Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Müslime Akbaba, iri gözlerin, tiroidin yanı sıra; göz arkasında tümör oluşma riskinin de önemli bir belirtisi olabileceğine değinerek, bu hastalıkların tanı ve tedavisinde geç kalınması konusunda uyardı. Aksi halde ilerleyen zamanlarda düzeltilmesi zor olacak görme ve şekil bozukluğu gibi ciddi sorunlara neden olabilir.
Tiroide bağlı göz hastalığının her yaşta görülebileceğini belirtirken en sık 40’lı yaşlarda ortaya çıktığının altını çizen Prof. Dr. Akbaba, ‘Tiroide bağlı göz hastalığı, gözün içinde bulunduğu çukurluğun en sık görülen hastalığı olup, tiroit bezinin bozukluğuna bağlı olarak gelişiyor. Tanı ve tedavide geç kalınması ise gözlerde ciddi hasara yol açabiliyor’ dedi.
SİGARA VE STRES TETİKLENMESİNE NEDEN OLUYOR!
Tiroide bağlı göz hastalıkları, göz çukurluğu hastalıklarının birçoğunu oluşturuyor. Halk arasında zehirli guatr olarak da bilinen bu durumun nedeni ise tam olarak bilinmemekle birlikte, başlangıçta gözlerin iri görülmesi en önemli belirtileri arasında yer alıyor. Kadınlarda erkeklere oranla 5 kat daha fazla görülür.
Prof. Dr. Müslime Akbaba, hastalığın aktif ve inaktif olmak üzere iki evreden oluştuğunun altını çizerek ‘Aktif evrede erken dönemde hastalığın tanınması tedavinin daha başarılı olmasını sağlıyor. İnaktif evrede ise geri dönüşümü olmayan değişiklikler sadece cerrahi yöntemlerle düzeltilebiliyor.
Aynı zamanda sigara ve streste bu hastalığın tetiklenmesinde önemli bir rol oynar. Gözün iri görünmesinin yanında göz kapaklarında şişlik, kızarıklık, gözde kanlanma, ağrı, itilme hissi, çift görme, görme bozukluğu başlıca belirtilerini oluşturur. Sabahları belirtiler daha belirgindir.
Bu belirtilerden biri ya da birkaçı olan hastaların en kısa zamanda göz doktoruna gitmesi gerekir. Tiroit hastalığı tetiklediği için de hasta endokrin uzmanı ile birlikte takip edilmelidir’ ifadelerini kullandı.
TİROİD HASTALIĞININ TEK BAŞINA TEDAVİSİ YETERLİ DEĞİL
Hastalık belirti ve bulguları göz önüne alınarak hafif, orta ve ağır şiddette olmak üzere üç kısma ayrılarak tedaviye geçiliyor. Erken tanı ve tedavi sayesinde hastaları rahatsız eden şekil ve görme bozukluklarının düzeltilmesi mümkün.
Hastalığın tedavisi sırasında tiroidin de mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini, ancak gözün iyileşmesi için bunun tek başına yeterli olmayacağını belirten Prof. Dr. Müslime Akbaba, ‘Hastalarımız bize başvurduklarında öncelikle hastalığın aktivite ve şiddetini belirliyoruz.
Bunun için göz muayenesi yeterli olmaktadır. Yardımcı bazı tanı yöntemleri tedavi şekline karar vermemizi kolaylaştırıyor. Belirlenmiş protokoller çerçevesinde medikal ya da cerrahi tedavisini yapıyoruz. Tedavide endokrin uzmanı ve göz hekiminin ortak çalışması tedavinin daha başarılı olmasını sağlar’ diye konuştu.