Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 10-11 Aralık tarihlerinde Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi neticelerine ilişkin yaptığı açıklamada, "10-11 Aralık’ta AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde yapılan değerlendirmelerde Türkiye-AB arasında pozitif gündemin hala masada olduğunun vurgulanması önemlidir. Bu süreçten sonra AB liderleri, Türkiye-AB ilişkilerinin stratejik önemini kavrayarak, ilişkileri tıkamaya yönelik hiçbir girişime geçit vermemelidir. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi “AB üyeliğini stratejik bir öncelik olarak görmeye” devam edecektir. Bu süreçten sonra iki tarafın da pozitif gündeme odaklanması tüm tarafların çıkarına olacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklamalarını şu ifadelerle sürdürdü:
''TÜRKİYE YAPICI OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR''
"GKRY’nin dayatması ile AB, Kıbrıs Türk halkına karşı sergilediği haksız tutumdan vazgeçmelidir. Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm üretebilmek adına Ada’daki realiteler göz ardı edilmemelidir. Türkiye, Kıbrıs’ın meşru haklarının korunması için her türlü mücadeleye devam edecek ve sorunların çözümü için yapıcı olmayı sürdürecektir.
''ADİL PAYLAŞIM İÇİN HER TÜR YAPICI GİRŞİME OLUMLU BAKMAKTADIR''
Türkiye, Doğu Akdeniz enerji kaynaklarının adil paylaşımı için her tür yapıcı girişime olumlu bakmaktadır. Nitekim Doğu Akdeniz bölgesel konferansı teklifimizin karşılık bulması bu amaca hizmet edecektir. Birçok defa ifade ettiğimiz üzere Türkiye, Yunanistan ile önkoşulsuz olarak istikşafi görüşmelere hazırdır.
Gerçek ortaklığı geliştirmek, karşılıklı saygı ve güvene dayalı bir diyalog çerçevesinde sorunları çözmek ve ilişkilere yeni bir ivme kazandırmak konusunda Türkiye ile AB ülkeleri ortak gündem ile hareket etmelidir. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, göç anlaşması ve vize serbestiyeti konusunda AB, Türkiye’nin beklentilerine somut adımlar atarak karşılık vermelidir. Türkiye-AB ilişkileri siyasi diyalog ve bölgesel sorunların çözümü gibi konularda işbirliği gündemine yoğunlaşmalıdır. Bölgemizde yaşanan krizler ve meydan okumalar ancak dayanışma ve işbirliği ile çözülebilir."