TOGG, Yerli Otomobil İçin Tam Kapasite Çalışıyor
Türkiye'nin otomobili, aralık ayındaki tanıtımın ardından dün ilk kez gazetecilere gösterildi. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO'su Gürcan Karakaş'ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen organizasyonda, kullanılan teknolojilerden üretim hedeflerine kadar akıldaki birçok konuya açıklık getirildi.
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) tarafından Bilişim Vadisi’nde Türkiye’nin Otomobili’ne ilişkin basın toplantısı düzenlendi.
TOGG Üst Yöneticisi (CEO) Gürcan Karakaş, C-SUV modeli başta olmak üzere, fabrika yatırımı ve imalat gibi önemli konu başlıklarının ele alındığı toplantıda yaptığı konuşmasında, yıllık 175 bin adetlik kapasitesiyle 2022 yılında üretime başlayacak Gemlik’teki fabrikanın temelinin mayıs ayında atılacağını anlattı.
27 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla tanıtılan doğuştan elektrikli Türkiye'nin otomobili ile ilgili bazı ayrıntılar Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO'su Gürcan Karakaş tarafından dün bir grup gazeteciyle paylaşıldı.
Bir otomobilden daha fazlasını üretmek için yola çıktıklarını söyleyen Karakaş, "Türkiye olarak çok doğru bir zamanda yola çıktık. 150 senedir otomobil üretimi yapan, konusunda uzman otomobil üreticileri yani sadece eski ve büyük olan firmalar kazanamayacak. Daha çevik, daha yaratıcı olanlar kazanacak.” ifadelerini kullandı.
"2022 Yılı İtibarıyla Ön Üretim Araçlarımızı Bantlardan İndireceğiz"
Belirlemiş oldukları zaman çizelgesine sadık kalarak ilerlediklerini söyleyen Karakaş, şunları söyledi:
"Fabrika inşaatı için çalışmalara başladık. Baharda temel atılacak. Kaba inşaatın 12 ay süreceğini öngörüyoruz. 2022 yılı itibarıyla ön üretim araçlarımızı bantlardan indireceğiz. 22 milyar TL'lik yatırımla, yıllık ortalama 175 bin adetlik üretim kapasitesine ulaşacak fabrikamızda, 2032 yılına kadar 1 milyon aracı bantlardan indirmeyi hedefliyoruz."
Kurulacak fabrikanın akıllı fabrika konseptinde olacağına dikkat çeken Karakaş, "Fabrikanın plan projesi hazır. İki binadan oluşacak ikonik bir tasarıma sahip olmasını hedefliyoruz. Öte yandan dünyada imalat hattı konusunda en iyi firmalar ile görüşüyoruz" şeklinde konuştu.
Marka İsminin Belirlenmesi İçin Çalışılıyor
Marka isminin belirlenmesi konusunda çalıştıklarını ve bu konudaki nihai kararlarını sonbaharda açıklayacaklarını söyleyen Karakaş, "Olabilecek en doğru markayı belirlemek için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Dünyanın önde gelen tüm büyük pazarlarını da içine alacak şekilde en doğru ismin sadece Türkiye’de değil global ölçekte de kabul edilebilir bir isim olmasını hedefliyoruz. Markalaşma sürecini 2020 ortalarına doğru tamamlamak istiyoruz. 5 ülkede markalarımızı test ettiriyoruz. Bu ülkeler arasında Almanya, Norveç, Rusya ve Fransa bulunuyor. 150 isimle başlamıştık şimdi bu 10'a düştü. Markamızın ismini sonbaharda duyuracağız" dedi.
İlk Kez Avrupa'da Dünya Arenasına Çıkacak
Ayrıca Karakaş “Başarı için temelde işbirliği faktörü yatıyor. Fikri ve sınai mülkiyeti yüzde 100 bize ait bir otomobil markası yaratmak istiyoruz. Küresel çapta en zor olan kısımlardan biri de bu. İmalata girince geçmişte kalan hiç bir teknolojiyi kullanmak istemiyoruz.
Doğuştan elektrikli bir otomobilimiz olacak. Var olan bir aracı alıp elektrikli yapalım demiyoruz. Doğuştan elektrikli olunca eliniz güçlü oluyor. En başta da menzil optimizasyonu geliyor. Elektronik mimariyi gerçekleştirmiş oluyorsunuz.
Sadece Türk pazarını değil küresel rekabeti hedefliyoruz. Etrafımızdaki ülkelerin henüz elektrikli otomobili yok. Klasik olmayan bir sistemden gelen Avrupa'daki ilk ürün olacağız. Türk mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturmak istiyoruz" diye konuştu.
Karakaş, İspanya'nın Barcelona kentinde düzenlenecek Mobile World Congress (MWC) etkinliğinde, otomotivin mobilite ekosistemine dönüştüğünün habercisi ön gösterim aracı C-SUV modelini ilk kez Avrupa'da dünya arenasına çıkaracaklarını söyledi.
Türkiye'nin otomobilini geliştirirken önemli bir vizyon ortaya koyduklarını belirten Gürcan Karakaş, "Klasik bir otomobil şirketi değiliz. O nedenle yıkıcı teknolojilerin peşinden gidiyoruz. Kendimizi mobilite odaklı teknoloji şirketi olarak konumlandırıyoruz. TOGG olarak kabuk değiştiren otomotiv sektörüne çığır açan teknolojilerimizle öncülük edeceğiz" açıklamasını kullandı.
"Doğru Zamanda Yola Çıktık"
Otomobilden fazlasını yapmak üzere yola çıktıklarını anlatan Gürcan Karakaş, şunları söyledi:
"Sadece otomobil yapmak üzere yola çıkanların çoğu yolda kaldı. Çünkü otomobilden sonrasını tasarlamadığınız sürece ürün sadece A noktasından B noktasına giden araçta kalıyor. Şu anda üreticilerin araç başına karı 300 ile 500 dolar arasında değişiyor. Doğru zamanda yola çıktık. Gelecekte kazanacakların kriterlerinin değiştiğini görüyoruz. Eski büyükler sadece büyük oldukları için kazanamayacak. Gelecek büyük olanlarda değil. Daha çevik yaratıcı, iş birliğine açık ve kullanıcı odaklı organizasyonlar başarılı olacak. Biz Türk mobilite sisteminin çekirdeğini oluşturmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
"Türkiye'de Ödenmiş Sermayesi En Yüksek Otomobil Şirketi Olacağız"
Karakaş, dünyanın her yerinde devletlerin de kurumların da bu tip projeleri desteklediklerini anlatarak, şunları söyledi:
"Bu uzun vadeli bir proje ve yolculuk. 15 yıllık proje içinde finansmanın da sağlanmış olması lazım. Dünyanın en iyileriyle iş birliği yapıyoruz. Hata yapma lüksümüz yok. Fırsat penceresi 2023’ten itibaren daha hızlı kapanacak. Dolayısı ile başarı kriterlerinin hepsini dantel gibi işleyerek 2022’nin sonunda otomobilimizi çıkarmamız gerekiyor.
Müşterilerin isteği doğrultusunda geliştirilmeyen her ürün ölü doğar. Dünyanın en iyileri ile çalışarak büyüyoruz. Belirli noktalarda ülkemizde henüz tecrübe yok. Olmaması sorun değil, biz onu yaratmak için uğraşıyoruz. 2022’de Türkiye’de ödenmiş sermayesi en yüksek otomobil şirketi olacağız. Kazandığımız parayı yeni yatırımlara yeni ürünlere harcayacağız."
Elektrikli Hafif Ticari Araç Sürprizi
Toplamda 5 model olacağını söyleyen Gürcan Karakaş, "Bunlar C-SUV, C-Sedan, C-Hatcbak, B-Suv ve C-MPV. Ancak hafif ticari araç üretimi konusunu da düşünüyoruz. C-MPV modelini, doğuştan elektrikli hafif ticari araç üretimine çevirebiliriz" dedi.
En İyilerden Danışmanlık Alınıyor
Belirli ürünlerin hedef maliyetlerini belirlemek ve üretim süreçlerini kısaltmak üzere profesyonel destek aldıklarını belirten Karakaş, şunları söyledi:
"Araç entegrasyonu konusunda teknoloji partneri olarak Alman mühendislik firması EDAG’ı seçtik. Myra İngiltere’nin kabul gördüğü, özelikle mekanik akşamlarda şasi sistemleri konusunda partnerlerimizden birisi. Onlarla beraber bunları Türkiye’de nasıl yerleştirebiliriz diye de bakıyoruz. Tasarlarken bunu Türkiye’de kim uygulayabilir nasıl uygulayabilir bunlara da bakıyoruz.
Ekiplerimiz aradığımız 105 farklı komponenti tek tek araştırdık. Varsa Türkiye’de, yoksa dünyanın en iyileri ile çalışıyoruz. Tedarikçi ile oturduğumuzda maliyet net bir şekilde hesaplanıyor, pazarlıklarımızı görüşmelerimizi gerçekleştirebiliyoruz.
Biz 48 aylık süreç belirledik. Bizim yola çıkış noktamız başkalarının nasıl yapabildiğine bakıp öyle yola çıktık. Nisan mayıs gibi tedarikçi seçimlerimizi tamamlamış olacağız. Görüşmeleri sürdürdüğümüz ancak pazarlık gücümüzü azaltmasın diye henüz isimlerini açıklayamadığımız markalar da var."
"Şarj Altyapısı 2022’de Oluşacak"
Gürcan Karakaş, şarj altyapısı konusunda Norveç, Almanya, Fransa, İngiltere, ABD ve Çin'i yakından incelediklerini anlattı.
Bu bağlamda kendilerinin de bir sistem geliştirdiklerini aktaran Karakaş, "Türkiye’de kamudaki paydaşlarımızla paylaştık. Burada önemli olan başkalarının bu konuda yaptığı hataları tekrar etmemek. Şarj altyapısı 2022’de hazır olacak.
TOGG olsun olmasın 2022’de Türkiye elektrikli araçlara girecek ve şarj altyapısını oluşturacak. Çünkü içten yanmalı motora sahip araçlar için pazar 2030'da yüzde 50’nin altına inecek. Bu da pazarın yüzde 50’den fazlasının elektrikli olacağı anlamına geliyor” diye konuştu.
“Kimse Bize Toz Konduramayacak. Direksiyonda Biz Varız”
Türkiye'den çok kaliteli bir otomobil çıkmasını kimsenin beklemediğini, bunun en önemli nedeninin 2022’deki EuroNCAP şartları olduğunu belirten Karakaş, "Savunma sanayisinden bize gelen arkadaşlarla birlikte modelleme ve simülasyonlarla beraber buna hazırlanıyoruz.
Yurt dışına çıktığımız zaman kimsenin otomobile toz konduracak bir durumu kalmayacak. Direksiyonda biz varız. Bizim ihracat pazarı olarak ilk etapta gördüğümüz pazar Avrupa ve altyapısı hazır olduğu sürece bazı Türki Cumhuriyetler olacak. Bu süreç ölçek ekonomisi ile katlanabilir ve hızlandırılabilir" dedi.
Şirketin genel merkezi için Bilişim Vadisi’ni bilinçli olarak seçtiklerini vurgulayan Karakaş, şunları anlattı:
"Her şeyden önce yakın iş birliğini önemsiyoruz. Özellikle de startuplarla olan iş birliğinin öneminin daha fazla ön plana çıkacağını görmüştük. Bu nedenle biz genel merkezimizi buraya taşıdık. Çünkü buranın etrafında oluşturacağımız startuplarla, ekosistemle daha fazla bir dinamizm olacak. Fabrika yapılana kadar ve belki fabrika yapıldıktan sonra da bir süre buradayız."
Tasarım için yola çıktıklarında 18 şirketle görüştüklerini, Murat Günak haricinde bazı Türk tasarımcılarla da görüşmeler gerçekleştirdiklerini belirten Karakaş, Türkiye’nin Otomobili için şu ana kadar 4 kayıtlı patent ve 4 tescil alındığını söyledi.
"2022'de Piyasaya Girdiğimiz Zaman En Son Teknoloji Neyse Onu İstiyoruz"
Gürcan Karakaş, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Batarya konusunda yöneltilen soruya karşılık Karakaş, şunları söyledi:
"Biz hiçbir zaman gidip de eski teknolojiyi biraz daha ucuz olacak diye buraya getirmiyoruz. Çünkü ucuz olan eski teknolojinin maliyetini tüketiciler çekiyor nihayetinde. Yeni teknolojiyle beraber eskiye göre 1-2 adım daha ileriye gidebiliyorsunuz. Bataryada da öyle.
Bizim bataryada en önem verdiğimiz konu 2022'de piyasaya girdiğimiz zaman en son teknoloji neyse onu istiyoruz. Belki şu an onayı tamamlanmamışsa bile teknolojik olarak onu istiyoruz. Dünyada belli başlı 7 üretici var. Bunlar yaklaşık yüzde 95’ini yapar. Biz bu 7 üreticinin 6'sıyla gizlilik anlaşması imzaladık. Gizlilik anlaşması yaptığımız zaman bu şirketlerin uzun vadeli planlarını konuşabiliyorsunuz. Bu nedenle de geleceğe yönelik en son teknolojiyi görüşebiliyoruz."
"Kendi Stratejimizi Kuruyoruz"
Karakaş, otomobilin fiyatına ilişkin sorulara ise şu cevabı verdi:
"Şu aşamada bunun fiyatını söylemek hem pazarlama hem de rekabetçilik anlamında doğru değil. Çünkü benim rakibim ben pazara girmeden 2-3 ay önce yüzde 15 indirimle girer hayata girmemizi zorlaştırır. Türkiye'de henüz oturmuş bir elektrikli otomobil piyasası yok.
Olmadığı için de kıyaslayabileceğimiz, baz alabileceğimiz bir şey yok. Bu nedenle biz kendi stratejimizi, oyun planımızı Türkiye'deki mevcut üreticilerden pazar payı alabilecek şekilde kuruyoruz."
Karakaş ön siparişlerle ilgili ise henüz imalatın başlamasına yaklaşık 2,5 yıllık bir süre olduğunu anımsatarak, bu aşamada ön sipariş almanın doğru olmadığını vurgulayarak, C-SUV modeli piyasaya çıktıktan sonra sedan modelinin de 18 ay içinde piyasaya girmesinin planlandığını belirtti.
Son Dakika Teknoloji Haberleri için aşağı kaydırınız.