'Ters Lalelerin Yeri Saksı Değil, Doğadır' Uyarısı Geldi
Bahar ayının gelmesiyle beraber Anadolu'nun dağlık bölgelerinde yetişen ve halk arasında ‘ağlayan gelin’ diye bilinen ters lalelerin soğanıyla beraber sökülerek evde saksıda yetiştirilmeye çalışılması söz konusu endemik türün neslini tehlikeye atıyor.
Van ve Hakkari'de son zamanlarda sıcak hava koşullarının nedeniyle canlanan doğada gözüken ters laleler, kırmızı ve sarı renkteki çiçekleriyle kartpostallık görüntülere sebep oldu. Özellikle Van'ın Gevaş ilçesindeki Dilmetaş Mahallesinde doğal şekliyle yetişen ve halk arasında ‘ağlayan gelin’ adı verilen ters laleler, büyüleyici güzellikleriyle yörenin tanıtımında önemli yer tutuyor. Birçok inanış ve kültürde efsanelere konu olan ters lalelerin yoğun yetiştiği mahallede, yeni tip koronavirüs sürecinde alınan önlemler kapsamında ziyaretçi sayısı önemli oranda azaldı. Son zamanlarda ters lalelerin bazı insanlar tarafından yetiştiği doğal ortamdan soğanıyla sökülerek bahçe ya da saksılarda yetiştirilmeye çalışılmasının endemik türe zarar verdiğine dikkat çekildi.
‘BU ÇİÇEĞİN YERİ DOĞADIR’
Bilim insanları ve doğaseverler, koruma altında olmasına rağmen çiçeklerin doğal yaşam alanından koparılmasının türün yok olmasına yol açabileceği uyarısında bulundu. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğal Çiçek Soğanları Uzman Kurulu Üyesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevket Alp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ters lalelerin rengi ve büyüklükleriyle tarih boyunca insanlarda büyük bir hayranlık uyandırdığını söyledi. Her sene ters laleleri görmek için birçok insanın bölgeye geldiğini hatırlatan Alp, turizmde önemli bir yere sahip olan çiçeklerin korunması gerektiğini belirtti.
BU ÇİÇEK SAKSILARDA YETİŞMEZ, YAZIK OLUR VE ÖLÜR
Ters lalelerin yetiştiği ortamından koparılmaması gerektiğine dikkat çeken Alp, şu uyarılarda bulundu: ‘Türkiye'de doğada soğanlı olarak yetişen çiçekler koruma altındadırlar. Bilim adamları bile izinsiz olarak bunları doğadan alsa cezai işlemle karşılaşır. Halkımızı da bu güzel çiçeği kopararak evlerinde saksılarda yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu çiçek saksılarda yetişmez, yazık olur ve ölür. Bu çiçeği doğal alanından kopararak hem bitkinin neslini tehlikeye atıyorlar hem de yasal suç işlemiş oluyorlar. Bu çiçeğin yeri doğadır. Aslolan bu çiçeği doğada korumak.’
‘BÖLGENİN SİMGESİ HALİNE GELDİ’
Ters lalelerin daha çok karasal iklimlerde ve farklı renk tonlarında yetiştiğini anlatan Alp, şöyle devam etti: ‘Bölgede gelin bereketi simgeleyen kırmızı örtü başındayken baba evinden ağlayarak çıkarılır. Dolayısıyla bu çiçeği 'ağlayan gelin'e benzetirler. Genellikle nisan ve mayıs aylarında 15-20 günlük bir çiçekleme süresi oluyor. Görsel bir şölen sunuyor. İnsana yaşama sevinci veriyor. Bazı yörelerde de 'mezarlık çiçeği' olarak ifade edilir. Bu çiçek bölgenin simgesi haline geldi. Bu güzelliği gelecek nesillere taşımak gerekir. Bunların kontrollü bir şekilde ekonomiye kazandırılması lazım. Bitkiye zarar vermeden, bitkinin yaşadığı doğal ortamında bunu yapabiliriz.’