21.08.2020-13:44 (Son Güncelleme:21.08.2020-13:38)

Soylu: 17 Ağustos Bizim İçin Milat

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Her depremde daha iyi bir organizasyonun sağlandığı modellemeye doğru yürümektedir' dedi.


İçişleri Bakanı Soylu, AFAD Başkanlığı Kongre Salonu’nda Türkiye Afet Risklerinin Azaltılması Platformu’nun "Afet Risklerini Anlamak" konulu açılış toplantısına katıldı.

Soylu, yaptığı konuşmada 17 Ağustos depremi nedeniyle bu haftanın tüm afetlere hazırlık haftası olarak ilan edildiğini belirterek, “Biz hem depremin hem de diğer afetlerin etkisi altında kalan bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu coğrafyayı değiştirmemiz mümkün değil. Yapmamız gereken bunlara karşı tedbir almaktır. 17 Ağustos’tan bu yana Türkiye’nin her yerinde etkinlikler düzenliyoruz. 17 Ağustos'un bizim için bir milat olduğunu biliyoruz. 2021 Aralık ayına kadar 81 ilimizdeki İl Afet Risk Azaltma Planlarını tamamlayacağız. 17 Ağustos depremi Türkiye için milatsa, Van depremi de bir milattır. Her depremde daha iyi bir organizasyonun sağlandığı modellemeye doğru yürümektedir. Bizim birbirimizi daha iyi anlayabileceğimiz ortak bir dile ihtiyacımız var. Afetlerde karşı karşıya kaldığımız zaman dilimi çok kıymetli, bu nedenle bir akreditasyona ihtiyacımız olduğunu belirledik. AFAD’ın çatısı altında ve sahada gördüğümüz, çeşitli alanlarda sahada aynı dili konuştuğumuz paydaşlarımıza AKUT, Jandarma Arama Kurtarma ve İHH’ya akreditasyon belgelerini verdik. Onlara da AFAD’ın tüm imkanlarını açıyoruz. Sadece kendi kurum ve kuruluşlarımızla yapabilme kabiliyetine sahip olmadığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bir elin nesi var iki elin sesi var” diye konuştu.

YAŞAMADIĞIMIZ KALMADI

Bakan Soylu, ''Bu topraklar üzerinde yaşamadığımız kalmadı, darbeler gördük, gecelik yüzde 8 bin faizler gördük. Vatandaşın karşı karşıya kaldığı yoksullukta ‘nerede bu devlet’ diye bağırışlarını gördük. Bana hep söylerler, kamunun aklıdır bu; ‘olay olsun biraz suhulete ersin, sonra olay yerine gitmek lazım’ diye. Neden? Reaksiyon görmeyelim kameralar karşısında vatandaşla, ters bir duruma düşmeyelim. Varsın düşelim, devlet ilk saniye orada olmazsa o devlet neye yarar Allah rızası için? Vatandaş söz söyleyecekmiş söylesin, o kadar sıkıntı çekmişse ve orada içini boşaltması gerekiyorsa elbette ki söyleyebilir. Devletin yetkilileri olay anında oraya gitmezse olaya müdahaleyi, kritik müdahaleleri elinden kaçırmış demektir'' şeklinde konuştu.

AFET OLUYOR DİYE ÜLKEYİ TERK EDECEK DEĞİLİZ

Afet konusunun coğrafi özelliklerden dolayı Türkiye’nin en önemli güvenlik problemlerinden biri olduğunu belirten Soylu, ''1 Ocak 2020’den itibaren AFAD’ta 2 bin 18 olay kayıtlıdır. Bu olaylara 8 bin 412 toplam personelle müdahale edilmiştir. Kayıtlarımıza göre yılbaşından beri bu olaylarda 228 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 2 bin 190 vatandaşımız işe afet alanından, çığ altından, enkazdan ya da göçük altından sağ olarak kurtarılmıştır. Bir yerin afet tehlikesi barındırması başka bir şeydir, afet risk durumu başka bir şeydir. Siz orada sağlam yapılar kurarsanız, yerleşimini ve bina stokunu afete hazır hale getirirseniz afet risk durumunuz yüksek olacaktır. Şehit kanlarıyla kendimize vatan edindiğimiz bu ülkeyi deprem oluyor, sel geliyor diye terk edemeyeceğimize gere bu toprağın kuralları ile yaşamak durumundayız. Ev yapacaksak çimentosunu, kumunu ona göre yapmak durumundayız'' ifadelerini kullandı.


Haber365
bilgi@haber365.com.tr