25.08.2021-18:38 (Son Güncelleme:26.08.2021-18:34)

Türk Tarihinde Birçok Zafer Ağustos Ayında Kazanıldı

Türk tarihinin önemli zaferlerinin ağustos ayında, Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi ve Anadolu topraklarının korunmasını sağlayan Büyük Taarruz'a kadar birçok zafere imza atıldı.

Türk tarihinin önemli zaferleri, Türklere Anadolu'nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi ve Anadolu topraklarının korunmasını sağlayan Büyük Taarruz'a kadar birçok zafer ağustos ayında kazanıldı.

TÜRK TARİHİNİN BÜYÜK ZAFERLERİ AĞUSTOSTA KAZANILDI

26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi, Türk tarihinde zaferle özdeşleşen ay diye belirtilen ağustos ayındaki ilk başarı olmuştur. 26 Ağustos 1071'de Muş'ta yer alan Malazgirt Ovası'nda Selçuklu Sultanı Alparslan ve Doğu Roma İmparatoru Romen Diyojen arasında gerçekleşen Anadolu'nun Türklere yurt olmasına fırsat tanıyan bir meydan savaşıdır.

26 Ağustos cuma günü Alparslan’ın ordusuyla namaz kılıp dua ettikten sonra beyaz kefen benzeri kıyafet giyerek askerlerine, ‘Şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra oğlum Melikşah'ı tahta çıkarın ve ona bağlı kalın. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ seslendiği gün kazanılmış zaferdir.

Alparslan, askerlerine yaptığı konuşma sonrasında cuma namazından hemen sonra ilk çarpışmayı başlatmış oldu. Alparslan, dünyada daha önce eşi benzeri görünmemiş, çok farklı bir savaş stratejisi izleyerek askerlerini hilal şeklinde dizdikten sonra düşmana hücum etti.

Sultan Alparslan'ın izlediği farklı savaş stratejisi olan hilal taktiği karşısında daha fazla direnemeyen Diyojen, çok fazla kayıplarının olduğu ordusunu geri çekti. Roma ordusu, darbe almaya devam ettikçe zayıflayan gruplarla savaş meydanını terk etmeye başlayarak sonunda yenilgiyi kabul etti ve askerleriyle birlikte yaralı halde esir alındı. Bunun sonucunda Anadolu'nun kapıları büyük bir zaferle Türklere açıldı.

OTLUKBELİ ZAFERİ

Ağustos ayındaki diğer önemli zafer 11 Ağustos 1473'te Otlukbeli'nde, dönemin en büyük iki Türk imparatorluğunun ordusuyla, iki büyük hükümdarının karşı kar­şıya geldiği Otlukbeli Savaşı sonunda kazanılan zaferdi. Anadolu'da, Erzincan'ın Tercan Ovası'nda, Otlukbeli denen yerde Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'in komutasındaki Osmanlı ordusuyla Akkoyunlu İmparatoru Uzun Hasan'ın komuta ettiği Akkoyunlu ordusu arasında gerçekleşti.

Zaferle birlikte, 1514 yılında Şah İsmail ile Yavuz Sultan Selim'in yapacakları Çal­dıran Savaşı'na kadar doğudan uzanan tehlikeler engellenmiş oldu. Bunun sonucunda Osmanlılar, 40 yılı doğuya karşı rahat ve huzurlu bir şekilde geçirerek, batıda Arupa'da istedikleri gibi hareket edebildiler.

ÇALDIRAN ZAFERİ

Çaldıran Ovası'nda, 23 Ağustos 1514'te yapılmış ve her ikisi de Türk olan Osmanlı ve Safevi devletleri arasında gerçekleşen Çaldıran Savaşı, o zamanda Osmanlı’nın kaderini belirleyen bir savaş olarak kabul gördü. Çaldıran Zaferi, Türk askeri ve Türk komutanının kahramanlık, cesaret ve üst düzeyde zekasının eseri olarak Anadolu’yu bir araya getirme kapsamında atılan önemli ve büyük bir zaferle sonuçlanmış oldu.

MERCİDABIK ZAFERİ

İki yıl sonra yine ağustos ayında bir yeni zaferin temeli daha atılmış oldu. Ağustos 1516'da, Yavuz Sultan Selim'in başında bulunmuş olduğu Osmanlı Devleti ile Memlük Devleti Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen Mercidabık Savaşı'nda karşı karşıya gelerek büyük bir zafere daha imza atıldı.

Osmanlı Devleti'nde kazanılan zaferle birlikte dini, siyasi, askeri, iktisadi yararlar sağlanmış oldu. Böylelikle hilafetin Osmanlı hükümdarlığına geçme yolu açılmış oldu. Osmanlı Devleti'nin doğuda bulunan son rakibi Mısır-Memlük Devleti de böylelikle ortadan kaldırılma noktasına getirilmiş oldu. Suriye, Lübnan ve Filistin, Osmanlı hakimiyetine girerek Mısır ve Arabistan Yarımadası’nın yolu açılmış oldu. Güneydoğu Anadolu'nun zapt edilmesiyle de Anadolu Türk birliği tamamlanmış oldu.

BELGRAD'IN FETHİ

Ağustos ayında ayrıca önemli fetihler gerçekleşti. Orta Avrupa'nın omurgası konumunda olan Belgrad, Sırplara ait bulunuyorken Türklere karşı savunulamadığı için Macarlara bırakılmıştı. İkinci Murad ve Fatih Sultan Mehmet’in ayrı zamanlarda gerçekleştirdikleri iki kuşatmaya karşın Belgrad ancak 1521 yılında Kanuni'ye mağlup oldu.

Türklerin artık Orta Avrupa'ya açıldığını göstermesi sebebiyle Belgrad'ın fethedilmesi, Avrupa'da büyük ses getirdi. Belgrad, fethin gerçekleştiği tarih itibarıyla Avrupa seferlerinde en önemli nokta durumuna gelerek ‘Darü'l Cihad’ adını almış oldu.

MOHAÇ ZAFERİ

Belgrad’ın fethinin ardından 29 Ağustos 1526'da tarihimizde yeni bir zafer daha gerçekleşti. Osmanlı ordusunda, 1. Süleyman'ın başkomutan olduğu, Macaristan Kralı 2. Layoş komutasındaki Macar ordusu karşı karşıya gelerek, bu zamana dek yapılan en büyük savaş olarak bilinen Mohaç Savaşı yapıldı. Kanuni Sultan Süleyman'ın emir ve komutasında olan Osmanlı ordusunun birlikleri Macaristan'a yöneltildi. Ordular Mohaç Meydanı'nda karşı karşıya gelerek iki saat kadar kısa sürede sonlanan savaşı Osmanlı ordusu kazandı. Macaristan'ın başkenti Budapeşte de ele geçirilerek Macaristan artık Osmanlı Devleti'ne bağımlı bir krallık halini aldı.

KIBRIS'IN FETHİ

Kıbrıs'ın fethi de tarihte ağustosta gerçekleşen zaferlerden biri olarak bulunuyor. Doğu Akdeniz'in en büyük adası olan Kıbrıs Venediklilerin elinde bulunuyordu. Osmanlı adına coğrafi konumu sebebiyle stratejik bir öneme sahipti. 2. Selim’in fethini istediği Kıbrıs, 1 Ağustos 1571 tarihinde, Lala Mustafa Paşa tarafından fethedildi. Kazanılan u zaferle birlikte, İnebahtı Deniz Savaşı'nın zaferine de zemin sağlandı.

ERZURUM KONGRESİ

Önemli derecede belirleyici unsur konumunda olan Erzurum Kongresi de 23 Temmuz-7 Ağustos tarihlerinde gerçekleşti.

Erzurum Kongresi'nde, manda ve himayenin reddedilmesi, ilk kez ulusal bağımsızlığın koşulsuz olarak gerçekleştirilmesine karar verilmesi ve ilk kez milli sınırlardan bahsedilerek, Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalandığı anda Türk vatanı olan toprakların parçalanamayacağı gibi önemli maddeler yayımlandı.

SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ

23 Ağustos'ta başlayan Sakarya Meydan Muharebesi de Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası olan, Türk ordusunun Yunan ordusu ile Sakarya boylarında yapmış olduğu bir meydan savaşıdır. 23 Ağustos itibarıyla aralıksız bir şekilde devam eden savaşta, Mustafa Kemal Paşa, yeni bir savaş stratejisi uyguladı. Ordularına ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.’ dedi. Türk askerinin mücadelesi 22 gün 22 gece devam etti. Türk ordusu, 13 Eylül 1921'de Sakarya ırmağının doğusundan Yunan kuvvetlerini arındırdı. Türk milleti, Sakarya Meydan Muharebesi ile savunma halinden taarruz haline geçerek tarihimizde dönüm noktalarından biri olarak yer buldu.

BÜYÜK TAARRUZ

Gerçekleşen zaferlerin ardından Büyük Taarruz ile düşmanı tamamıyla ortadan kaldırmak için hazırlıklar başladı ve bu hazırlıklar 1922 yılı Ağustos ayına dek devam etti. Gazi Mustafa Kemal'in başkomutanı olduğu ordu, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırarak 30 Ağustos'a kadar düşman kuvvetlerini sardı ve Dumlupınar'da darbe alarak kaçmaya başladı. Gazi Mustafa Kemal, ‘Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri’ emrini verdikten sonra Yunan ordusu İzmir'e kadar takip edilerek 9 Eylül 1922 tarihinde İzmir'den temizlendi.

Kazanılan zaferler, Türk ordusunun büyük kahramanlık, cesaret ve üstün zekasının başarısı olarak tarihe altın harflerle kazındı.


Haber365
bilgi@haber365.com.tr