23.03.2024-10:21 (Son Güncelleme:23.03.2024-12:46)

The Economist'in çarpıcı İstanbul yorumu: “Seçimlerde Murat Kurum kazanırsa…”

İngiliz The Economist dergisi, İstanbul seçimlerine ilişkin yaptığı haberde, depremin seçim dinamiklerini belirleyici bir faktör olduğunu öne sürdü. Haberde, "Depreme hazırlıklı olmak, 31 Mart'ta belediye başkanları ve meclis üyeleri seçilirken birçok İstanbullunun ve Türkiye'nin dört bir yanındaki seçmenlerin aklında olacak. İmamoğlu'nun kendi işi de tehlikede olacak." ifadelerine yer verildi. Dergi, İstanbul'un jeolojik olarak risk altında olduğuna dikkat çekti.

İngiltere merkezli derginin, "İstanbul'daki Belediye Başkanlığı yarışında deprem korkusu öne çıkıyor" başlıklı haberinde, İstanbul'daki seçimlerin belirleyici unsurlarından birinin deprem korkusu olduğuna vurgu yapıldı. Haberde, İstanbul'un yaşlanan konut envanterinin durumuna ilişkin artan endişelerin, özellikle 6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerden bu yana daha da arttığına dikkat çekildi. Kahramanmaraş'taki depremlerin, Türkiye genelinde olduğu gibi İstanbul'da da deprem bilinci ve hazırlığına dair ciddi endişelere yol açtığı belirtildi. Bu bağlamda, İstanbul'un benzer bir felakete hazırlanma ihtiyacının ön plana çıktığı ve kentin yaklaşık 16 milyonluk nüfusunun bu konuda duyarlı olduğu ifade edildi.

Haberde, önde gelen sismologların, İstanbul ve çevresinde 2030'dan önce 7,0 büyüklüğünde bir depremin meydana gelme olasılığını yüzde 60'ın üzerinde gördükleri bilgisine yer verildi. Bu durumun, İstanbul'da yaşayanların deprem riski konusundaki endişelerini artırdığı ve bu endişelerin yerel seçimlere de yansıdığı belirtildi.

İstanbul depremle karşı karşıya

İstanbul'da belediye başkanlığı yarışının, deprem riski ve afet yönetimi konularının önemli bir gündem maddesi haline geldiği vurgulandı. Seçmenlerin, belediye başkanı adaylarının depremle mücadele ve afet yönetimi konularındaki politikalarına dair beklentilerinin yüksek olduğu ve bu konuların seçim sonuçlarını etkileyebileceği öne sürüldü. Avrupa'nın en büyük şehri olan İstanbul'un depreme hazırlıklı olmadığı ifade edilen haberde, kentin altyapısının oldukça iyi durumda olduğu ancak binaların çoğunluğunun gerekli yönetmeliklere uygun olmadığı belirtildi. Özellikle yaşlanan konut envanteri ve yapı stoğunun durumu, İstanbul'un deprem riski altında olduğunu vurgulayan bir gerçek olarak öne çıktı.

Haberde, Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi'nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, yer sarsılmaya başladığında yaklaşık 200 bin binanın çökme veya onarılamaz şekilde hasar görme riski altında olduğunu dile getirdiği aktarıldı. İmamoğlu'nun bu açıklamalarıyla, kentin altyapı ve bina güvenliği konusundaki eksikliklerinin altı çizilirken, İstanbul'un deprem riski ile ilgili ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğu vurgulandı.


Deprem ve 31 Mart ilişkisi analiz edildi

Depreme hazırlıklı olmanın, 31 Mart'taki yerel seçimlerde büyük bir rol oynayacağı belirtilen haberde, İstanbulluların ve Türkiye'nin dört bir yanındaki seçmenlerin bu konunun bilinciyle sandık başına gideceği ifade edildi. İmamoğlu'nun bu konudaki açıklamalarının, seçmenlerin belediye başkanı ve meclis üyeleri seçerken deprem riskini ve afet yönetimi konularını dikkate alacağına işaret ettiği belirtildi. Ayrıca, İmamoğlu'nun kendi işinin de tehlikede olduğu vurgulanarak, belediye başkanının depremle mücadele ve afet yönetimi konularındaki politikalarının seçim sonuçlarını etkileyebileceği ifade edildi.

Haberde, depreme dayanıklılığın İstanbul'un belediye başkanlığı kampanyasının ana temalarından biri haline geldiğine dikkat çekilerek, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adayı Murat Kurum'un seçilmesi halinde 5 yıl içinde 650 bin yeni konut teslim etme sözü verdiği belirtildi. Kurum'un, İstanbul'un altyapısını güçlendirmeyi ve depreme dayanıklı konutlar inşa etmeyi önemli bir vaat olarak öne çıkardığı ifade edildi. Haberde ayrıca, Ekrem İmamoğlu'nun daha mütevazı bir vaatte bulunduğuna ve 50 bin yeni binanın inşaat maliyetlerinin çoğunu karşılamayı vaat ettiğine değinildi. Ancak, İmamoğlu'nun 2019'da seçilmesinden bu yana belediyenin inşaat şirketinin sadece 10 bin konutun yapımını tamamladığına ve yıkılan bina sayısının 2 bini geçmediğine vurgu yapıldı.

İstanbul'da yaşanan deprem riski ve bina güvenliği konularının, seçim kampanyalarında önemli bir yer tuttuğu belirtilerek, seçmenlerin bu konuları dikkate alarak oy kullanacağına vurgu yapıldı. Murat Kurum'un 650 bin yeni konut vaadi ile İmamoğlu'nun daha sınırlı bir taahhütte bulunması arasındaki farkın da seçmenlerin tercihlerini etkileyebileceği ifade edildi.



Haber365
bilgi@haber365.com.tr