı otomobillerin büyük bir kısmı binmeye hazır halde gelmektedir. Ancak, Türkiye'nin bu alandaki yaptırımları, İsrail'in bu ürünlere ulaşımını sınırlayabilir. İsrail'in Türkiye'den otomotiv ve yedek parça ithalatının azalması, İsrail otomotiv pazarında da dengeleri değiştirebilir. Bu durum, İsrail'in yeni tedarikçiler arayışına girmesine ve otomotiv sektöründe stratejik değişikliklere gitmesine neden olabilir.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr